20 yıl önce 7.2 ve çok büyük acılar ile kendisini hatırlatan deprem 26 Eylül'de 5.8 ile yine 'ben hep buradayım' dedi. Peki, geçen 20 yılda yerel ve merkezi yönetim ne yaptı?
26 Eylül ve takip eden hafta içinde ekranlarda deprem uzmanları çıktı. Uzun değnekleri ile haritalar üzerinde fay hatlarını anlattılar. Ne anladık? Hiç bir şey!
Sadece birkaç deprem uzmanı, vatandaşa ve yöneticilere; Sana ne depremin kaç metre derinlikte olduğundan, şiddetinden! Sen deprem için ne yaptın, nasıl hazırlandın gerçeğini ifade etti.
5.8 ile gördüğümüz bir başka gerçek ise siyasilerin, 'önce insan' değil 'önce partim' mantığında olduklarıydı.
Toplantıya davet edildi, edilmedi, bugüne kadar ne yaptınız, yapmadınız, nerde o milyarlar, her şeyimizle depreme hazırız, sıkıntı ve telaşa lüzum yok, mealinde cümlelerini, tartışmalarını hayretle izledik.
Ya gerçekler!
Gerçek şu; 20 yıldır megapol İstanbul'da depreme hazırlık filan yapılmamış. Bu iddiayı ispatlayabilirim.
Örneğin Çevre ve Şehircilik Bakanlığını ve Bakanlık bünyesindeki müdürlüklerin görevi özetle insanları sağlıklı bir şekilde yaşayacağı ortamları oluşturmak, oluşturulmuş ortamların düzenlemesini yapmak ve bu sağlıklı ortamların devamını sağlamak diyebiliriz.
5.8'den sonra İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün binası, 'depreme dayanıksız' diye boşaltılıyor.
Daha kendi yırtığının farkında değil, onu tespit edememiş ki koskoca bir kentin eksikliklerini tespit etsin ve gidersin!
Bir başka soru sorayım; hastanelerin amacı nedir? Hastalıkları tedavi ederek insanları sağlığına kavuşturmak. İstanbul'un hastaneleri çürükmüş.
Üniversitelerin amacı nedir? Devlet ve milletin sorunlarına çözüm bulması için bilim insanı yetiştirmek. İstanbul'un üniversiteleri çürükmüş. Hangi bilimden bahsedelim ki!
Ya okullar! Okullar bir ülkenin, milletin geleceğinin kodlarının saklı olduğu mekânlardır. İstanbul'un okulları da çürük…
Şu garabete bakar mısınız! 5.8'den sonra inceleme yapılıyor ve 29 okul acil tahliye ediliyor. Birkaç gün sonra 3 okula daha tahliye kararı veriliyor ve Salı günü 5 okul daha boşaltılıyor.
Neden? Depreme dayanıksız oldukları için. Oysa birkaç ay önce Milli Eğitim Bakanı, "Her şeyimizle eğitim ve öğretim yılına hazırız" demişti.
Sonra, bu 29 okulun 17 tanesinin 99 depreminden sonra yapıldığı iddiaları doğruysa bahsettiğim depreme hazırlandık laubaliliği bilimsel ispatlıdır.
Bu okullar 'ağır hasarlı' diye mühürlendi. 20 yılda ağır hasarlı okulları tespit edemeyenler yaklaşık on günde bu okulları nasıl ve neden gördü?
Daha vahimi ise İstanbul'daki tüm okullar test edildi mi? Kaç okulun ağır, orta, az hasarlı raporları var?
Ya konutlar! Geçen iki hafta içinde onlarca ev mühürlendi. Yüzlerce evin acil boşaltılmasına karar verildi. Neden? Ağır hasarlıymış.
Oysa yetkililer ve uzmanlar İstanbul'da 600 bin binanın olası depremde yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kalacağını, 1.5 milyon binanın ise riskli olduğunu çok öncelerden açıklamışlardı.
Bugüne kadar hiçbir şey yapılmadığının itirafını ise Çevre Şehircilik Bakanı yapıyor; "Önümüzdeki beş yılda her yıl 300 bin olmak üzere 1.5 milyon konut yapacağız."
17 yıldır neden yapmadınız?
Diğer taraftan haberlerde, deprem testlerinin 4 ve 8 katlı binalar için 2.500 TL ile 4 bin TL arasında yapıldığı açıklanıyor.
Sosyal devlet olduğumuzu herkes iddia ediyor. Bu testleri devlet neden yapmıyor? Daha önemlisi ise bu testler neden bugüne kadar yapılmadı?
Bir başka gerçek ise Sayın İmamoğlu bir an önce sokak sokak, bina bina bu testleri yaptırıp şehrin deprem gerçeğini ve 20 yılda yapılan ve yapılamayanları hem milletin, hem de meclisin önüne koymalı.
Özetle; İstanbullu bir ayağı mayın üzerinde olan kişi gibi depremi bekliyor. Tuhaf olan ise İstanbullu buna çoktan razı olmuş. Biz de yazıyoruz işte!
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024