logo
19 MART 2024

İsrail’in Mescid-i Aksa planı

09.10.2021 00:00:00

İsrail, İslam dünyasının derin uykusundan istifadeyle, "büyük İsrail devleti" projesi kapsamında Mescid-I Aksa planını adım adım hayata geçiriyor. Uluslar arası hukuka aykırı olarak İsrail askerleri ve polisleri eşliğinde baskınlarla başlayan süreç, şimdi de aldıkları yeni kararla Mescid-i Aksa'yı ikiye bölecek bir işgale doğru dönüştü.

Malum, İsrail'in Kudüs'teki Sulh Mahkemesi, Yahudilerin Harem-i Şerif'te sessizce yaptıkları ayinin suç sayılmayacağına hükmederek bir ilke imza attı. Yahudilerin Mescid-i Aksa'da "sessizce" ayin yapmalarının kanuna aykırı olmadığına hükmetti.

Böylece adım adım işgalde bir ilk daha gerçekleşmiş oldu.

Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa, İsrail'in Kudüs'ün doğusunu işgal ettiği 1967'den bu yana birçok defa çeşitli saldırı ve ihlallere maruz kalsa da statükosunda ciddi bir değişiklik meydana gelmemişti.

1994 yılında Ürdün ile İsrail arasında Vadi Araba barış anlaşması imzalandı, bu anlaşmaya göre, Yahudiler başta olmak üzere gayrimüslimlerin Mescid-i Aksa'ya girişleri Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nin vereceği izne bağlandı.

Bu durum, 2003 yılına kadar devam etti. İsrail polisi; 2003'te ilk defa bu anlaşmayı hiçe sayarak, tek taraflı bir kararla, Mescid-i Aksa'yı Yahudilerin girişlerine açtı. İsrail polisi korumasında Yahudiler Harem-i Şerif'in avlusuna girerek Müslümanlara meydan okudular.

Elbette ki, İslam ülkeleri İsrail'in bu hukuksuz adımına tepkiler gösterdi, şiddetle(!) kınadılar ama bu tepkiler, kınamalar sadece söz boyutunda kaldı.

İslam dünyasının bu "etkisiz" tepkilerinden cesaret bulan İsrail, o tarihten sonra daha sık bir şekilde, şiddetini de artırarak bu baskınlara devam etti. İşte bugün İsrail mahkemesinin aldığı Mescid-i Aksa'da ayin kararının alınmasında bu etkisiz tepkilerin rolü çok büyük.

Bundan sonra artık Mescid-i Aksa sadece Müslümanların ibadet ettiği, namaz kıldığı bir mescid olmayacak maalesef; bir bölümünde de Yahudiler yine İsrail askerleri ve polisleri eşliğinde kendi ayinlerini yapacaklar; tabiri caizse, Mescid-i Aksa'nın bir bölümünü sinegoga çevirecekler.

Elbette ki İsrail ile normalleşme yarışına giren Arap ülkeleri buna dur demeyecek. Şimdi normalleşme anlaşmalarının pratikte ne anlama geldiğini anlıyor muyuz?

Yine elbette siyasilerinin papazlarla, hahamlarla iftar sofralarına oturduğu, içinde sinegog ve havraların bulunduğu dinler bahçelerini açtığı, kiliselerin devlet bütçesinden restore edildiği, domuz etinin serbest bırakıldığı, nüfus cüzdanlarından din hanesinin çıkartıldığı Türkiye'nin siyasetinin de bu yaşanan işgale dur demesini bekleyemeyiz.

İslam dünyası olarak ilk kıblegahımız olan, manevi değer açısından üç önemli mescidden biri olan Mescid-i Aksa'yı "sessizce" adım adım kaybediyoruz.

Yarın çok ağlayacağız ama bu ağlamanın hiçbir faydası olmayacak.

Allah'ın biz Müslümanlara "mescid" olarak bıraktığı bu emaneti kaybettiğimizde söyler misiniz, kıyamette Cenab-ı Hakk'ın huzuruna nasıl çıkacağız?

İsrail mahkemesinin aldığı bu karar, akıllara Batı Şeria'daki Harem-i İbrahim Camisi'ni getirdi. Bu tarihi caminin başına gelenler bu gidişle aynen Mescid-i Aksa'nın başına gelecek.

Harem-i İbrahim Camii'nin Müslümanlar için anlamı çok büyük. Caminin altındaki mağarada Hazreti İbrahim ve eşi Hazreti Sara'nın kabirlerinin yanı sıra Hazreti İshak, Hazreti Yakup, Hazreti Yusuf ve eşlerinin mezarları bulunuyor.

Bu camide yaşanan işgal şu şekilde gerçekleşti:

İsrail'in 1967'den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria'da bulunan cami, 25 Şubat 1994'te sabah namazını kılan Müslümanların üzerine ateş açan fanatik bir Yahudi'nin eyleminden sonra kapatıldı ve açıldığında da yarısından fazlası Yahudilere tahsis edilmiş şekilde bölündü. Hazreti İshak ve eşinin bulunduğu kabirler Müslümanlara ayrılan kısımda kaldı, diğerleri ise Yahudilere ayrılan ve sinagoga çevrilen bölümlerde bırakıldı. Tarihe "El-Halil Camii (Harem-i İbrahim) Katliamı" olarak geçen olayda 29 Filistinli öldürüldü, 150'den fazla Filistinli de yaralandı. Caminin bölünmüş kısımları yılda onar gün karşılıklı olarak Müslüman ve Yahudi ziyaretçilere açılıyor.

Ve bölünmüş olan bu tarihi camimizin civarında sürekli çatışmalar yaşanıyor. Bu da İsrail'in sadece camiyi bölmekle yetinmeyeceğinin önemli bir göstergesi.

Önce baskın, sonra bölme, ardından ise mescitleri komple ele geçirme… İşte İsrail'in Mescid-i Aksa ve Harem-i İbrahim Camii planı bu.

Mescid-i Aksa için asıl plan ise, Süleyman Mabedi üzerine inşa edilmiş olan Mescid-i Aksa'nın yıkılması ve yerine Süleyman Mabedi'nin inşası. Büyük İsrail devleti projesinin önemli basamaklarından birisinin bu olduğunu kendi kitaplarında belirtiyorlar; gizli saklı değil.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, İsrail'in yaptığı baskınlarla ilgili şu tespitlerde bulunmuştu: ''İsrail'in yaptığı saldırıyı kınıyor, İsrail ile ilişkileri düzeltme yarışına giren İslam ülkelerini de kendilerine gelmeye davet ediyorum. İslam dünyasının birlik ve beraberliği merhum Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş'ın sıkça vurguladığı gibi Ehl-i Beyt ortak paydasında buluşup, kardeş olmaktan geçmektedir."

Mescid-i Aksa ile Prof. Dr. Baş, tarihi bir çözüm önermişti ve "Mescid-i Aksa tüm İslam aleminin başkenti ilan edilmelidir" demişti. Eğer bu adım atılsaydı, emin olun bugün İsrail bu kadar cesaretli adımlar atamayacaktı.

 
Murat Çabas / diğer yazıları
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.