Türkiye koltuk uğruna estirilen terörün tozu dumanı içinde meşgul edilirken Atatürk'ün vefatından sonra tek uluslararası kazanımımız olan Kıbrıs'ı altın tepside Rumlara teslim ettik.Hafta başında KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Güney Kıbrıs Rum lideri Nikos Anastasiadis BM nezaretinde mülkiyet konusu hakkında bir araya geldiler. BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs özel temsilcisi Espen Barth Eide, iki liderin yanında, "Liderler, 1974 öncesi bireylerin mülkiyet hakkını tanıdı. Çözümden sonra mahkeme niteliğinde mülkiyet komisyonu kurulacak" açıklamasını yaptı.Bu ortak açıklamanın ardından KKTC karıştı; muhalefet milletvekilleri, Rum ve Türklerin mülk konusunda karşı karşıya gelmesinin iç savaşa yol açacağı uyarısını yaparken, yabancılar da dahil Kuzey Kıbrıs'taki mülk sahipleri endişeye kapıldı.Dilerseniz, "1974 öncesi bireylerin mülk hakkının tanınması"nın ne anlama geldiğini rakamlarla ifade etmeye çalışalım.KKTC'nin yüzölçümü 3 bin 325 kilometrekare?1974 Barış Harekatı öncesi KKTC'de bulunan toprakların yüzde 80'i Rumların mülküydü. Yani bu mutabakatla Kıbrıslı Türklerin elinde doğru dürüst bir toprak kalmıyor; yanlış anlamayın sadece KKTC lağvolmuyor, Kıbrıslı Türkler de Kıbrıs'tan siliniyor. KKTC'de özel mülkiyette kullanılan ölçü birimi İngiliz dönümü? Buna göre 1 dönüm 1335 metrekareye tekabül ediyor. KKTC topraklarının tamamı 2 milyon 400 bin dönüm?1974 öncesi tapu kayıtlarına göre, Rumların mülkü 1 milyon 550 bin dönüm, Türklerin mülkü 380 bin dönüm, dağlardan ve yollardan oluşan kamu alanı 470 bin dönüm?Rumlar, KKTC'deki 30 bin dönümün tazminat ve takas yöntemiyle el değiştirmesini, 1 milyon 520 bin dönümün ise Rum sahiplerine iade edilmesini bekliyor. BM yetkilisinin açıklamasına bakılırsa yapılan son mutabakatla bunu rahatlıkla elde edecekler. Anlaşmanın içeriğiyle alakalı çıkan haberlerde ilk söz hakkının Rumlara verileceği ifade ediliyor. İlk söz hakkının Rumlarda olması, pratikte Rumların mülkiyetteki çözüm yöntemlerinden tazminat ve takas yerine mülklerinin iadesini tercih edeceği anlamına geliyor.Rumlar lehine atılan bu adım, oluşturulması planlanan Birleşik Kıbrıs'ın ne anlama geleceğini de açıkça gösteriyor.Şu bir gerçek ki Kıbrıs'ta barış, 1974 Barış Harekatı'nda Türk askerinin Kıbrıs'a çıkması ve ardından da KKTC'nin kurulmasıyla sağlanabilmiştir.O gün bugündür münferit birkaç olay hariç Kıbrıs'ta huzur ve barış hakimdir.Fakat AKP iktidara gelmeden önceki MHP'nin de içinde bulunduğu koalisyon hükümetinin, KKTC'nin kaderini BM'ye devreden Kıbrıs Kararnamesi'ne imza atması ve ondan sonraki 13 yıllık AKP iktidarı döneminde uygulanan AB yanlı Kıbrıs politikaları bugünkü karanlık tablonun oluşmasına neden oldu.AKP hükümeti, Kıbrıs'ın direkt olarak Türkiye eliyle Rumlara teslim edilmesinin bedelinden korktuğu için bunu KKTC içinden gelen liderler eliyle yapılmasını istedi.Bu sebeple rahmetli Denktaş devre dışı bırakıldı ve KKTC'nin bağımsız olduğu gün üzüntüden sabahlara kadar ağlayan Talat iş başına getirildi.Talat'a tepki olarak KKTC halkı Derviş Eroğlu'na yöneldi ama umduğunu bulamadı, çünkü AKP hükümetinin baskısıyla Eroğlu da Talat'ın izini takip etti.Son gelen Mustafa Akıncı ise icraatından da anlaşılacağı üzere KKTC'nin altın tepside sunulması projesinde zirveyi yaşatıyor.Bugün gelinen noktada Kıbrıs politikamızın tamamen iflas etmesinde en başta AKP'nin sorumluluğu vardır; çünkü Türkiye'ye rağmen Kıbrıs'ın bu noktaya gelmesi mümkün değildir.Kıbrıs batı hayranlığı ve taşeronluğu uğruna belki de misyon gereği batıya teslim edilmiştir. Ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün ifadesiyle, Kıbrıs'ı alan tüm Anadolu'ya hakim olur.Zaten siyasilerimiz Anadolu'nun da parçalanması anlamına gelen Büyük Ortadoğu Politikasında eşbaşkanlık misyonuna sahip oldukları için onlara bu tablo pek şaşırtıcı olmasa gerek?Sözümüz onlara değil, onların peşinde körü körüne giden milletimizedir.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024