logo
04 HAZİRAN 2025

Kıbrıs aynasında AKP

09.07.2021 00:00:00

Yüzlerce yıl Türk hakimiyetinde bulunan Kıbrıs adasındaki Rumlar varlıklarını aynen korudular. Ne zaman ki, Osmanlı çöken ekonomisine nefes aldırmak için adanın hükümranlığını para karşılığı İngilizlere bıraktı Rumlar azmaya başladı.

Bu azgınlık 60'lı yıllarda soykırıma dönüştü. 74'te sınırlar yeniden çizildi ve Kıbrıs adasında 1983 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuş ve Türkiye Cumhuriyeti, KKTC'yi tanıdı. Ama bizden başka tanıyan hiçbir devlet olmadı. Olması için de hiçbir gayret olmadı.

KKTC'nin resmi olarak kurulmasına rağmen Kıbrıs Rum yönetimi AB ve ABD desteğiyle her zaman kendini, adanın tek hakimi olarak tanıttı. 

Emperyalistler 83'te ortaya sözde bir barış masası kurdular. Yıllarca görüştüler, konuştular, planlar ortaya koydular. Ama o masadan sonuç çıkmadı. Çıkmazdı da. Çünkü Rumlar, adanın tamamını istiyor, Türklerin varlığını reddediyor, Türkiye'yi işgalci olarak tabir ediyordu.

Bugün ise AB ve ABD, Rumların resmi sözcüsü olarak, 'ada da iki devletin varlığını kabul etmeyeceklerini' vurguluyorlar.

Önce bu noktaya nasıl gelindi, sorusuna bakalım sonra bugün ne yapılmalı, sorusuna cevap arayalım!

1983-2002 döneminde görev yapan hükümetler, dış diplomasi de Rumlar kadar etkili olmasalar da Kıbrıs'taki kazanımlardan geri adım atmamışlar, taviz vermemişlerdir.

2002 yılında AKP Hükümeti'nin iktidara gelmesinin hemen akabinde BM Genel Sekreteri Kofi Annan, 9.000 sayfayı bulan sözde barış içerikli 'Annan Planını' Türkiye-KKTC ve Yunanistan-Kıbrıs Rum Yönetimi'nin onayına sundu. 

Planda Türkiye, askerini adadan çekecekti, garantörlüğü ise makaslanıyordu. Planda uzun vadede Rumların, adanın tek hakimi olacağı da açıktı.

AKP hemen kabul etti. Rauf Denkteş ise kabul etmedi. AKP'nin baskısıyla Denktaş, Rumlarla bir kez daha masaya oturdu ama yine sonuç çıkmadı.

'Annan Planı' için halk oylamasına gidilme kararı alındı. AKP hükümeti, 'yes be Annan' sloganıyla her zamanki tarafını gösterdi. Rauf Denktaş'a ağır itham ve yakıştırmalarda bulundular. 'Barışın önündeki engel' olarak ülkemiz ekranlarında teşbihlere maruz bırakıldı. 

Avrupa Birliği ve ABD planın kabulü için Türk halkının önüne birçok vaatler koyuyordu. En önemlisi, "KKTC Halkı "evet" der, Rum Kesimi "hayır" derse, KKTC'nin bağımsızlığının tanıyacaklarını, AB üyesi yapacaklarını, vaat ediyorlardı.

Bu sebeplerle KKTC Halkı referandumda % 65 oranında "evet" dedi. Rumlar ise % 75 hayır, dedi.

Hayır, diyen Rumları, AB üyesi yaptılar. Evet, diyen Türkler ise ne tanındı, ne de üye yapıldı. Rumların, AB üyesi olması nedeniyle Türkiye'de otomatikman Rumları tanımış oldu. 

Devam eden yıllarda Batının istediği 'Birleşik Kıbrıs' fikrinden AKP iktidarı hiç vazgeçmedi. Bu fikri savunan Mehmet Ali Talat ve Mustafa Akıncı, Kıbrıs'ta cumhurbaşkanı oldular. 

Hatta Rumların, AB dönem başkanı olduğu 2012 yılında yeni bir referandumdan bahsediliyor, zamanın dışişleri bakanı Davutoğlu ve başbakan Erdoğan, 'adada barıştan umutlu olduklarını' açıklıyor ve her türlü desteği veriyorlardı. 

Hazırlanan planlarda şuanda KKTC'nin sahip olduğu toprakların % 15'inden bile vazgeçilmişti. 

Ama Rumlar ısrarla adanın tamamını istiyoruz, diyerek her teklifi reddediyorlardı. Bu reddiyelerle bir anlamda Türklerin varlığını koruyorlardı.

Çözüm, çözüm diyerek 2021 yılına geldik. AKP iktidarı, Kıbrıs politikasında pozisyon değiştirdi. Ersin Tatar, cumhurbaşkanı oldu. Sayın Erdoğan, AB'ye Kıbrıs restini çekti. 

