Sanayi devrimi ile birlikte son iki asırdır İslam Dünyasının önüne geçen ve teknolojik ilerlemeler kaydeden Batılı güçler kitle iletişim araçlarını da egemenliği altına almıştır.Elit tabakanın ihtiyaçlarını entelektüel yazarlar ve fikir adamları karşılarken, medya gelişmeden önce insanlar azda olsa kitap, gazete karıştırırken görsel medyanın gelişmesiyle aklı gözünde olan avamı yönlendirmenin en güçlü aracı medya oldu.Batı İslam dünyasına düşmandır ve onu kendisi için en büyük tehlike olarak görür. Bunun sebebi ise doğunun bütün medeniyetleri sindirilmesine, köleleştirilmesine rağmen İslam medeniyetinin bir türlü boyun eğmemiş olmasıdır. İslam Medeniyetini boyun eğdirmek için de medya silahını seçmişlerdir. Kitle iletişim araçlarını elinde bulunduranlar kendi kültürlerinin üreticisi ve pazarlayıcısıdırlar. Onların yerli taşeronları da onlara hizmet etmek zorundadır aksi takdirde onlara hayat hakkı tanınmayacaktır.Tarih boyunca yaşama iradesini en iyi şekilde ortaya koyan millet Türk Milleti olmuştur. Türk Milleti'nin bu kuvveti dini ve milli değerlerine olan bağlılığından zuhur ede gelmiştir. Bunun farkında olanlar 21. yy.'ın milliyetler çağı olmasına bütün dünyada yükselen değerin milliyetçilik olmasına rağmen -her ne kadar global güçler tektip insan yaratmaya çalışsa da- bütün milletler milliyetini, hüviyetini koruma halkını milliyetçi yapma çabası içerisindedirler. Bunun en bariz örneğini izlediğiniz yabancı filmlerde görmek mümkündür. Bu filmlerin konusu ne olursa olsun fırsat bulunan her karesi milliyetçi motiflerle bezenmiştir. Ülkemizde ise pervasızca dine ve devlete, milliyete saldırılmaktadır. Duyguları dumura uğratılmış insanımızın bakış açısı değişti. Hemen hemen hiç kimse medyanın yayınlarında bir politika uygulayıp uygulamadığını hiçbir zaman düşünme ihtiyacı hissetmedi.Çoğu insan gazete, radyo ve televizyonda ne haber verilirse doğru zannediyor. Medya sayesinde kitlelere her şeyi inandırabilmek mümkün oldu. Çıkar çevreleri, politikacılar, hükümetler ve medyayı elinde bulunduranlar politik ve ekonomik menfaat sağlamaya yöneldiler. Medya bütün dünyada kamuoyunu yönlendiren, politik, ekonomik, stratejik çıkarlara hizmet eden bir robot haline gelmiştir. Objektif basın, tarafsız habercilik masalları? Laftan öteye gidememektedir. Medya kendi düşüncelerinin, kültürünün, ananesinin savunucusunun yanındadır. Onu savunur, onun reklâmını yapar, onu korur ve kollar. Altını çizerek belirtmek istiyorum ki kartel medyası dünyadaki batı yanlısı devletlerin ve hükümetlerin yanında yer almaktadır.İnsanımız dostunu düşmanını iyi tanımalıdır. Yapılan haberleri, mümtaz şahsiyetlere atılan iftiraları sorgulamalıdır. Kimin kendi safında, kimin işgal güçlerinin ve onların yerli silah arkadaşlarının yanında, kimin hahamın, papazın kucağında olduğunun farkına varıp kültürüne, örfüne, âdetine, milli ve manevi değerlerine sahip çıkmalıdır.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012