İsrail'in Başbakanı Netanyahu her ne kadar "Bizim Gazze'de kalmak gibi bir niyetimiz yok" diyorsa da, İsrail ordusunun Gazze'de ve Batı Şeria'da yaptıkları katliamlar bunun böyle olmadığını gösteriyor.
Birleşmiş Milletler'den yapılan açıklamalarda, İsrail, Gazze'nin her tarafını havadan, karadan, denizden bombalaması sebebiyle, burada yaşayan 2.3 milyon Filistinli için hiçbir yerin güvenli olmadığı birkaç kez vurgulanmıştı.
Bölgeden gelen haberlerde, İsrail ordusunun Gazze'nin güneyinde bulunan Han Yunus'ta havadan Arapça bildiriler attığı ve bu bildirilerde bölgenin boşaltılması istendiği belirtiliyor.
Norveç Mülteci Konseyi (NRC) Genel Sekreteri Jan Egeland, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda bu gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi ve Batılı ülkelere sitemde bulundu.
Egeland'in mesajı şöyle: "NRC yardım çalışanlarımız İsrail ordusu tarafından Gazze'de kovalanıyor ve mahalleleri birbiri ardınca yok ediyor. Artık Han Yunus'tan bile var olmayan 'bilinen barınaklara' kaçmaları emrediliyor. Washington, Londra, Brüksel ve Berlin'de evde kimse var mı?"
Egeland, mesajında bölgede NRC görevlisi olarak çalışan Yousef D. Hammash'ın sosyal medya mesajına da yer vermiş.
Hammash'ın da mesajın şöyle: "İsrail ordusu, Gazze'nin güneyindeki doğu Han Yunus sakinlerinden (El-Karara, Huzaa, Beni Suheyla ve Abasan mahalleleri) derhal tahliye edilmelerini ve bilinen barınaklara gitmelerini istiyor. Birisi bana bu bilinen barınakların nerede olduğunu söyleyebilir mi?"
Batılı ülkelerden görev gereği Gazze'ye gitmiş olanlar bile İsrail'in saldırıları ve dağıttıkları bildiriler karşısında ne yapacaklarını bilemiyorlar, Gazzeliler ne yapsın?
Bu tür bildiriler, İsrail ordusu girmeden hemen önce Gazze'nin kuzeyinde de dağıtılıyordu.
İsrail, Gazze'nin kuzeyinin güneye doğru boşaltılmasını isteyerek, güney kesiminin güvenli bölge olduğunu ifade ediyordu.
O gün bugündür İsrail'in, Gazze'nin güney bölgelerine olan saldırıları hiç durmadı. Şimdi de gördüğünüz gibi aynı bildiriler güneyde de dağıtılıyor.
7 Ekim'den bu yana yazıyoruz, söylüyoruz; İsrail'in asıl hedefi Hamas'ı ortadan kaldırmak değil, Hamas bahanesiyle Gazze'yi komple boşaltmak ve ele geçirmek.
Diğer ifadeyle İsrail Arz-ı Mev'ud projesini adım adım Fislitinlilerin kanı üzerinden hayata geçiriyor.
Dikkat ederseniz, İsrail saldırılarının en çok yoğunlaştığı yerler hastaneler, okullar, camiler, kiliseler, mülteci kampları yani insanların toplu olarak bulundukları ve sığındıkları yerler.
Peki, İsrail neden özellikle buraları vuruyor?
Çünkü buralar var oldukça insanlar Gazze'den ayrılmak istemeyecek.
Buraları hedef alıp vurması bile, İsrail'in gerçek amacının Hamas olmadığını, Gazze'yi ele geçirmek olduğunu anlayabiliriz.
İsrail, Gazze'de en ufak bir yaşam istemiyor.
41'inci günde İsrail Gazze'ye Mısır üzerinden yakıt girişine kısmen izin verdi. Ama bu yakıtın en çok ihtiyaç duyulduğu hastanelerde kullanılmasına izin verilmedi.
İslam ülkeleri Ortadoğu'nun kalbinde yaşanan bu Müslüman kıyımına karşı sessiz kalmaya devam ediyor.
Netanyahu, "Sessiz kalın" dedi, onlar da sessiz kaldılar.
Birileri, "Bizim liderimiz sessiz kalmadı, Netanyahu'ya en ağır ifadeleri kullanıyor, İsrail'i şiddetle kınıyor" diyebilir.
Eğer bu kınama, bu sert ifadeler, İsrail'e yönelik bir yaptırıma dönüşmediği müddetçe ne kadar yüksek sesle söylenirse söylensin sessizliktir ve hiçbir anlamı yoktur.
Hem İsrail ile ticari anlaşmalar, petrol sevkiyatları, askeri anlaşmalar, bilgi paylaşımı ve daha nice anlaşmalar devam edecek, hem de şiddetle kınayacaksınız; söyler misiniz İsrail için bu şiddetli kınamaların bir caydırıcılığı var mı?
Ne kendinizi kandırın, ne de milleti…
Unutmayalım ki, bugün Gazze'de yaşananlar, İslam dünyası ayıkmazsa, aralarında Türkiye'nin de olduğu İslam ülkelerinin başına da aynen gelecektir.
İslam dünyası Gazze'de bu vahşete dur demezse, aynı kader diğer İslam ülkelerinin de kaderi olacaktır.
- Trump’ın dönüşü, dünyayı ve Türkiye’yi nasıl etkiler? / 08.11.2024
- Barış süreci dediler yine kavga getirdiler / 06.11.2024
- ‘Alırken kepçeyle verirken kaşıkla’ / 05.11.2024
- Allah, Türk milletine bağımsızlığı Atatürk’le nasip etti / 02.11.2024
- ‘Emperyal güçler Kıbrıs'ı istiyor’ / 01.11.2024
- BTP’den örnek Cumhuriyet kutlaması / 30.10.2024
- Bağımsızlık yürüyüşü Cumhuriyetle taçlandı / 29.10.2024
- Türk milleti gerçek Atatürk’ü O’ndan öğrendi / 26.10.2024
- İmtiyaz bölünmeyi getirir, terörü bitirmez / 25.10.2024