Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Allah, bana kendisinin de sevdiği dört kişiyi sevmem için emirde bulundu: Ali, Mikdad, Ebu Zer ve Selman." Hz. Peygamber'in (s.a.a) tüm savaşlarına katılan büyük sahabi Hz. Mikdad, İmam Ali Efendimizin de yarenlerindendir.
Mikdad, Hz. Resûlullah'ın (s.a.a) kahraman sahabelerinden ve Müslümanlıklarını izhar eden ilk 7 kişiden biridir. Hz. Resûlullah'ın (s.a.a) Bedir gazvesi dâhil tüm savaşlarına katılmıştır.
Uhud Savaşı'nda da çok önemli sorumlulukları yerine getirmiş ve canını ortaya koyarak bir an olsun Resûlullah'ı (s.a.a) terk etmemişti. Öyle ki Müslümanlar yenilgiye uğramaya başladıklarında herkes Peygamber'i (s.a.a) savaşın ortasında yalnız bırakarak kaçmıştı. Savaştan kaçmayan ve Peygamber'i (s.a.a) koruyanlar sadece şu kimselerdi: Hz. İmam Ali (a.s), Talha, Zübeyr, Ebu Dûcane, Abdullah b. Mesud ve Mikdad.
Mikdad, Allah Resûlünün (s.a.a) vefatından sonra, Resûlullah'ın (s.a.a) vasiyetine vefalı kalan, hakkı, hakikati ve Hz. Ali'nin (a.s) velayetini savunan sayılı kimselerin başında gelmektedir. Peygamber'in vefatından sonra yaşanan o üzücü olaylar ve hak İmam Ali'yi (a.s) yalnız bırakmaları Mikdad'ın imanında zayıflık oluşturmadı. Bu önemli anda Mikdad, Selman ve Ebuzer, Hz. Ali'yi (a.s) bırakmadılar ve imamlarını savunmaya, yanında yer almaya devam ettiler. Bu yüzden İmam Muhammed Bâkır (a.s) şöyle buyurmaktadır: "İnsanlar Allah Resulünün (s.a.a) vefatından sonra, Peygamber'in (s.a.a) yolundan ve yönteminden döndüler, Selman, Ebuzer ve Mikdad dönmeyenlerdendi."
Ünlü tarihçi Yakubi Mikdad bin Esved'in sözlerini şöyle rivayet eder: "Kureyş'e hayret doğrusu! Hilafeti Peygamber'in Ehl-i Beyt'inden aldılar. Oysa onlar ilk mü'minler, Peygamber'in amcaoğlu, insanların en bilgini, Allah'ın dininde en fakih olan, İslam yolunda en çok güçlük çeken, yolu en iyi tanıyan, sırat-ı müstakime herkesten daha iyi hidayet edicidir. Allah'a and olsun ki, tahir (temiz) ve pak olan, hidayet edici ve hidayet bulmuşlardan hilafeti çaldılar. Ne ümmetin maslahatını, ne de gidişatta doğru ve hak olanı istediler. Lakin onlar dünyayı ahirete tercih ettiler. Öyleyse zalimler topluluğunun canı cehenneme, helak olsunlar."
Mikdad, Peygamber'den (s.a.a) sonra defalarca hâkim olan rejimin karşısında durmuş, halifelerin hilafetine karşı gelmiş ve Ehl-i Beyt'in hakkını savunmuştur.
Peygamber'in (s.a.a) bu vefalı sahabesi ve Hz. Ali'nin (a.s) hakkının savunucusu nihayetinde hicri 33. yılda, yetmiş yaşında Cerf denilen bölgede Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur.
- Hüseyin Baş güler yüzlülüğü ve samimiyeti / 12.10.2022
- Güller beni Şah Hüseyn’e götürün / 04.08.2022
- Mübahele olayı / 26.07.2022
- Gadir-i Hum’u inkâr / 22.07.2022
- Mikdad bin Esved / 15.07.2022
- Benim dedem / 26.01.2022
- Yeşilay ve Kızılay / 06.03.2021