Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'nin (MEM) tarım projelerine devam ediyoruz:17) Çiftçinin kooperatifleşerek güç birliği yapması desteklenecektir. Kooperatiflere tarımsal alet ve makine desteği verilecektir. (Atalarımız ne güzel söylemişler, "Birlikten kuvvet doğar" diye. Bu birlik ve beraberlik en önemli sektörümüz olan tarım sektöründe kooperatifler vesilesiyle acilen sağlanmalıdır. Kooperatiflerce sağlanan tarımsal alet ve makinelerle tarımda modernizasyon ve verimlilik rahatlıkla sağlanabilir.)18) Erozyon ve toprak kaybına karşın etkin önlemler alınacaktır. (Bu konuda çözümler bellidir. Bir çok zarara sebep olan ve ekonomik açıdan da üreticinin önünü tıkayan bu tür engeller, güçlü bir devlet anlayışıyla çözümler devreye konularak acilen aşılmalıdır.)19) Üretici ile tüketici arasındaki zincir kısaltılarak üreticiye yüksek gelir, tüketiciye ucuz ürün sağlanacak, kooperatiflerden bu amaçla istifade edilerek, hal yasası tekrar gözden geçirilecektir. (Günümüzde üretici binbir emekle yetiştirdiği ürününü ancak maliyetinin çok altında satabilmektedir. Sürekli zarar ettiği içinse tarımdan soğumaktadır. Örneğin, 2005 yılında buğdayın maliyeti kg başına 404 bin lira olmasına rağmen, çiftçi 250 bin liraya satabildi. Diğer temel ürünlerde de birkaçı müstesna durum bundan farklı değil. Ürün çiftçinin elinden ucuza alınmasına karşın, mutfağımıza oldukça fahiş fiyatlarla ulaşmaktadır. Buradan şu sonuç çıkıyor: birileri haksız kazanç elde ediyor. MEM'in bu çözümüyle birlikte bu haksızlık ortadan kalkacak, hem üreticinin, hem de tüketicinin mağduriyetine son verilecektir.)20) Sanayinin hammaddesi olan tarım ürünlerinin "Dar Bölge Kalkınma Modeli"yle, ilgili sanayi kollarıyla entegrasyonu sağlanacaktır. (Böylece, ürün ve onu işleyecek sanayi arasındaki ulaşımın kısalmasından dolayı maliyetler oldukça düşecektir. Dar Bölge Kalkınma Modeli'nin birçok faydası vardır. Şehirlerdeki nüfus artışı problemini çözebilecek tek modeldir. Vatandaşlar kendi bölgelerinde rahatlıkla iş imkanı bulabilince, geçimini temin edebilince niçin göç etsin? Sanayi kollarının kırsalda yaygınlaştırılması ayrıca eğitim düzeyinin de artmasına faydalı olacaktır. O ürünü işleyecek olan fabrika ürünün kaliteli olmasını isteyeceğinden dolayı, otomatikman yerinde denetim de sağlanacak, bu da verimi oldukça arttıracaktır.21) Tarımsal üretim merkezlerine, -maliyetleri azaltmak için- ucuz taşıma aracı olan demiryolları hatları çekilerek etkin kullanımı sağlanacaktır. (Cumhuriyetin kurucusu Atatürk bu ve benzeri amaçlarla yurdun dört bir yanına demiryolları yaptırmıştır, ama o zamandan bu zamana gelen siyasilerimiz bu konuda hiçbir yeni adım atmamıştır. Esasen, demiryolları hem ulaşım hem de ürün nakliyesi için en güvenli ve en ucuz yoldur. Günümüzün gelişen şartlarına da uyumlu olarak demiryolları tekrar eden geçirilir ve eksikler giderilirse, hem ekonomik maliyetler oldukça düşecek, hem de ger gün haberlerde gördüğümüz kaza manzaralarına bir son verilmiş olacaktır.)22) Eko-stratejik komşularımıza (Orta Asya, Ortadoğu) tarım ihracatına daha fazla önem verilecektir. (Böylece ortak bir tarihe sahip olduğumuz bu coğrafyayla ilişkilerimizin daha da güçlenmesi sağlanabilir. Bu coğrafyalarda yaşayan milyonlarca insanın tarım ürünlerimize olan ihtiyacını hepimiz biliyoruz. Hazır bir pazar elimizde duruyor, ama biz bunu görmemekte ısrar ediyoruz. Taa ABD, Hollanda, İtalya? gelip bu coğrafyaya ürün satıyor, biz ise seyrediyoruz. Bu coğrafya ile tarım ürünleri konusunda bir bağ kurarsak Türkiye'nin dünyadaki konumu da oldukça güçlenecektir.23) Yerli gübre üretimine destek verilecektir. (Bu hem maliyetleri düşürecektir, hem daha güvenli bir tarım sisteminin oluşmasını sağlayacaktır. Hormonlu ürün tartışmalarının yaşandığı günümüzde yerli üretimler şart ve de zaruridir.)24) Minimum su sarfiyatıyla, yüksek ürün miktarı ve kalite sağlayan modern tarım teknolojileri (damıtma sistemi, hidrofilik katkı maddeleri) yaygınlaştırılacaktır. (2005 yılında birçok tarım ürünü su yetersizliğinden dolayı tarlada yandı. Örneğin Konya'da buğdayın yüzde 70'i heder oldu gitti. Halbuki devletin de desteği ile MEM'de ifade edildiği gibi sulama sistemleri devreye konulsaydı, hiçbir sorun yaşanmayacaktı. Suyunu ihraç edebilecek kadar zengin su kaynaklarına sahip olmamıza rağmen, ürünümüzün tarlada yanmasının hiçbir mantığı yoktur.)Sayın Baş'ın tarım projelerine yarın da devam edeceğiz. Bu maddeler rahatlıkla devreye konulabilecek, ülkemizin şartlarına oldukça uygun çözümler. Yeter ki bunları uygulayabilecek lider ve kadrosuna imkan verebilelim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025