Ülkemizin halletmesi gereken en önemli sorunların başında işsizlik birinci sırada gelmektedir. Resmi rakamlar Türkiye'de her 5 kişiden birinin işsiz olduğunun altını çiziyor.
Mezun ettiği Üniversite gencine iş bulamayan bir ülkede yaşıyoruz. Sayın Bakanlar ve yetkililerimiz ülkede işsizlik olmadığını "iş beğenmeme" olduğunu söylüyorlar. Üniversite mezunlarının asgari ücrete, sosyal güvencesiz, branşı dışında komi, bekçi, vb. işlerde çalışmak istememelerine iş beğenmeme diyorlar. Sayın Bakan ve milletvekillerine sesleniyorum; çocukları gitsin asgari ücrete çalışsınlar bakalım, onur ve gururlarına yedirebilip, çalışacaklar mı?
Bu ve benzeri sorunlar kapitalist sistemin çarkları arasında tuz-buz olmuş, düşünme melekelerini yitirmişlerin işi değil elbette... Yeni bir modele, yeni bir sisteme ihtiyaç var, o da Milli Ekonomi Modeli.
Kapitalist sistemler işsizliğe çözüm ve çare bulamamış ve bulamazlar da. Günümüzde gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkan işsizlik rakamları bunu tüm yönleriyle ortaya koymaktadır: "İspanya'da işsizlik yüzde 26.2'ye, Yunanistan'da yüzde 26'ya, Portekiz'de yüzde 15.6'ya, İtalya'da yüzde 11.1'e, Fransa'da yüzde 11.7'ye ulaştı. Dahası Brezilya, Çin ve Hindistan ile birlikte geleceğin yıldız ülkeleri arasında gösterilen Güney Afrika'da işsizlik oranı yüzde 25'tir. ABD'de bu oran yüzde 7.7 iken, Hindistan'da yüzde 9.8'dir. Türkiye'de ise işsizlik oranı Ekim 2017 itibariyle resmi rakamlara göre yüzde 10.2'ye yükselmiştir ancak kimi sendikaların açıkladığı rakamlara göre bu oran yüzde 25 mertebesindedir."
Çözüm ve çare "tüketim"i en büyük kaynak olarak gören Milli Ekonomi Modeli'ndedir. Milli Ekonomi Modeli'nde işveren ile işçi birbirini tamamlayan bir bünyenin iki parçası olarak görülmektedir. Tam istihdam düzeyine ulaşmak ancak piyasada yeterli miktarda tüketimin olmasına bağlıdır.
MEM'in mimarı, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in kaleme aldığı "Yaraya Merhem Milli Ekonomi Modelidir" başlıklı makalesinden birkaç ara başlık: "Milli Ekonomi Modeli uygulanıp, tüketim desteklenmeden pazar problemi ve işsizlik halledilemez. Milli Ekonomi Modeli tüketene pazarda harcama imkânı tanıyor. Ev kadınının, emeklinin, dul ve yetimin, öğrencinin, nakliyecinin, esnafın kısaca tüketen herkesin cebine para koyuyor. Pazarın canlanması ve üretilenin tüketilebilmesi için tüketen kesimin cebine para konması şarttır. Tek çözüm olan Milli Ekonomi Modeli'ne gelinmediği takdirde ekonomik problemlerin halledilmesi asla mümkün olmayacaktır. Yatırımların desteklendiği ve fakat tüketen kesimin olmadığı bir piyasada ekonomi dengelerinden ve işsizliğin halledilmesinden bahsedilemez. Bugün üretim kadar tüketim de devlet eliyle korunmalıdır. Kapitalizmden farklı olarak Milli Ekonomi Modeli, meselenin halli için, tüketimin de devreye girmesini sağlayan tedbirler alır. Tüketimin olmadığı bir piyasada üretimi desteklemek tek taraflı olarak ekonomileri ayağa kaldıramaz. Burada Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan sosyal devlet projelerimizin önemi ortaya çıkmaktadır. Eğer üreticiler ürünlerine pazar bulabiliyorlarsa yeni yatırıma ve işçi alımına giderler. Aksi takdirde stokların oluştuğu bir ekonomide işsizliğin olması normaldir. Kapitalizm ve sosyalizm üretimden yola çıktıkları için işsizliği halledemedikleri halde; tüketen kesimden başlayan Milli Ekonomi Modeli tam istihdamı sağlar." TOBB, TİSK, DİSK veya bir benzerleri yaraya merhemi yanlış yerde aramaktadırlar. Dünya genelinde işsizlik sorununu çözecek tek model Milli Ekonomi Modeli'dir.