En son AB Komisyonu Başkanı, Kıbrıs'ın hakimi Rumlardır mealinde "AB olarak (Kıbrıs'ta) iki devletli bir çözümü asla kabul etmeyeceğiz' dedi.

Bu konuyu Sayın Erdoğan: "Avrupa Komisyonu Başkanı beni arayıp KKTC'deki sert konuşmamı istedi. Sen ne zamandan beri Erdoğan'ın talimatla iş yaptığını gördün!" sözleriyle dile getirdi.

19 yıl sonra nihayet, diyorum!

Ama anladığınız gibi Kıbrıs konusunda da ektiklerini biçiyorlar. Az kalsın AB hülyası için Kıbrıs'ı 'yes be Annan' diyerek fedaya kalkışan AKP şimdi Kıbrıs'ın, ikinci fatihi gibi bir görüntü verseler de yapılması gerekeni yine yapmıyorlar.

BTP lideri Hüseyin Baş aylar önce '6 devlet, tek millet' söyleminin eksik olduğunu ifade ederek gerçeğin, 'yedi devlet, tek millet' olduğunu ifade etmişti. 

Azerbaycan'ın, Karabağ zafer kutlamalarına KKTC cumhurbaşkanının da davet edilmesi gerektiğini vurguladı. KKTC'nin tanınması için bugüne kadar neden beklenildiğini ise BTP 20 yıldır soruyor. 

Başka ne yapılabilir? İsim değişikliği. KKTC yerine Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. KTC ile ortak olarak Akdeniz'de derhal ve acilen sondaj çalışmalarına başlanmalıdır. Kıbrıs'ta yeni hava, kara ve deniz askeri üsler açılmalıdır ki, herkes kiminle dans etmeye kalktıklarını görsün!

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Akın Aydın / diğer yazıları
Kene tehlikesi kapıda
Sağlık Bakanlığı'ndan Uyarı!
Kurban Bayramı'nda trafik alarmı
68 bin 829 emniyet personeli denetim yapacak
Kilogramı 4 milyon 220 bin TL
Altın yükselişini sürdürüyor
Belediye ile sendika anlaştı
İzmir'de grev sona erdi
97 şehit, 440 yaralı!
İsrail vahşetinin son 24 saatlik bilançosu
İsrail, okul bahçesindeki çadıra saldırdı
18 Müslüman hayatını kaybetti, çok sayıda Müslüman yaralandı
Fonların iptalini istedi
Trump yönetiminden yayın kuruluşlarına müdahale
Kayıp kişi aranıyor
Trabzon'da arama çalışmaları devam ediyor
10. Yargı Paketi Meclis’ten geçti
Binlerce mahkum tahliye edilmeyi bekliyor
Elon Musk, Trump'ı bombaladı
'İğrenç bir rezalet'
Güney Kore'de yeni devlet başkanı seçildi
Eski başkan azledilmişti
5. dalgada tutuklu sayısı 22'ye yükseldi
Aralarında belediye başkanları da var
Gazzelilerin yardım merkezine yaklaşması yasaklandı
İsrail'den keyfi uygulamalar
10. Yargı Paketi, TBMM'de kabul edildi
Cezalarda ciddi artış var
ABD'nin çelik ve alüminyum tarifesi artık yüzde 50
Trump kararnameyi imzaladı
Kene tehlikesi kapıda
Sağlık Bakanlığı'ndan Uyarı!
Kurban Bayramı'nda trafik alarmı
68 bin 829 emniyet personeli denetim yapacak
Kilogramı 4 milyon 220 bin TL
Altın yükselişini sürdürüyor
Belediye ile sendika anlaştı
İzmir'de grev sona erdi
97 şehit, 440 yaralı!
İsrail vahşetinin son 24 saatlik bilançosu
İsrail, okul bahçesindeki çadıra saldırdı
18 Müslüman hayatını kaybetti, çok sayıda Müslüman yaralandı
Fonların iptalini istedi
Trump yönetiminden yayın kuruluşlarına müdahale
Kayıp kişi aranıyor
Trabzon'da arama çalışmaları devam ediyor
10. Yargı Paketi Meclis’ten geçti
Binlerce mahkum tahliye edilmeyi bekliyor
Elon Musk, Trump'ı bombaladı
'İğrenç bir rezalet'
Güney Kore'de yeni devlet başkanı seçildi
Eski başkan azledilmişti
5. dalgada tutuklu sayısı 22'ye yükseldi
Aralarında belediye başkanları da var
Gazzelilerin yardım merkezine yaklaşması yasaklandı
İsrail'den keyfi uygulamalar
10. Yargı Paketi, TBMM'de kabul edildi
Cezalarda ciddi artış var
ABD'nin çelik ve alüminyum tarifesi artık yüzde 50
Trump kararnameyi imzaladı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.