Yıllarca dünyada "uluslararası hukuk" dendi, "insan hakları", "demokrasi" dendi ama aynı dünya topyekûn bugün Gazze'de, Lübnan'da İsrail'in sivillere uyguladığı vahşete ya destek oluyor ya da seyrederek göz yumuyor.
7 Ekim'den bu yana İsrail, Gazze'de 42 bine yakın sivili katletti. Bunların yüzde 70'i çocuklardan ve kadınlardan oluşuyor. Hatta 750'si sıfır yaşındaki bebekler…
İsrail bütün bu vahşeti "Hamas'la savaşıyorum" bahanesiyle gerçekleştirdi. Şimdi soruyorum; 7 Ekim'deki saldırıdan sonra geçen bir yılda söyler misiniz İsrail Gazze'de Hamas'la nerde savaştı? İsrail Gazze'nin neredeyse tamamını ele geçirdi ama Hamas hala ortada yok! Tabi, şu soruları da sormadan geçemiyoruz; sonucun bu olacağı belliydi, o zaman Hamas 7 Ekim'deki saldırıyı niye gerçekleştirdi? Bunun İsrail'den başka kime ne faydası oldu?
Şüphesiz, Ortadoğu coğrafyasında İsrail ile bugüne kadar en büyük mücadeleyi Lübnan'daki Hizbullah verdi. İsrail'in, arzı mevut işgalini gerçekleştirebilmek için önünde gördüğü en büyük engel de Hizbullah idi.
Fakat İsrail ve destekçilerinin, Hizbullah'ı desteksiz bırakmak için Suriye ve Irak'ta Büyük Ortadoğu Projesi'nin adımlarını hayata geçirmeleri gerekiyordu.
Suriye küresel terör ile yürütülen vekalet savaşları ile, Irak ise ABD ve İngiltere tarafından direkt işgal yöntemiyle parçalandı. Suriye'de Esad yönetimi ciddi anlamda zayıflatıldı. Suriye de, Irak da kendi iç meselelerine gömüldü. Türkiye'nin siyasileri ise maalesef BOP'un eş başkanlığını yürüterek, bu sürece en büyük katkıyı sağladılar.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın şu tespitleri bu noktada oldukça önemli:
"Biz Gazze'yi de konuşurken, Ortadoğu'yu da konuşurken hep bunu söyledik; bakın Ankara tehdit altında, Türkiye tehdit altında. Ortadoğu'da Amerika'nın maşalığından başka hiçbir şey yapmadın, bana İsrail'den şikayet edemezsin. Biz yıllardır bunu anlatırken, bize kulak tıkayanlar ve hükümet yetkilileri bunlar şimdi çıkıp, 'İsrail Türkiye İçin bir tehdit' diyorlar. Sen buna Türkiye için tehdit diyemezsin.
Lübnan'da İsrail'in en büyük korkusu olan Hizbullah'ın yanında savaşan Suriye'yi sen karıştırdın, Lübnan'ı yalnızlaştırdın ve İsrail'in önünü açtın. Sen bana İsrail'den şikayet edemezsin. Sen Irak'ın karışmasına sebep oldun. Filistin davası diyorsun, o davaya en büyük zararı verdin. Sen bana İsrail'den şikayet edemezsin. Sen Libya'yı bitirdin, sen Suriye'yi bitirdin, Irak'ı bitirdin. Ortadoğu'da Amerika'nın maşalığından başka hiçbir şey yapmadın, bana İsrail'den şikayet edemezsin. İsrail'den şikayet edecek adam önce samimi olacak.
Bakın bu ülkede Lübnan Hizbullah'ı saygı duyulan bir örgüttü 2011'li yıllara kadar. Bu hükümetin yetkilileri çıktı 'Hizbüşşeytan' dedi. Niye biliyor musunuz? Suriye'de IŞİD güçlerine karşı Hizbullah savaştığı için. Esad'ın yanında olup IŞİD güçleriyle savaştı Hizbullah. Bunlar, 'Bu Esad'ın yanında savaştı, bunlar Hizbüşşeytan' dediler. 10 sene önce başladı bu hikaye, bu hükümetle başladı. Bugün Ortadoğu'da İsrail'in önünü açan AK Parti hükümetidir. Bu hükümet adam gibi hareket etseydi bugün İsrail yerinden kıpırdayamazdı. Sen Kürecik Radar Üssünden İsrail'e bilgi sağlayıp İsrail'i şikayet edemezsin."
İsrail, Hizbullah'a zarar vermeden Ortadoğu'da adım atamayacağını bildiğinden, yıllarca bu konuya odaklandı, hazırlık yaptı.
Çağrı cihazlarının ve telsizlerin patlatılması, Hizbullah'ın komuta kademesindekilere yönelik nokta suikastlar, son olarak Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'a yapılan suikast, bunların hepsi, Ortadoğu'yu Gazze'ye çevirmedeki en büyük engelin kaldırılmasına yönelikti.
Daha önceki yazımızda da ifade ettik, bir kez daha altını çizmemiz gerekiyor, bütün bu nokta suikastlar içeriden istihbarat sağlanmadan asla gerçekleştirilemez.
Yani Hizbullah aslında bu saldırılarda en büyük darbeyi İsrail'den değil, dost bildiklerinden aldı. Şimdi sahadaki bu gerçekliklere göre yeniden yapılanacak ve dostlarını mutlaka gözden geçirecektir.
İsrail, Hizbullah'a verdiği peş peşe zararlardan sonra şimdi kara harekatına hazırlanıyor. Ama şimdiden söyleyelim, Lübnan toprakları, Gazze gibi asla olmayacak.
Nasrallah'ın 7 Ekim'den sonra söylediği söz, İsrail Lübnan topraklarına direkt olarak saldırmadığı müddetçe savaşa müdahil olmayacakları noktasındaydı.
İsrail şimdi hem havadan saldırıyor, hem de kara işgaline hazırlanıyor.
Hizbullah asla Hamas değil ve Lübnan topraklarına yapılan işgal girişimi İsrail askerlerini Hizbullah'ın açık hedefi haline getirecektir.
Diyeceksiniz ki, Hizbullah liderini ve komuta kademesini kaybetti; bu doğru, ama Hizbullah'ın lideri Nasrallah da 32 yıl önce bu görevi şehit olan birisinden devralmıştı. Onlar her an ölecekmiş gibi bir hayat yaşıyorlar ve bu bilinçle liderlik yapıyorlar.
Yani her türlü olasılığa hazırlar.
İsrail'in Lübnan üzerinde mutlaka menfur planları var ama bakalım bu planlar düşündükleri gibi olacak mı? Bunu göreceğiz.
- Gazze’de soykırımın 1. yıl dönümü / 08.10.2024
- Ekonomide günü kurtarmak için yarın feda ediliyor / 05.10.2024
- Soykırımcı İsrail’e Haçlı ittifakı kalkanı / 04.10.2024
- İsrail için Lübnan Gazze olacak mı? / 02.10.2024
- ‘İsrail vahşetinin karşısında şimdi kim duracak?’ / 01.10.2024
- Türkiye için yeni bir işgal planı devrede / 28.09.2024
- İsrail’in hedefi Gazze ve Lübnan’la sınırlı değil / 27.09.2024
- Çözümün tek adresi BTP 23 yaşında / 25.09.2024
- Suriye ile normalleşmek çözüm ama AKP yapar mı? / 24.09.2024