logo
19 NİSAN 2024

Kendi saadetini başkalarının felaketi üzerine bina edenler ey!

01.07.2022 00:00:00

Kırk yıllık İcmal Dergisinin Haziran 2022 sayısında yayınlanan yazımız:

Kurduğunuz bu binanın çürük, pamuk ipliğinden daha zayıf ve âdeta çer-çöp üzerine kurulduğunu ne zaman fark edeceksiniz?

Başkaları ağlarken, üstelik bu ağlamaların sebebi siz iken, gülmek ne demek?

Ağlattığınız kitlelerin karşısına geçip gülmeniz insan onuruna, insan haysiyetine yakışır mı?

Başkalarının sürekli zararı üzerine kurduğunuz kazanç tezgâhları ve elde ettiğiniz kârlar, her iki dünyada da hüsrandan başka bir şey midir?

Kurduğunuzu zannettiğiniz saadet binasının, korkunç bir uçurumun başına kurulan ve her an yıkılıp yuvarlanma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan bir ev, bir bina mesabesinde olduğunu, tarihteki örneklerden öğrenmediniz mi?

"Peki, binasını Allah'a saygı ve Allah rızası üzerine kuran mı daha güvendedir, yoksa binasını sel artıklarının ucundaki yarın kenarına kurup da onunla birlikte cehenneme yuvarlanan mı? Allah, zâlimler topluluğuna kılavuzluk etmez."(Tevbe:109)

Başkalarını bir derde düşürdüğünüzde kendinizin bin bir türlü derde düşeceğinizden haberdar değil misiniz?

Başkalarının huzurundan, mutluluğundan, hissesinden ve sofrasından çalanlar, kendileri ve gelecekleri için tehlike çanlarının çalmasını başlatmış olmuyorlar mı?

Başkalarının hayatında, başkalarının sinesinde bir yara açtığınızda, kendi hayatınızda, kendi sinenizde bin bir çeşit yaranın açılacağını tarih kitapları ve kutsal metinler söylemiyor mu size?

Bu dünya sahnesinde, insanlık pazarında, dertlerin, ıstırapların, çile ve meşakkatlerin paylaşılması esas iken, başkalarına yeni dertler, yeni ıstıraplar ve yeni yeni çile kapıları açmak, bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de elindeki, evindeki lokmasına saldırmak nasıl bir yuvarlanıştır, nasıl bir düşüştür ve insanlık ailesinden nasıl bir kopuştur?

Dertlerini paylaşma, sen tut lokmasını paylaş.

Sıkıntılarını paylaşma, sen kalk sofrasındaki zeytinini paylaş.

Sırtındaki borç yükünden dolayı inim inim inlemekte olan insanın yükünü, biraz olsun hafifletmek varken sen tut, borç üstüne borç, kambur üstüne kambur yükle.

Problemlerine çözüm olma, çözüm bulma, ama sen tut başkalarının başına çorap örmede en ön safta yer al.

Yaralarına merhem olma, merhem bulma, ama sen kalk, mevcut yaraları derinleştirmek ve kanatmak için yarışa gir.

Sen, doksan dokuz koyunun sahibi olduğun halde, başkalarının elindeki tek koyunu da kendi sürüne katmak için seferber ol.

Kendi saadetlerini başkalarının felaketi üzerine bina edenler ey!

Bu devranın bir gün tersine döneceğini hiç mi düşünmüyorsunuz?

Başkaları felaketi yaşarken, onların gözlerine baka baka sürdürdüğünüz saadetin sahte bir saadet olduğunu, kısa bir zaman sonra felakete evrileceğini akıl edemiyor musunuz?

Bu dünyanın, dünya kaynaklarının ve nimetlerinin, hem sizlerin hem de başkalarının saadetini sağlayacak kadar zengin, cömert ve geniş olduğunu ne zaman anlayacaksınız?

Dünya gezegeni ve içindeki kaynakları, zenginlikleri ve bin bir çeşit nimetleri yiyip bitirmek, harcayıp tüketmek bir tarafa, saymaya dahi insan güç yetiremezken, bu hırs, bu ihtiras ve bu aç gözlülük insana yakışıyor mu?

"Söyle o iman etmiş kullarıma: Namazı tam gerektiği şekilde kılsınlar ve ne alış verişin, ne de dostluğun olmadığı gün gelmeden önce, gizli ve açık şekilde, kendilerine ihsan ettiğimiz rızıklardan, nimetlerden bağışta bulunsunlar."

