NATO nedir, sorusun en kısa cevabı; "NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üye ülkelerin özgürlük ve güvenliklerini korumak amacıyla kurulmuş, uluslararası askeri bir ittifak kuruluşudur.
29 ülke üyedir NATO'ya. Her ne kadar siyasilerimiz itiraf etmeseler de İsrail ve Rum kesimi de NATO'nun resmi olmayan üyeleridir. Çünkü bu iki ülke NATO toplantılarına katılır, askeri tatbikatlarında yer alırlar. Türkiye tepki gösterir. Sonra unutulur, gider.
NATO'nun kuruluşu
2. Dünya savaşı sonrasında ABD askeri varlığını Avrupa'dan çekmesi üzerine Avrupa'nın en büyük gücü Rusya olmuştur.
Rusya 1947'de Polonya, Romanya, Bulgaristan, Macaristan ve Doğu Almanya'yı yanına alarak doğu bloğunu oluşturmuştu. Asya'da Çin ve kuzey Kore ile zaten doğal müttefikti.
Bu yapılanmaya karşı 1949'da 13 Avrupa ülkesinin Bürüksel, 'batı Avrupa paktı' kurmuş ve daha sonra bu pakta ABD ve Kanada'da dahil olmuş, paktın adı da NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) değişmişti. Evet, NATO kısaca bu.
Türkiye'nin NATO'ya girişi
Atatürk'ün kurduğu tam bağımsız Türkiye Cumhuriyetinin kollarına 47 ve 48'de Truman Doktrini ve Marshall Planı adı altında kelepçeler takılmıştı.
O dönem devleti yöneten İsmet İnönü idi. Türkiye Cumhuriyetinin prangalanması ise Menderes'in 1952'de NATO'ya attığı imza ile gerçekleşmiştir.
NATO'nun hedefi Türkiye ve İslam Coğrafyasıdır
Rusya, Çin, K. Kore'den gelebilecek tehditlere karşı bir savunma örgütü olarak kurulmuş olan NATO'nun soğuk savaşın bitmesiyle bu gerekçesi de fiilen sonlanmıştır.
NATO'nun asıl hedefi Türkiye'dir, İslam coğrafyasıdır.
Ne hazindir ki! Atatürk'ten sonra bu ülkede sözde Atatürkçüsü de, solcusu da, milliyetçisi de en dikkat çekici olarak da muhafazakar-dinci anlayışlarda iktidara geldi.
Ama hiç birisi ne NATO'yu tartıştı, ne AB'yi ve ne de resmi olmasa da fiili olarak ABD mandası oluşumuzu. Hepsi ABD'ye sadakat, AB'ye teslimiyet ve de NATO'ya kapı kolu olmayı kabul ettiler.
Oysa NATO'nun hedefi Türkiye'dir, İslam Coğrafyasıdır. Bu hedeflerinin inançlarından alırlar.
Hıristiyanların 'Tanrı Krallığı', Yahudilerinde 'Arz-ı Mevut' inancında Müslümanlara verilen pay toprağın altıdır. Yani Müslümanların katledilmesi, devletlerinin yok edilmesidir.
İşte Irak, işte Libya, işte Yemen, işte Suriye işte Filistin. Büyük hedefleri ise İran ve Türkiye'dir.
İşte Kıbrıs, işte Akdeniz, işte Ege, işte S-400'ler ve de terör örgütlerinin hain pusularına karşı ülkemiz yanında değil de teröristlerin yanında yer alan NATO veya NATO'nun babası ABD.
Çocuklar bile bu basit denklemi çözerek bu örgüt, Türkiye'nin yanında değil tam aksine karşısında bir tehdittir, der.
Ama ülkemizi yönetenler, 'biz, NATO'nun güney sınırıyız, Avrupa'nın güvenliğini biz sağlıyoruz' diyerek bu Haçlı birliğine sadakat gösterisinde bulunuyorlar.
NATO'suz bir Türkiye istiyoruz
Türkiye'nin hiçbir şekilde NATO'ya ihtiyacı yoktur. Prof. Dr. Haydar Baş yıllardan beri millet ve devleti idare edenlere, 'Türkiye'nin Asya'ya yüzünü dönmesi gerektiğini' ifade ederek, 'devletimizin bu topraklarda gözü, hedefi olmayan devletlerle ilişkilerini geliştirmesi gerektiğini' vurgulamaktadır.
Sayın Baş devamlı olarak, 'Rusya'nın bu topraklarda gözü var mı? Çin'in, İran'ın, Suriye'nin bu coğrafyada hesapları var mı? Yok.
Peki, ABD'nin, Avrupa ülkelerinin, İsrail'in bu coğrafyada hesapları var mı? Var.
Peki, Türkiye neden ABD, AB ile dost olup diğer ülkeleri karşısına alıyor?"
Evet, cevap hakkı sizde. Biz neden Rusya, Çin, Suriye gibi ülkelerle müttefik, stratejik ortak değiliz de ABD ile müttefikiz?
NATO'ya, ABD'ye, AB'ye hayır. NATO'culara, ABD'cilere, AB'cilere de hayır, deyin. Tam bağımsız Türkiye olalım.
Ukrayna-NATO-Rusya
Yaşadığımız sıcak gündem malum. Birçok analizler, farklı bakış açıları ortaya konuluyor. Ortak payda ise ABD, Ukrayna'yı kullanarak NATO şemsiye altında safları sıklaştırıp tahakkümünü sağlamlaştırdı.
Sonra ne mi olacak?
Elele verip BOP'a yani İslam coğrafyasındaki katliam ve paylaşım savaşlarına devam edecekler.
BTP Lideri Hüseyin Baş'ın dediği gibi:
Nasıl bir Türkiye? Tam bağımsız Türkiye!
Ekonomisi bağımsız, sanayisi bağımsız, silahı bağımsız, eğitimi, kültürü, tarihi, inancı, medeniyeti, medyası, insanı kısaca her şeyi bağımsız bir Türkiye. Çok mu şey istiyoruz?
Hayır Başkanım. Hakkımızın, onurumuzun, şahsiyetimizin, imanımızın gereğini istiyorsunuz.
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024