Türk parlamentosunda bulunan bütün milletvekilleri, iktidarı ve muhalefeti oluşturan bütün unsurlar, elbirliği ile bilerek-bilmeyerek veya başka bir gerekçeyle, Türkiye’yi toplumsal bir çatışmanın, etnik ayrışmanın eşiğine getirmişlerdir. Olayların karşısına geçmiş seyreden, olayları avludan takip eden, çözümde çaresiz ve birbirine sataşanların uğultusu yükseliyor Meclis’ten. Bu uğultudan hiçbir şey anlaşılmadığı gibi bir çözümün de çıkması mümkün değildir.
Kamuoyunu yanlış yönlendirmeye çalışan bir takım toplum mühendisleri ise “Bu meclis kötünün iyisi başka bir alternatif var mı?” sorusuna başkalarının cevap vermesine imkân tanımadan “yok” cevabını vererek toplumu yönlendiriyorlar.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) olarak buradan diyoruz ki; “Demokrasilerde çare tükenmez, bu parlamentonun alternatifi de vardır. Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümü de vardır. BTP olarak toplumsal barışın da, ekonomik bağımsızlığın da, çözümü ve adresiyiz.”
Millet seçim günü yapacağı 8 saatlik bir mesai ile her şeyi değiştirecek güçtedir. Yeter ki istesin. Çözümü ve tezi olanların önünü açsın. Gerisi en kolay kısmıdır.
Millet asli unsurdur, Meclis ise milletin aynası mesabesindedir. O halde millet olarak, geldiğimiz bu noktada bir muhasebe, bir muhakeme yapmak zorundayız. ABD askerlerinin, Irak’ta öldürdüğü masum, savunmasız kadın, çocuk yaşlı ve her sivilden, namusu kirletilen her Müslüman kadından, millet olarak biz de sorumluyuz.
Özgürlük, barış, demokrasi ve laiklik adına doğrudan veya dolaylı olarak müdahale ettiğimiz komşu devletlerin halklarından öldürülen, aç bırakılan, toprakları bölünen ve kaynakları emperyalist güçlere aktarılanlardan da biz sorumluyuz.
En karlı, stratejik ve en fazla işçi istihdam eden, vergi veren kurumlarımızın, özelleştirme adı altında elimizden çıkmasından, yeraltı zenginliklerimizin yabancılara peşkeş çekilmesinden, yollarımızın ve köprülerimizin satılmasından da yine bizler sorumluyuz veya kendimizi sorumlu hissetmeliyiz.
BTP olarak, Milli Ekonomi Modeli’nin sosyal devlet projeleri kapsamında, asgari ücretin 3000 TL olacağı ve bunun kaynağının da belirtildiği bir ortamda, bugün açıklanan açlık sınırının çok altında 750 TL gibi bir asgari ücrete mahkûm olmamızın sorumlusu da biz değil miyiz?
Bu yapılanlara kendi ellerimizle yürek veren, destekleyen, aferin iyi yapıyorsunuz diyen biziz. Onun için, millet olarak, demokratik seçmen olarak tarih önünde ve Allah huzurunda mahkûm ve mahcup olmamak için ferasetli davranmak zorundayız.
Kamuoyunu yanlış yönlendirmeye çalışan bir takım toplum mühendisleri ise “Bu meclis kötünün iyisi başka bir alternatif var mı?” sorusuna başkalarının cevap vermesine imkân tanımadan “yok” cevabını vererek toplumu yönlendiriyorlar.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) olarak buradan diyoruz ki; “Demokrasilerde çare tükenmez, bu parlamentonun alternatifi de vardır. Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümü de vardır. BTP olarak toplumsal barışın da, ekonomik bağımsızlığın da, çözümü ve adresiyiz.”
Millet seçim günü yapacağı 8 saatlik bir mesai ile her şeyi değiştirecek güçtedir. Yeter ki istesin. Çözümü ve tezi olanların önünü açsın. Gerisi en kolay kısmıdır.
Millet asli unsurdur, Meclis ise milletin aynası mesabesindedir. O halde millet olarak, geldiğimiz bu noktada bir muhasebe, bir muhakeme yapmak zorundayız. ABD askerlerinin, Irak’ta öldürdüğü masum, savunmasız kadın, çocuk yaşlı ve her sivilden, namusu kirletilen her Müslüman kadından, millet olarak biz de sorumluyuz.
Özgürlük, barış, demokrasi ve laiklik adına doğrudan veya dolaylı olarak müdahale ettiğimiz komşu devletlerin halklarından öldürülen, aç bırakılan, toprakları bölünen ve kaynakları emperyalist güçlere aktarılanlardan da biz sorumluyuz.
En karlı, stratejik ve en fazla işçi istihdam eden, vergi veren kurumlarımızın, özelleştirme adı altında elimizden çıkmasından, yeraltı zenginliklerimizin yabancılara peşkeş çekilmesinden, yollarımızın ve köprülerimizin satılmasından da yine bizler sorumluyuz veya kendimizi sorumlu hissetmeliyiz.
BTP olarak, Milli Ekonomi Modeli’nin sosyal devlet projeleri kapsamında, asgari ücretin 3000 TL olacağı ve bunun kaynağının da belirtildiği bir ortamda, bugün açıklanan açlık sınırının çok altında 750 TL gibi bir asgari ücrete mahkûm olmamızın sorumlusu da biz değil miyiz?
Bu yapılanlara kendi ellerimizle yürek veren, destekleyen, aferin iyi yapıyorsunuz diyen biziz. Onun için, millet olarak, demokratik seçmen olarak tarih önünde ve Allah huzurunda mahkûm ve mahcup olmamak için ferasetli davranmak zorundayız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Harun Kayacı / diğer yazıları
- Başka kapıdan besleniyorlar / 24.08.2025
- Değerli kardeşim… / 11.08.2025
- Komisyondakiler Türk milletine kulak vermeli / 10.08.2025
- Kim adına, ne karşılığında böyle bir yazı yazdınız? / 07.08.2025
- Kürt halkı azınlık değildir / 18.07.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı anlamak, devlete sahip çıkmaktır / 16.07.2025
- Beğenmiyorsanız gidersiniz / 13.07.2025
- Meramını anlatamayacaksan çizmeyeceksin / 05.07.2025
- Siyonizm’in tanrısı yalancıymış / 25.06.2025
- İç cephemizi güçlendirmeliyiz / 24.06.2025
- Değerli kardeşim… / 11.08.2025
- Komisyondakiler Türk milletine kulak vermeli / 10.08.2025
- Kim adına, ne karşılığında böyle bir yazı yazdınız? / 07.08.2025
- Kürt halkı azınlık değildir / 18.07.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı anlamak, devlete sahip çıkmaktır / 16.07.2025
- Beğenmiyorsanız gidersiniz / 13.07.2025
- Meramını anlatamayacaksan çizmeyeceksin / 05.07.2025
- Siyonizm’in tanrısı yalancıymış / 25.06.2025
- İç cephemizi güçlendirmeliyiz / 24.06.2025