Merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız Milli Ekonomi Modeli'ni (MEM) yazmamış olsaydı, bizim kopyacı siyasiler ne yaparlardı merak konusu...
Hemen hemen her gün Modelin bir projesinden kopya çekerek günü kurtarmaya çalışıyorlar.
Bizler de son söyleyeceğimizi başta söyleyerek diyoruz ki; madem kopya çekecektiniz, Prof. Dr. Baş'ın üstünü örteceğinize, O'na her konuda engel çıkartacağınıza, O'nu baş tacı edip, çözümleriyle bu milleti ve devleti buluştursaydınız da şu yaşadığımız problemleri hiç yaşamasaydık, daha iyi olmaz mıydı?
Hem de O içimizdeyken, hayattayken, yanıbaşımızdayken, fırsatı kaçırmamışken...
Sürekli O'ndan kopya çektiğinize göre; O'nu tanıyorsunuz, O'nun kitaplarını kuytu mekanlarda gizlice okuyorsunuz ve her şeyden önemlisi O'nun projelerinin ve Modelinin gerçek çözüm olduğunu da gayet iyi biliyorsunuz.
Biliyordunuz da bilmezden geldiniz, görüyordunuz da görmezden geldiniz.
Kaybeden kim oldu? Millet oldu, devlet oldu ve elbette ki siz olacaksınız.
Siyasilerimizin MEM'den en bariz çektikleri kopya Milli Paralarla Ticaret projesi...
Bu proje MEM'in 2005 baskısında 277'inci sayfada var. Projenin gerek ismini gerekse içeriğini ortaya koyan ilk kişi Prof. Dr. Baş...
Ve Türk Patent Enstitüsü tarafından Prof. Dr. Baş adına tescilli...
Buna rağmen siyasilerimiz sık sık Milli Paralarla Ticaret'ten bahsedip, projeyi kendilerine mal etmeye devam ediyorlar.
Başkalarının hak ve hukukuna riayet etmeyenlerin, milletimize hakkını verebilmeleri, hukukunu koruyabilmeleri asla mümkün değildir.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın İstişare Kurulu'nun 14. Toplantısı'nda gündem yine Milli Paralarla Ticaret'ti.
Sayın Bakan bu konuda şunları söyledi:
"Şu gerçeği yadsıyamayız, ülkeler biraz daha korumacı, biraz daha içe dönük politikalar izleyecekler. Biz de bu dönemde rezerv para (Dolar, Euro... ) birimlerine bağlılığın azaltılması ve milli paralarla ticaretin artırılması yönünde iş insanlarımızla görüşüyoruz. Ticaret açığı verdiğimiz ülkelerdeki muhataplarımızla görüşmeler yapıyoruz. 2019 yılında 7.6 milyar dolar civarında milli paralarla ihracat, 11.1 milyar dolarlık da ithalat yapmışız. Milli paralarla ticaret için tabii swap (takas) alt yapısının da gerçekleşmesi lazım. Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile Merkez Bankamızın ciddi çalışmaları var. Onlarla da işbirliği içerisinde yerel paralarla ticareti ön plana çıkarmaya çalışıyoruz."
Onlar ısrarla Milli Parlarla Ticaret yaptıklarını söylüyorlar; bizler de ısrarla, bıkmadan, bu yapılanın Milli Paralarla Ticaret olmadığını, kendimizi kandırmamamız gerektiğini, bu projenin bir MEM projesi olduğunu, Prof. Dr. Baş'a ait bir proje olduğunu, Milli Paralarla Ticaret yapılabilmesi için önce paramızın Milli Para olması gerektiğini, Türkiye'nin bir kuruş Milli Parası olmadığını anlatmaya devam edeceğiz.
Hem bastığın her TL'yi, borç alıp Merkez Bankasına koyduğun dolar karşılığı basacaksın, hem de dış ticarette dolara bağımlılığı azaltmaktan bahsedeceksin. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu...
Prof. Dr. Baş, Milli Para'yı, "emek ve üretim ve de kaynaklar karşılığı basılan para" olarak tanımlamaktadır. Bu parayla yapılan ticaret Milli Paralarla Ticaret'tir. Başkası yalandır.
Güncel başka bir kopya da tarım konusunda...
Milli Ekonomi Modeli'nin 259'uncu sayfasında "Milli Ekonomi Modeli'nde Tarım" başlığı altında şu denilmektedir:
"Toprağı olmayan köylüye, üretim yapılması şartıyla toprak verilerek üretime katılması sağlanacak."
Ve Modelde bunun devlete ait olan Hazine arazilerinden temin edileceği ifade ediliyor.
Hükümet yine MEM'den kopya çekerek bakın hangi adımı atıyor?
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Özellikle atıl olan mülk, hazine ve vakıf arazilerinin parsel bazında tespiti için mayıs ayında bir çalışma başlattık.
Öncelikle bir envanter çıkaracağız. İlk aşamada Erzincan, Bingöl, Erzurum, Kars, Kayseri, Muş ve Sivas'ta hazine arazilerinin il müdürlüklerimize tahsisini sağladık. Bu çerçevede, 14 bin dekar hazine arazisinde, tarımsal üretime elverişli olanların tespiti yapıldı. Bu arazileri bedelsiz olarak çiftçilerimize tahsis edeceğiz. Çiftçilerimizin başvuruları 1 Haziran'a kadar alındı. Şimdi talepler değerlendirildikten sonra hak kazanan çiftçilerimize tahsisleri yapılacak."
Bugün kendine ait toprağı olan köylümüz bile tarımdan kaçarken sizce çekilen bu kopya bir işe yarayacak mı?
Unutmayalım ki MEM bütüncül bir modeldir. Önemli olan sadece toprağın olmaması değildir.
Tarımdaki sorunlar finanstan başlıyor, pazarlamaya kadar her aşamada yaşanıyor. Çiftçi tamamen sahipsiz.
İşte MEM bütün bu aşamalarda çiftçinin tüm sorunlarını çözecek projeler ortaya koyuyor.
Bugünün kapitalist şartlarında özellikle de tarım sektörü AB ve ABD'ye yıllarca feda edildikten sonra MEM'den cımbızla bir proje kopya çekip hiçbir neticeye asla ulaşılamaz.
Ne kendinizi kandırın, ne de başkalarını...
Gerçek bir çözüm arıyorsak, doğru, Prof. Dr. Baş fırsatını kaçırdık ama O'nun Modeli ve bu eşsiz Modeli uygulayacak kadro olan Bağımsız Türkiye Partisi kadrosu ve Genel Başkanı Av. Hüseyin Baş hala önümüzde büyük bir fırsat olarak duruyor.
Bu fırsatı da kaçırırsak, çok daha zor günler maalesef millet olarak bizleri bekliyor.
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024