Türkiye'de kamuoyundan en çok gizlenen gerçeklerden birisi şüphesiz gerçek işsizlik rakamları? Ve bundan sonraki süreçte AKP hükümetinin yanlış icraatları sebebiyle karşılaşacağımız yeni gelişmelerle işsizlik, geçtiğimiz yılları da aratır mahiyette olacak, iyice kangrenleşecek.
Dilerseniz önce işsizlik konusunda kamuoyu nasıl yanıltılıyor, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Ekim 2015 rakamlarından istifade ederek izah edelim:
15 yaş üstü nüfus 58 milyon 134 bin kişi
İşgücüne katılım 30 milyon kişi
İstihdam edilenler 26 milyon 856 bin kişi
İşsiz 3 milyon 147 bin kişi
İş gücüne dahil olmayanlar ise 28 milyon 130 bin kişi?
Oransal olarak ifade edersek:
İşgücüne katılma oranı yüzde 51,6
İstihdam oranı yüzde 46,2
Resmi işsizlik oranı yüzde 10,5
Kayıtdışı çalışanların oranı yüzde 33,6
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK) hazırladığı Ocak 2016 İşgücü Piyasası Bülteni'nden ilan edilen işsizlik oranına göre Türkiye dünya ülkeleri sıralamasında 8. sırada?
TİSK'in Bülteni'nde, TÜİK'in mevcut rakamlarıyla hesaplanan "en geniş işsizlik tanımı"na göre Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 18,4 ve 5 milyon 971 bin kişi işsiz?
Resmi rakamlara göre, 15 yaş üstü nüfusun yaklaşık 58 milyon olduğu açıklanıyor; bunlardan sadece 30 milyonunun işgücüne katıldığı ve bunların da yaklaşık 27 milyonunun istihdam edildiği ifade ediliyor.
Peki, yoksulluk sınırının 4 kişilik bir aile için 4 bin 500 TL'ye yükseldiği ülkemizde, işgücüne dahil olmayanlar içinde iş bulduğunda, "ben çalışmam" diyecek kaç kişi var?
İş gücüne dahil olmayan 28 milyon nüfustan; 4 milyon emekliyi, 4 milyon öğrenciyi ve de fazlasıyla 4 milyon da diğer çalışamaz durumda olanları çıkartalım, geriye 16 milyon kişi kalır. Yani işgücüne katılmıyor diye üstü örtülmeye çalışılan bu kesimde de 16 milyon işsizimiz var ve bunlara bir iş sahası açıldığında emin olun ki hepimizden daha fazla çalışırlar.
Peki, istihdam da gözüküp de gerçekte işsiz olan, güvencesiz olan kaç kişi var?
İş aramaktan umudunu kesenleri, yılın sadece birkaç ayında mevsimsel çalışan, çoğunda da işsiz olanları ve de İşkur'a müracaat edip de iş bekleyen kişileri de dahil ettiğimizde gerçek resmi işsizlik, yukarıda da belirttiğimiz gibi 6 milyon kişiye yakın.
Peki, ya dünyada birinci sırada olduğumuz kayıtdışı istihdam gerçeği?
Türkiye'de istihdamın yüzde 33,6'sı kayıtdışı? Yani sayıları 9 milyonu aşan bu kadar kişi, çalışıyor gözüktüğü halde hiçbir güvencesi yok. Bunların yarıya yakını ücretsiz aile işçisi olarak isimlendiriliyor, çoğu da tarımda istihdam edilmiş gözüküyor. Ücretsiz, güvencesiz, kayıtsız vatandaşlarımızı nasıl istihdamda gösterebilirsiniz? Bence bu rakam gerçek işsizliği az göstermek için kullanılıyor.
Hala açlık sınırının altında çalışan milyonlarca asgari ücretliyi ve yoksulluk sınırının yarısı kadar maaş alan milyonlarca memuru hesaba katmıyoruz bile?
Bütün bu gerçeklerden sonra sizce gerçek işsizlik rakamı nedir? Ben sizin için bir toplayayım:
En geniş tanımlı resmi işsiz sayısı: 6 milyon kişi
Kayıtdışı çalışan: 9 milyon kişi
Çalışabilecek potansiyeli olduğu halde işgücüne dahil edilmeyen: 16 milyon kişi
Toplam 31 milyon kişi? Yanlış okumadınız tam 31 milyon işsizimiz var.
Dahası var? İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros, Türkiye'de 2 milyon 255 bin 299 kayıtlı Suriyeli bulunduğunu açıkladı. Kayıtlı olmayan 1 milyon Suriyeli daha olduğunu düşünürsek ve bunların en az yarısının çalışma potansiyeli olduğu hesaba katarsak burada da en az 2 milyon gibi bir gözükmeyen işsiz var.
Eğer Suriyeliler iş buluyorsa, bu, Türk vatandaşlarının iş bulamaması, ya da işten çıkartılması anlamına gelmektedir.
Bir de asgari ücretin 1300 TL olması ve bunun işverene 1500 TL olan toplam maliyetini 1933 TL'ye çıkarması sebebiyle oluşacak bir işçi çıkarma süreci var.
İşverenlerin bu ekstra maliyeti karşılaması oldukça zor, siyasi iradenin "benin işverenim işini bilir" mantığıyla hareket ettiğini dikkate alırsak, maliyetleri kısma adına işverenlerin kayıtdışı istihdama, özellikle de düşük ücretli Suriyeli istihdamına yöneleceği kesin?
Velhasıl, çok kısa bir zaman içinde Türkiye'de işsizlik eski günleri bile aratacak düzeyde olacak.
