O bir süre önce Suriye'deki muhalif grupların en tepesindeki isimdi.Hatta Katar'ın başkenti Doha'da yapılan Arap Birliği zirvesinde Esad davet edilmedi, Suriye'nin boşalan koltuğuna muhaliflerin lideri olarak o oturtuldu.Onu Türk kamuoyu Başbakan Erdoğan'la böyle el kaldırırken tanımıştı.2 yıl önce Şanlıurfa'da Akçakale'deki çadır kentte gerçekleştirilen mitingde?Bahsettiğimiz kişi, Suriye'de Esad yönetimine karşı savaşan tüm grupların başı olan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Konseyi (SMDK) eski Başkanı Muaz el Hatip'tir.Bu Suriye Ulusal Konseyi için Başbakan Davutoğlu, o dönemin Dışişleri Bakanı olarak, "Suriye Ulusal Konseyi Suriyelilerin meşru temsilcisidir" demişti. İşte bu Muaz el Hatip önceki gün kendine ait sosyal medya hesabına yazdığı bir makalede çok önemli itiraflarda bulundu.Suriye'de yaşananları ve Suriye üzerindeki hesapları gün yüzüne çıkartan bu itiraflar Suriye üzerindeki algı operasyonunu tamamen ters yüz edecek nitelikte?Şimdi Muaz el Hatip'in ifadelerini aktaralım:"Suriye'nin Dostları grubu yalancı, hilekâr ve ikiyüzlüdür. Suriye'yi içinde bulunduğu duruma bu grup düşürmüştür. İçlerinde bazıları var ki yıllardır devam eden Suriye krizinin çözülmesini arzulamıyor."Suriye'nin Dostları olarak ifade edilen grupta en önde gelen ülkelerden birisi Türkiye idi ve hatırlarsanız bu grubun ikinci toplantısı İstanbul'da Türkiye'nin önderliğinde gerçekleşmişti.Bu grubun ve de Sayın Davutoğlu'nun "meşru muhatap" olarak gördüğü ve ilan ettiği Suriye Ulusal Konseyi eski başkanı Muaz el Hatip bu grup için "Yalancı, hilekar ve ikiyüzlü" ifadelerini kullanmaktadır.Ve Muaz el Hatip'in bugünkü ifadelerine göre Suriye'de yaşanan bütün problemlerin, krizin sebebi Esad yönetimi değil, bu dost olarak kendini ifade eden gruba dahil olan ülkelerdir.El Hatip'in "İçlerinde bazıları var ki yıllardır devam eden Suriye krizinin çözülmesini arzulamıyor" dediği de Türkiye ve Türkiye'yi temsil eden Erdoğan ve Davutoğlu'dur.Neden mi? Suriye krizinin organizatörü ABD bile bugün "hedef Esad değil, IŞİD'dir" diyor. Sayın Başbakan Davutoğlu ise hedefin Esad olması gerektiğini açıklıyor ve ABD'li yetkilileri ikna etmeye çalışıyor. Hatta onların bu konuda yumuşama gösterdiğini ilan ediyor hemen akabinde ABD sözcüsü Psaki Sayın Davutoğlu'nu yalanlıyor.Ve yine son G20 zirvesine tek "Esad" gündemiyle gelen ülke Türkiye oldu.Bir dönem Sayın Erdoğan'ın mitinge davet ederek, Suriye'nin resmi muhatabı olarak ilan ettiği el Hatip bugün AKP'li, Erdoğanlı, Davutoğlulu Türkiye'yi "Suriye krizinin müsebbibi ve krizin devamını arzulayan" olarak tanımlıyor.Peki, el Hatip, Esad yönetimi hakkında ne düşünüyor, dilerseniz kendi ifadeleriyle aktaralım: "Suriye rejimi hala Suriye'yi kontrol etmektedir. Rejim şu anda teröristlerle savaşıyor, memurlarına maaş vermeye devam ediyor, halka kesintisiz elektrik ve su veriyor, rejim hizmet etmeye devam ediyor."Evet, daha ne desin?Bu ifadelerde özellikle üzerinde durmak istediğim husus, "Rejim, şu anda teröristlerle savaşıyor" ifadesidir.El-Hatip'in bu ifadesi, aynı zamanda Esad'ın savaştığı herkesin terörist olduğunun da bir itirafıdır. Bunun içinde Özgür Suriye Ordusu vardır, El Nusra vardır, El Kaide vardır, IŞİD vardır. Ve el Hatip'e göre, Türkiye'nin ÖSO militanlarını eğitip donatması, meşru Suriye rejimine karşı teröristleri eğitip donatması anlamına geliyor.Ben demiyorum, bir dönem Şanlıurfa Akçakale'de mitingde Başbakan Erdoğan'ın elini kaldırdığı ve Suriye'de muhatabım budur diye ilan ettiği Muaz el Hatip bunları söylüyor.Yine aynı Hatip, Esad rejiminin terör estirmediğini, halkına her türlü hizmeti sunduğunu da itiraf ediyor.ABD, İngiltere, Fransa, Esad yönetimi konusunda geri adım attı, bir dönem Esad'a namlu doğrultanların başındakiler de geri adım attı, Esad'ın yanında olabilmenin sinyallerini veriyor, ya siz Sayın Erdoğan, Sayın Davutoğlu, Sayın Çavuşoğlu ne zaman ayıkacaksınız, ne zaman güzelim ülkemizi büyük bir badireye atmaktan vazgeçeceksiniz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025