Son zamanlarda Türkiye'de gerek siyasi çevrelerde, gerekse medya ve halkımız arasında büyük bir bekleyiş mevcuttur. Soru şudur: Türkiye ABD'nin isteği üzerine Irak'a asker gönderecek mi?
Türkiye'nin yurt dışına asker göndermesi kararını çok iyi düşünmek ve bütün boyutlarıyla ele alarak analitik olarak tartışmak gerekir.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en önemli görevlerinden biri: Türkiye'yi Türk Cumhuriyeti'ni ve Türk milletini bütün iç ve dış tehlikelerden korumaktır. Bütün iç ve dış tehlikelerden uzak tutmaktır. Tehlikeleri önceden sezmek ve tedbirini almaktır. Bütün ters olaylara hazırlıklı olmaktır.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başında Genel Kurmay Başkanlığı mevcuttur. Bunun da ötesinde Silahlı Kuvvetlerimizin doruğunda Cumhurbaşkanımız bulunmaktadır! Onun da ötesinde, ordumuzun çok büyük ve önemli işlemlerinde kumanda sisteminin, Türkiye B.M. Meclisi'nin vereceği karar doğrultusunda hareket etmek durumu mevcuttur.
Ülkemizde demokratik idare sistemi vardır. Demokrasilerde idari sistem seçimlerle belli olmaktadır. Bu seçimler de bazen tek parti hükümet etmekte, bazen ise koalisyonlar oluşturulmaktadır. Şu anda hükümette güçlü bir tek parti iktidarı mevcuttur. Üstelik şu anda AKP'nin 368 kadar milletvekili mevcuttur. Kısacası; bu sayı Anayası'nın bazı maddelerinin değiştirilmesi için bile yeterli oy sayılmaktadır. Tek parti hükümetlerinde Meclis kararını almak ve sonuca ulaşmak çok daha kolay olmaktadır. Ama bazen buna rağmen baştaki idari mekanizma ile milletvekillerimiz arasında düşünce ve fikir farklılıkları bulunmaktadır. Bu bakımdan her karar tam sunulduğu ve önceden istendiği şekilde de çıkmamaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Ordusu şu anda dünyanın en güçlü, en disiplinli ve en modern ordularından biridir.
Türk ordusu, uzun zamandan beri, -Kore Savaşları, Kıbrıs Harekatı ve teröre karşı verdiği büyük mücadele hariç- ciddi bir savaşa girmemiştir. Ancak Birleşmiş Milletler ve Nato ülkeleri, bizim ordu gücümüzden ara sıra faydalanmaktadır. Böylece, BM'nin verdiği görevlerle değişik ülkere, barışı korumak için, BMM'mizin özel izinleriyle ve özel görevlerle, bazı askerlerimizi dış ülkelere göndermiş bulunmaktadır.
Bu şekildeki BM barış gücü askeri olarak ordumuzun bazı birlikleri: Somaliye, Bosna'ya, Kosova'ya, Afganistan'a ve benzeri zor durumlarda olan ülkelere, kısa vadeli ve barış temsilcisi olarak gönderilmektedir. Şu anda bile gerek Bosna'da, gerek Kosova'da ve benzeri bölgelerde askerlerimiz özel görev yapmaktadırlar.
Türkiye'nin yurt dışına asker göndermesi kararını çok iyi düşünmek ve bütün boyutlarıyla ele alarak analitik olarak tartışmak gerekir.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en önemli görevlerinden biri: Türkiye'yi Türk Cumhuriyeti'ni ve Türk milletini bütün iç ve dış tehlikelerden korumaktır. Bütün iç ve dış tehlikelerden uzak tutmaktır. Tehlikeleri önceden sezmek ve tedbirini almaktır. Bütün ters olaylara hazırlıklı olmaktır.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başında Genel Kurmay Başkanlığı mevcuttur. Bunun da ötesinde Silahlı Kuvvetlerimizin doruğunda Cumhurbaşkanımız bulunmaktadır! Onun da ötesinde, ordumuzun çok büyük ve önemli işlemlerinde kumanda sisteminin, Türkiye B.M. Meclisi'nin vereceği karar doğrultusunda hareket etmek durumu mevcuttur.
Ülkemizde demokratik idare sistemi vardır. Demokrasilerde idari sistem seçimlerle belli olmaktadır. Bu seçimler de bazen tek parti hükümet etmekte, bazen ise koalisyonlar oluşturulmaktadır. Şu anda hükümette güçlü bir tek parti iktidarı mevcuttur. Üstelik şu anda AKP'nin 368 kadar milletvekili mevcuttur. Kısacası; bu sayı Anayası'nın bazı maddelerinin değiştirilmesi için bile yeterli oy sayılmaktadır. Tek parti hükümetlerinde Meclis kararını almak ve sonuca ulaşmak çok daha kolay olmaktadır. Ama bazen buna rağmen baştaki idari mekanizma ile milletvekillerimiz arasında düşünce ve fikir farklılıkları bulunmaktadır. Bu bakımdan her karar tam sunulduğu ve önceden istendiği şekilde de çıkmamaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Ordusu şu anda dünyanın en güçlü, en disiplinli ve en modern ordularından biridir.
Türk ordusu, uzun zamandan beri, -Kore Savaşları, Kıbrıs Harekatı ve teröre karşı verdiği büyük mücadele hariç- ciddi bir savaşa girmemiştir. Ancak Birleşmiş Milletler ve Nato ülkeleri, bizim ordu gücümüzden ara sıra faydalanmaktadır. Böylece, BM'nin verdiği görevlerle değişik ülkere, barışı korumak için, BMM'mizin özel izinleriyle ve özel görevlerle, bazı askerlerimizi dış ülkelere göndermiş bulunmaktadır.
Bu şekildeki BM barış gücü askeri olarak ordumuzun bazı birlikleri: Somaliye, Bosna'ya, Kosova'ya, Afganistan'a ve benzeri zor durumlarda olan ülkelere, kısa vadeli ve barış temsilcisi olarak gönderilmektedir. Şu anda bile gerek Bosna'da, gerek Kosova'da ve benzeri bölgelerde askerlerimiz özel görev yapmaktadırlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006