Mezun ettiği Üniversite gencine iş bulamayan bir ülkede yaşıyoruz. Sayın Bakanlar ve yetkililerimiz ülkede işsizlik olmadığını "iş beğenmeme" olduğunu söylüyorlar. Üniversite mezunlarının asgari ücrete, sosyal güvencesiz, branşı dışında komi, bekçi, vb. işlerde çalışmak istememelerine iş beğenmeme diyorlar. Sayın Bakan ve milletvekillerine sesleniyorum; çocukları gitsin asgari ücrete çalışsınlar bakalım, onur ve gururlarına yedirebilip, çalışacaklar mı?
Bu ve benzeri sorunlar kapitalist sistemin çarkları arasında tuz-buz olmuş, düşünme melekelerini yitirmişlerin işi değil elbette... Yeni bir modele, yeni bir sisteme ihtiyaç var, o da Milli Ekonomi Modeli.
Kapitalist sistemler işsizliğe çözüm ve çare bulamamış ve bulamazlar da. Günümüzde gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkan işsizlik rakamları bunu tüm yönleriyle ortaya koymaktadır: "İspanya'da işsizlik yüzde 26.2'ye, Yunanistan'da yüzde 26'ya, Portekiz'de yüzde 15.6'ya, İtalya'da yüzde 11.1'e, Fransa'da yüzde 11.7'ye ulaştı. Dahası Brezilya, Çin ve Hindistan ile birlikte geleceğin yıldız ülkeleri arasında gösterilen Güney Afrika'da işsizlik oranı yüzde 25'tir. ABD'de bu oran yüzde 7.7 iken, Hindistan'da yüzde 9.8'dir. Türkiye'de ise işsizlik oranı Ekim 2017 itibariyle resmi rakamlara göre yüzde 10.2'ye yükselmiştir ancak kimi sendikaların açıkladığı rakamlara göre bu oran yüzde 25 mertebesindedir."
Çözüm ve çare "tüketim"i en büyük kaynak olarak gören Milli Ekonomi Modeli'ndedir. Milli Ekonomi Modeli'nde işveren ile işçi birbirini tamamlayan bir bünyenin iki parçası olarak görülmektedir. Tam istihdam düzeyine ulaşmak ancak piyasada yeterli miktarda tüketimin olmasına bağlıdır.
MEM'in mimarı, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in kaleme aldığı "Yaraya Merhem Milli Ekonomi Modelidir" başlıklı makalesinden birkaç ara başlık: "Milli Ekonomi Modeli uygulanıp, tüketim desteklenmeden pazar problemi ve işsizlik halledilemez. Milli Ekonomi Modeli tüketene pazarda harcama imkânı tanıyor. Ev kadınının, emeklinin, dul ve yetimin, öğrencinin, nakliyecinin, esnafın kısaca tüketen herkesin cebine para koyuyor. Pazarın canlanması ve üretilenin tüketilebilmesi için tüketen kesimin cebine para konması şarttır. Tek çözüm olan Milli Ekonomi Modeli'ne gelinmediği takdirde ekonomik problemlerin halledilmesi asla mümkün olmayacaktır. Yatırımların desteklendiği ve fakat tüketen kesimin olmadığı bir piyasada ekonomi dengelerinden ve işsizliğin halledilmesinden bahsedilemez. Bugün üretim kadar tüketim de devlet eliyle korunmalıdır. Kapitalizmden farklı olarak Milli Ekonomi Modeli, meselenin halli için, tüketimin de devreye girmesini sağlayan tedbirler alır. Tüketimin olmadığı bir piyasada üretimi desteklemek tek taraflı olarak ekonomileri ayağa kaldıramaz. Burada Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan sosyal devlet projelerimizin önemi ortaya çıkmaktadır. Eğer üreticiler ürünlerine pazar bulabiliyorlarsa yeni yatırıma ve işçi alımına giderler. Aksi takdirde stokların oluştuğu bir ekonomide işsizliğin olması normaldir. Kapitalizm ve sosyalizm üretimden yola çıktıkları için işsizliği halledemedikleri halde; tüketen kesimden başlayan Milli Ekonomi Modeli tam istihdamı sağlar." TOBB, TİSK, DİSK veya bir benzerleri yaraya merhemi yanlış yerde aramaktadırlar. Dünya genelinde işsizlik sorununu çözecek tek model Milli Ekonomi Modeli'dir.
Adem Birinci / diğer yazıları
- Ali'nin Hendek’teki darbesi / 28.11.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023