Eee ne diyelim, millet olarak, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın işsizliği sıfır noktasına getirecek ve de işçilere en az 5000 TL asgari ücret kazandıracak mükemmel formülünü, Milli Ekonomi Modeli'ni elimizin tersiyle ittik, şimdi çekeceğiz. Kendi düşen ağlamaz derler.
Dilerseniz önce işsizlik konusunda kamuoyu nasıl yanıltılıyor, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Ekim 2015 rakamlarından istifade ederek izah edelim:
15 yaş üstü nüfus 58 milyon 134 bin kişi
İşgücüne katılım 30 milyon kişi
İstihdam edilenler 26 milyon 856 bin kişi
İşsiz 3 milyon 147 bin kişi
İş gücüne dahil olmayanlar ise 28 milyon 130 bin kişi?
Oransal olarak ifade edersek:
İşgücüne katılma oranı yüzde 51,6
İstihdam oranı yüzde 46,2
Resmi işsizlik oranı yüzde 10,5
Kayıtdışı çalışanların oranı yüzde 33,6
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK) hazırladığı Ocak 2016 İşgücü Piyasası Bülteni'nden ilan edilen işsizlik oranına göre Türkiye dünya ülkeleri sıralamasında 8. sırada?
TİSK'in Bülteni'nde, TÜİK'in mevcut rakamlarıyla hesaplanan "en geniş işsizlik tanımı"na göre Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 18,4 ve 5 milyon 971 bin kişi işsiz?
Resmi rakamlara göre, 15 yaş üstü nüfusun yaklaşık 58 milyon olduğu açıklanıyor; bunlardan sadece 30 milyonunun işgücüne katıldığı ve bunların da yaklaşık 27 milyonunun istihdam edildiği ifade ediliyor.
Peki, yoksulluk sınırının 4 kişilik bir aile için 4 bin 500 TL'ye yükseldiği ülkemizde, işgücüne dahil olmayanlar içinde iş bulduğunda, "ben çalışmam" diyecek kaç kişi var?
İş gücüne dahil olmayan 28 milyon nüfustan; 4 milyon emekliyi, 4 milyon öğrenciyi ve de fazlasıyla 4 milyon da diğer çalışamaz durumda olanları çıkartalım, geriye 16 milyon kişi kalır. Yani işgücüne katılmıyor diye üstü örtülmeye çalışılan bu kesimde de 16 milyon işsizimiz var ve bunlara bir iş sahası açıldığında emin olun ki hepimizden daha fazla çalışırlar.
Peki, istihdam da gözüküp de gerçekte işsiz olan, güvencesiz olan kaç kişi var?
İş aramaktan umudunu kesenleri, yılın sadece birkaç ayında mevsimsel çalışan, çoğunda da işsiz olanları ve de İşkur'a müracaat edip de iş bekleyen kişileri de dahil ettiğimizde gerçek resmi işsizlik, yukarıda da belirttiğimiz gibi 6 milyon kişiye yakın.
Peki, ya dünyada birinci sırada olduğumuz kayıtdışı istihdam gerçeği?
Türkiye'de istihdamın yüzde 33,6'sı kayıtdışı? Yani sayıları 9 milyonu aşan bu kadar kişi, çalışıyor gözüktüğü halde hiçbir güvencesi yok. Bunların yarıya yakını ücretsiz aile işçisi olarak isimlendiriliyor, çoğu da tarımda istihdam edilmiş gözüküyor. Ücretsiz, güvencesiz, kayıtsız vatandaşlarımızı nasıl istihdamda gösterebilirsiniz? Bence bu rakam gerçek işsizliği az göstermek için kullanılıyor.
Hala açlık sınırının altında çalışan milyonlarca asgari ücretliyi ve yoksulluk sınırının yarısı kadar maaş alan milyonlarca memuru hesaba katmıyoruz bile?
Bütün bu gerçeklerden sonra sizce gerçek işsizlik rakamı nedir? Ben sizin için bir toplayayım:
En geniş tanımlı resmi işsiz sayısı: 6 milyon kişi
Kayıtdışı çalışan: 9 milyon kişi
Çalışabilecek potansiyeli olduğu halde işgücüne dahil edilmeyen: 16 milyon kişi
Toplam 31 milyon kişi? Yanlış okumadınız tam 31 milyon işsizimiz var.
Dahası var? İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros, Türkiye'de 2 milyon 255 bin 299 kayıtlı Suriyeli bulunduğunu açıkladı. Kayıtlı olmayan 1 milyon Suriyeli daha olduğunu düşünürsek ve bunların en az yarısının çalışma potansiyeli olduğu hesaba katarsak burada da en az 2 milyon gibi bir gözükmeyen işsiz var.
Eğer Suriyeliler iş buluyorsa, bu, Türk vatandaşlarının iş bulamaması, ya da işten çıkartılması anlamına gelmektedir.
Bir de asgari ücretin 1300 TL olması ve bunun işverene 1500 TL olan toplam maliyetini 1933 TL'ye çıkarması sebebiyle oluşacak bir işçi çıkarma süreci var.
İşverenlerin bu ekstra maliyeti karşılaması oldukça zor, siyasi iradenin "benin işverenim işini bilir" mantığıyla hareket ettiğini dikkate alırsak, maliyetleri kısma adına işverenlerin kayıtdışı istihdama, özellikle de düşük ücretli Suriyeli istihdamına yöneleceği kesin?
Velhasıl, çok kısa bir zaman içinde Türkiye'de işsizlik eski günleri bile aratacak düzeyde olacak.
Eee ne diyelim, millet olarak, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın işsizliği sıfır noktasına getirecek ve de işçilere en az 5000 TL asgari ücret kazandıracak mükemmel formülünü, Milli Ekonomi Modeli'ni elimizin tersiyle ittik, şimdi çekeceğiz. Kendi düşen ağlamaz derler.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024