Minik kelimeler silinmeyen izler

Çocukluk günleri, anları, zaman mevsiminin çiçeklerinin en renkli demetleridir.

Çocuğun kalbi, meleklerden masum, kar beyazı, çocuğun hisleri, berrak, kristal kum taneleri kadar parlak...

Evet bu yazımda çocuk dünyasındaki gizem, zeka, hafıza, masumiyet, kıyas yoluyla hüküm çıkarma... gibi ilahi kudretin minik bedenler üzerindeki tecellisini bir bir anlatmayacağım.

Çocukluk günlerinde anne ve babaların öğrettiği kelimelerin ne kadar önemli olduğunu biliriz.

Çocuğun, sevgi, hayal, bulma ve anlama gücü o dünyada bir başka güzelliktedir. Bu sebeple annelerin ninnileri o ipek yumuşağından yumuşak kundaklarda hangi gizemli musikiyle dolaşıp durur anlayamazsınız.

Bu sebeple çocuğun duyduğu, ezberlediği kelimeler çok önemlidir.

O kelimelerin kalplere hangi güzellikte konduğunu keşfedemezsiniz. O öyle bir kapalı zarfa konur ki buluğ döneminden, yaşlılık çağına kadar açılışı sürecektir. Zarfın içerisine hatır, iyilik, sevgi, sorumluluk, terbiye, saygı... gibi kıymetler konmuşsa bu hazine onun için bitmeyecektir.

İsterseniz kapalı ifadelerden çıkarak size çocukluğumda rahmetli dedemin öğrettiği 11 kelimeden bahsedeyim.

Dedem çocukları sedirde kucağına sevgiyle alır, minik parmaklarını bir bir tutarak şu kelimeleri öğretirdi:

1. Allah

2. Ay'nan Gün

3. Dalah (Talak)

4. Kitap

5. Namaz

6. Amentü

7. Cennet

8. Cehennem

9. Arş

10. Kürs

11. Levh-ı Kalem hürmetine bizi bağışla.

Çocukluğumda bunları sadece ezberlerdim. Ne manaya geldiklerini kısa bilgilerim dışında anlamazdım.

Yine dedem "Ola hele gel, otur diz üsti, başla" deyip bostanın kenarındaki açık havada kavakların gölgesinde durmadan ya okurdu, ya okuturdu ya da bir işe koyulurdu.

-Kimin Kulusun?

-Allah'ın.

-Kimin Ümmetisin?

-Hz. Muhammed (sav)'in

-Kimin zürriyetindensin?

-Adem (as)'ın.

* * *

Bu sorular size basit gelmesin. Sonradan gördüklerime bakınca dedemin o yaşlardaki öğretimini daha iyi anladım. Allah'tan Peygamberden (sav) habersiz ve de zürriyetinin maymundan geldiğini inananlara rastlayınca dedemin ileri görüşlü bir öğretmen olduğunu anladım.

Size çok basit gelebilir ama çocuğun bir kere bile Allah demesi onu hücrelerinde kaydedip hatırlayacağı atom zerresidir. Atom cümbüşüdür.

Yattım sağıma

Döndüm soluma

Sığındım Süphanıma

Dinime imanıma

Eşhedü enlaihale illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu verasuluhu...

Yatarken ninelerimizden öğrendiğimiz bu dualar, yemeğe başlarken ve her işimize başlamadan önce öğrendiğimiz besmele işimize de aşımıza da bereket getirir. Gönlümüze gizli hazineler dökülür.

Türk milletinin her yöresinde ayrı bir lehçe, görgü ve inançla söylenen milli ve manevi deyimler, deyişler, şiirler, sözlerle çeşitliliğimiz, zenginliğimiz vardır.

Türkülerimiz, folklorumuz, geleneklerimiz vardır.

Ha unutmadan söyleyeyim. Allah'ın yüce kelamı da bu çocukluk günlerinde hafızalarda kalıyor. Ve en masum dönemde ezberlenebiliyor.

Çocuk beşiği mi dediniz?

O gizemli dünyanın saltanatında rüzgar rüzgar esiyor...

Çocuğun belleği mi dediniz?

O bulutlu dünyanın dağlarını ileriki hayatı için teker teker diziyor...