"Gökleri ve yeri yaratan Allah'tır. Gökten yağmur indirip size rızık olsun diye, onunla türlü türlü meyveler ve ürünler çıkaran da O'dur. İzni ile denizde dolaşmak üzere gemileri size râm eden, akan suları ve ırmakları da sizin hizmetinize veren O'dur."

"Mûtad seyirlerini yapan güneş ile ay'ı size âmade kılan, geceyi ve gündüzü istifadenize veren de O'dur."

"Hasılı O, Kendisinden dilediğiniz her şeyi verdi. Öyle ki Allah'ın size verdiği nimetleri birer birer saymaya kalkarsanız, mümkün değil, onları sayamazsınız. Gerçekten insan zalim ve nankördür."(İbrahim:31-34)

Başkalarının hayat alanlarını daraltırken, özgürlüklerini kısıtlarken,  başkalarının kısmetine, nasibine ve hissesine el uzatırken, bakışlarınızı bir kez olsun içe doğru çevirmez misiniz?

Sizin yolsuzluğunuzdan ötürü, sizin payınıza düşenden fazlasını, daha daha fazlasını almanızdan ötürü yokluk ve yoksulluk yaşayan başkalarının kıvranmaları, acı çekmeleri, çoluk-çocuklarının en doğal istekleri karşısında ezilmeleri, sizlerin bir vicdan muhasebesine oturmanızı sağlamayacak mı?

"Herhangi biriniz ister mi ki içerisinden ırmaklar akan ve çeşit çeşit meyveleri olan üzümden ve hurmalardan oluşmuş bir bahçesi bulunsun ve kendisinin de güçsüz çaresiz yavruları olsun; tam bu halde iken üzerine ihtiyarlık çöksün ve bu sırada o bahçeye alevli bir kasırga isabet etsin de bahçe baştanbaşa yansın. Belki düşünürsünüz diye Allah size mesajlarını böylece açıklar."(Bakara:166)

Hayat kitabımızda anlatılan bu ibretlik ve çok hayatî örnek, bulunduğumuz bölgede, yaşadığımız coğrafyada, yakın ve uzak çevremizde her gün yaşanırken, kılımız kıpırdamıyor, kalplerimiz zerre kadar ürpermiyorsa, aynı hale düştüğümüzde kimden ve hangi yüzle yardım bekleyebiliriz?

Başkalarının ah ile vahı, başkalarının ah u enini, başkalarının elemi ve kederi üzerinde atılan kahkahaların, çok geçmeden taş olup kahkahacıların başına yağacağını tarihten öğrenmediniz mi?

Başkalarının, akmasına sebep olduğunuz gözyaşlarının, günün birinde sele dönüşeceğini ve öncelikle sizleri alıp götüreceğini, tecrübe ehli büyüklerden, ilim ve irfan sahiplerinden dinlemediniz mi?

Kendi saadetlerini başkalarının felaketi üzerine bina edenler ey!

Kendi kazançlarını başkalarının kayıpları üzerine bina edenler ey!

Kendi kahkahalarını başkalarının gözyaşları üzerine bina edenler ey!

Önümüzde çok yaman, çok çetin ve çok inceden inceye sorgulanacağımız bir hesap günü var, bilmem haberdar mısınız?

"Biz kıyamet gününe mahsus, öyle doğru ve hassas teraziler koyacağız ki, hiçbir kimseye zerre kadar haksızlık edilmez. Hardal tanesi ağırlığınca da olsa, yapılan iyi veya kötü işi oraya getirip tartarız. Hesap görücü olarak Biz fazlasıyla yeteriz."(Enbiya:47)

"İşte herkesin hesap defteri önüne konuldu. Mücrimlerin defterdeki kayıtlardan korktuklarını ve şöyle dediklerini görürsün: "Eyvah bize! Bu deftere de ne oluyor? Ne küçük komuş, ne büyük, yazılmadık şey bırakmamış! "Böylece yaptıkları her şeyi yanlarında buldular. Şu kesin ki Rabbin kimseye zulmetmez."(Kehf:49)

"Gün gelecek, her kişi gerek hayır olarak, gerek kötülük olarak ne işlemişse, hepsini önünde bulacak. Yaptığı kötülükten bucak bucak kaçmak isteyecek. Allah sizi, Zatına karşı gelmekten sakındırır. Doğrusu Allah kullarına karşı pek şefkatlidir."(Al-i İmran:30)

 
Aziz Karaca / diğer yazıları
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.