Her yıl aynı zamanlar, bilmem hangi ülkenin Parlamentosuna sunulan "Ermeni soykırımı" tasarısının geçmesi yada geçme ihtimali üzerine kurulu, tek taraflı korkuya dayanan dış politika kısırdöngüsünden bıktık artık. Hemen her sene ifade ettiğimiz, bu sene de tam dilimizin ucuna getirmişken Başbakan Erdoğan'ın lafı ağzımızdan aldığı üzere, "inceldiği yerden kopsun" artık!Çok nadir de olsa Başbakan Erdoğan'la aynı düzlemde buluştuğumuz oluyor ama bu seferki buluşma sadece şekilsel. Çünkü bizim "inceldiği yerden kopsun"umuzla, Başbakanınki arasında çok önemli bir fark var. Biz gerçekten Ermeni yalanları üzerine kurulu baskı ve yıldırma mekanizmasının son bulması, başta ABD olmak üzere birçok ülkenin Türkiye'den taviz koparma malzemesi olarak bu yalanı kullanmasının son bulması için "inceldiği yerden kopsun" diyoruz. Ancak Başbakan Erdoğan'ın, kendi medyasına göre "oldukça sert" olan "inceldiği yerden kopsun" açıklamasında sıradan vatandaşın kavrayamayacağı birçok mesaj ve şifre saklı. Daha doğrusu bu şifreli mesajlaşmayı bir tek ABD ve Erdoğan biliyor. Çünkü kendi aralarındaki özel bir şifreli konuşma yöntemi bu. Bu "inceldiği yerden kopsun"un neyin habercisi olduğu, hangi büyük tavizin kılıfı olduğu ve Türkiye'yi çok önemli bir bataklığa sokma öncesinde millete "vay be, Başbakan nasıl da ABD'yi korkuttu" dedirtecek psikolojik bastırma yönü kuvvetli etkili bir beyan olduğuna şüphe yok. Nitekim, ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri İlişkiler Komitesi'nin sözde Ermeni tasarısını kabul etmesinin ardından yaşanan gelişmeleri sırayla hatırlarsak, büyük ve gizli fotoğrafı daha net görebiliriz.Tasarı komitede kabul edildikten sonra ilk açıklama Başbakanın özel ABD danışmanı Egemen Bağış'tan geldi ve yine "oldukça sert" olarak algılatılan "ABD'ye bedel ödetiriz" mealindeki meşhur açıklama medyaya düştü. Hemen ardından büyükelçimiz Nabi Şensoy Türkiye'ye çağrıldı. Aynı saatlerde ABD'nin Ankara büyükelçisi Wilson da Dışişlerine davet edildi. Başbakan Erdoğan da bayram konuşmasının arasına ABD'ye derin mesajlarla çevrelenmiş ve ana temasını "inceldiği yerden kopsun"un oluşturduğu beyanatını sıkıştırdı. Ardından hükümet bülteni Yeni Şafak'ın "Türkiye'nin tepkisi ABD'lileri korkuttu" manşetiyle duyurduğu haberde kullandığı üzere "derin ABD" soluğu Ankara'da aldı. Yeni Şafak'ın "derin ABD"si iki bakan yardımcısından oluşuyor.Savunma Bakan Yardımcısı Eric Edelman ile Dişişleri Bakan Yardımcısı Dan Fried?Yeni Şafak'taki haberle devam edersek:"ABD yönetimi gelişmeler üzerine iki bakan yardımcısını görüşmeler için bulundukları Rusya'dan apar topar Ankara'ya yollayarak, tasarının kabülünden duyduğu üzüntüyü ve konu üzerinde müzakere etme isteğini Türk tarafına iletti. Türk tarafı da görüşme için gelen Savunma Bakan Yardımcısı Eric Edelman ile Dişişleri Bakan Yardımcısı Dan Fried'e tasarının Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'ndan geçmesi halinde ilişkilerin derin yara alacağı ve Irak dolayısıyla zor günler yaşayan ABD Ordusu'nun lojistik destekten yoksun kalarak daha büyük bir batağa saplanacağı uyarısını yineledi."Özellikle son cümleye dikkatinizi çekmek istiyorum. Hemen yanıbaşımızdaki Müslüman komşumuz Irak'ta yüzbinlerce Müslümanı katleden, onbinlerce Iraklı kadının namusunu kirleten ABD'ye verilen kirli AKP desteğinin şu mübarek günlerdeki acı itirafı değil midir bu!Ve şimdi kalkıp, "bu desteği keseriz" blöfü. Yani ne demek bu; siz bu tasarıyı tamamen kabul ederseniz, biz de sizin Irak'ta daha fazla Müslümanı katletmenizi, daha fazla Iraklı kadının ırzına geçmenizi zorlaştırırız, Bundan önce verdiğimiz desteği vermeyiz!Gerçekten utanç ve elem verici acı bir fotoğraf.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012