Zulüm üzerine zulüm, acı üzerine acı ile çileler yaşıyoruz. Hem de öyle kısa aralıklarla yaşıyoruz ki, biri bitmeden diğeri başlıyor. İşin garibi hep ötelere bakıyoruz. Biz ne yaptık ki, millet olarak başımız dertten, beladan uzak olmuyor? Haçlının askeri olarak İslam coğrafyası bizim yöneticilerimiz eliyle gerçekleşti. Artı o askerlere dua ettiklerini de duyduk, öğrendik. Ülkemizde de barındırılan bu Haçlı askerleri en kutsallarımıza saldırdı, fiili hakaretlerde bulundular. Üstü örtüldü. Milletimiz yine duydu, gördü.Milletimizi, devletimizi bölmeye çalışan PKK ile yıllarca mücadele edildi. Binlerce asker, on binlerce vatandaşımız kurban oldu. Ama bir anda şehitlerimize ya "kelle" ya da "üç, beş" tanımlamasına girdi. Terörist başı, barış elçisi olurken teröristler özgürlük savaşçısı oldu. Milletimiz ise bu tabloyu çizenleri alkışladı. Bir dizi davalar açıldı. Binlerce sivil, asker toplanıldı. Ülkeyi yönetenler kıs kıs gülmenin yanında açıkça taraf da olmuşlardı. Yıllar sonra "bunlar suçsuzmuş" denildi. Sağlıkta, eğitimde skandal üzerine skandallar patladı, unuttuk! Çalışma hayatında acıların biri bitmeden diğeri başladı. Biraz kızdık, bağırdık ve unuttuk! Trilyonlar ortalığa saçıldı, hikmet aradık! Şimdi sosyal acılar gündemde. Özgecan kızımızın yaşadığı zulüm üzerinden 10 gün geçti. Unutmak üzereyiz. Birkaç gün sonra onu da unutacağız. Tıpkı Münevver'i unuttuğumuz gibi. Berkin'i, Ali Korkmaz'ı, Kayserili çocukları unuttuğumuz gibi. Haliyle soruyorum; ne oldu bu millete? Bu millet ki, senin acın benim acımdır, senin namusum benim namusundur, senin malın benim malımdır, senin canın benim canımdır inancında bir milletti. Kardeşti. Dini için vatanı için milleti için canını verirdi. Ne oldu bu millete? Kim böldü bizi? Kim oynadı bizim yapı taşlarımızla, evet, kim? 'Neden bu hale geldik' sorusunun cevabını, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın 2011 yılında verdiği bir demeçten alalım; "Bir ülkede, o ülkenin, o milletin, o devletin kazanılmış insanı yoksa o milletin bir adım ileri gitmesi asla mümkün olamaz. Bizim uzun yıllardan beri yanlış yaptığımız nokta kendi yararımıza vatandaşımızı kazanmadık. Öyle bir bireyler topluluğu oluşturduk ki, hepsi 'ben' diyor. Ama o 'ben', bencillik kokan ve de ihtiras kokan, haset kokan, başkasını düşünmeyen bir şey. Bu bizim kültürümüze de çok ters. Yapılacak olan iş, insanımızı hem kendi yararına hem toplumun yararına kazanmaktır. Böyle bir model kişilik ortaya koymamız lazım?Düşünebiliyor musunuz, bizim bir Türk beyefendisi modelimiz yok, bir Türk hanımefendisi modelimiz yok. Ne oluyor? Avrupa'ya gidiyor, geliyor bakıyorsunuz olmuş Avrupalı. Amerika'ya gidiyor geliyor olmuş Amerikalı. Yazık günah değil mi? İnsanlık tarihinde bütün insanlara örnek olmuş bir milletin, bir delikanlı bir hanımefendi modeli yok. Böyle şey mi olur? Geçmişimiz de bu yok mu? Var. İşte Hoca Ahmet Yeseviler, Ahi Evranlar, Mevlanalar, Yunuslar, Hacı Bektaş-ı Veliler... Onlar bu potansiyeli yoğurmuş ve bir medeniyet kimliği oluşturmuşlardır. Bakın onlarda merhamet var, şefkat var, adalet var, hürmet var, saygı var, iffet var. Bir model bu, hanımefendi modeli. Erkeğe bakıyorsun düşenin elinden tutuyor, yardım ediyor, insanlara yukarıdan bakmıyor adil bir insan. Bugün toplumun buna ihtiyacı var. İşte bizim eğitimimizin temel anlayışı bu olacak." (25.03.2011 Yeni Mesaj)Birde işin yönetici boyutu var. Dicle kenarında kuzunun hesabına yeltenenlere bakıyorsun, Brüksel, Beyaz Saray kapılarında. Vatikan'ın himmetine sığınmış. İslam itikadına rağmen kanun ve uygulamalara girmiş. BOP eş başkanı olmuş. Haçlı savaşlarını, kucaklaşma olarak algılamış. Helal haram ölçüsü yandaş ve karşıt olarak sınıflandırılmış. Adalet kefesinin biri kırılarak milletin önüne konulmuş. Hülasa balık baştan kokmuş.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Mevzu Boeing mi? / 22.09.2025
- Erdoğan kılıcı bıraktı ABD’ye gidiyor / 21.09.2025
- İsrail, ABD ve Bartholomeos / 20.09.2025
- Gözümüzün içine baka baka devlet kuruyorlar / 19.09.2025
- İslam dünyasının son iman testi Gazze’de / 18.09.2025
- Adalet yoksa yolsuzluk vardır / 17.09.2025
- Osmanlı’da vergiyi tabana yaymıştı / 15.09.2025
- Türklerle dost ol ama düşman olma / 14.09.2025
- Misyonerlerin hedefi Atatürk / 13.09.2025
- AKP 14 yıl önce verip tutmadığı sözleri ileri bir tarihe güncelledi / 12.09.2025
- Erdoğan kılıcı bıraktı ABD’ye gidiyor / 21.09.2025
- İsrail, ABD ve Bartholomeos / 20.09.2025
- Gözümüzün içine baka baka devlet kuruyorlar / 19.09.2025
- İslam dünyasının son iman testi Gazze’de / 18.09.2025
- Adalet yoksa yolsuzluk vardır / 17.09.2025
- Osmanlı’da vergiyi tabana yaymıştı / 15.09.2025
- Türklerle dost ol ama düşman olma / 14.09.2025
- Misyonerlerin hedefi Atatürk / 13.09.2025
- AKP 14 yıl önce verip tutmadığı sözleri ileri bir tarihe güncelledi / 12.09.2025