Bu durumun farkında olan Çin, Rusya, Japonya, Güney Kore gibi ülkeler ellerindeki doların bir kısmını altına çevirmişlerdir. Bütün dolarları birden elden çıkarmaya kalksalar, kendi ekonomileri de altüst olacaktır. Onun için doları yavaş yavaş altınla değiştirmektedirler. Bu yüzden son günlerde altın fiyatları anormal derecede artmıştır. 1950'lerde dünyada üretilen mal ve hizmetlerin yaklaşık % 50'si ABD'de iken bugün bu oranın % 30'lara kadar düştüğünü görüyoruz. Bunun sebebi, ABD'deki çok uluslu şirketlerin 1980'lerden sonra gerçek üretimi bırakarak faiz, döviz, borsa gibi kumarhane ekonomisine yönelmeleridir. Ne yazık ki ABD, sadece kendisini değil bizim gibi diğer ülkeleri de bu sanal ekonomiye yöneltmiştir. Bildiğimiz gibi çok uluslu şirketlerin dili ile konuşan Türkiye'deki mütareke medyası, sabahtan akşama kadar faiz, döviz ve borsaya dayanan üç kağıt ekonomisinin ne durumda olduğunu bize açıklamaktadır. Bugüne kadar dünyanın hangi ülkesi vatandaşına kumar oynatarak gelişebilmiştir? Bana göre bu bile ABD'nin ve ona dayalı ekonomilerin çökmelerinin başlı başına bir sebebi olabilir. Halbuki ülkelerin ekonomik olarak gelişebilmeleri, üretim ve ihracata dayanmak zorundadır. Nitekim Aklın yolu bir olmalı ki, bir kuruluşun misafiri olarak Ankara'da bulunan Rusya Bilimler Akademisi Üyesi ve Putin'in danışmanlarından Prof. Dr. Victor Minin ile 8 Nisan 2006 tarihinde tercüman aracılığı ile yaklaşık bir saat Türkiye-Rusya ilişkileri konusunda sohbet ettik. Prof. Minin bu konuşma sırasında,"ABD'nin en fazla 2 yıl sonra çökebileceği"ni söyledi. İslam filozofu ve sosyolojinin kurucusu İbn Haldun da "Mukaddime" adlı eserinde "devletlerin ömrünün en fazla 3 nesil olduğu"nu söyler. Atatürk, günün birinde Türkiye'nin karşı karşıya kalabileceği olası durumu, bundan yaklaşık 70 yıl önce engin öngörüsü ve büyük stratejik dehası ile "Gençliğe Hitabesi"nde şöyle ifade etmiştir: "İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanin, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî çıkarlarını, işgalcilerin siyasi emelleriyle birleştirebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve güçsüz düşmüş olabilir." Atatürk'ün söylediklerinin bugüne ne kadar uyduğunun takdirini sizlere bırakıyorum.Uzun zamandır Türkiye'de, kitle iletişim araçları vasıtasıyla halk ikna edilerek, Batı'nın istediği iktidarlar işbaşına getirilmiştir. Özal'dan başlayarak iktidara gelen partilerin liderleri, Türk halkı yerine A.B.D. liderlerinden icazet almayı tercih etmektedirler.Nitekim Basından öğrendiğimize göre, Başbakan Erdoğan'ın danışmanlarından Cüneyt Zapsu ile Sakarya Milletvekili Şaban Dişli, AKP Hükümeti ile ABD arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi için ABD'ye gittiler. Görüşmeler sırasında Cüneyt Zapsu şunları söylemiştir:"A.B.D.'ye ihtiyacımız var. Siz de AKP ile 6-7 yıl daha yaşamak zorundasınız. Alternatifiniz yok. Erdoğan'ı devirmeye çalışmaktansa, onu kullanın"(Cumhuriyet, 9.4.2006). Bu sözleri duyduktan sonra ülkenin içine düşürüldüğü duruma kahrolmamak mümkün müdür? (Devam edecek)
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012