Cenab-ı Hak Kur'an-ı Kerim'inde şöyle buyurmaktadır:
"İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder?" (Kıyame suresi, 36)
İnsanoğlu başıboş yaratılmamıştır, yaratılıp kendi haline bırakılmamıştır.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın, Makalat eserinde ifade ettiği gibi, ilk yaratılan Hz. Adem'in (a.s.) aynı zamanda ilk peygamber olması, yani yol gösterici olarak vazifelendirilmesi bu gerçeğin en bariz göstergesidir. Hz. Âdem'den Peygamber Efendimize (s.a.v.) kadar 124 bin peygamber gelmiştir.
Cenab-ı Hak, Kur'an'da "Biz, bir peygamber göndermedikçe azap edici değiliz" (İsra süresi, 15) buyurmaktadır.
Her kavme mutlaka peygamber gönderilmiştir.
Onlar bulundukları dönemlerde insanları hem sapıklığa düşmemeleri, Allah'ın rızası doğrultusunda yaşamaları, güzel ahlakla ahlaklanmaları için manevi olarak terbiye etmişler, hem de dünyevi konularda örnek ve önder olmuşlardır.
Hz. Peygamberimiz Hatemu'l-Enbiyadır, yani peygamberlerin sonuncusudur. Ayet-i kerimede, "O, Allah'ın Resûlü ve Hatemu'l-Enbiyadır" (Ahzab suresi, 40) buyrulmaktadır.
Peki, başıboş yaratılmadığımıza göre, Hz. Peygamberden sonra da peygamber gelmeyeceğine göre sonraki dönemlerde insanların kılavuzu, yol gösterici kimler olacaktır?
Prof. Dr. Baş'ın 14 ciltlik Ehl-i Beyt Külliyatı ve Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt eserlerinde ifade edilen gerek Sünni kaynaklara, gerekse Şii kaynaklara göre bu kılavuzlar, hidayet önderleri, Allah'ın gerçek halifeleri Ehl-i Beyt ve Ehl-i Beyt soyundan gelen imamlardır.
Peygamber Efendimiz, vefatından 2,5 ay önce gerçekleştirdiği Veda Haccı'nda, bizzat Cenab-ı Hakk'ın emriyle, kendisinden sonra mü'minlerin nasıl bir yol tutacağını, kimlerle beraber olması gerektiğini açıkça ifade etmiştir.
Veda Hutbesi'nde sapıklığa düşmememiz için sımsıkı sarılmamız gereken iki emanetini Kur'an ve Ehl-i Beyt olarak ilan ederken, Gadir Hum'da gerçekleşen hutbede de İmam Ali Efendimizi, elini kaldırarak, kendisinden sonra halife, mü'minlerin emiri, vasi, hidayet önderi olarak ilan etmiştir.
Gadir-i Hum hadisi olarak bilinen bu tarihi hadiseyi, 222 Ehl-i Sünnet kaynağı aktarmaktadır. Prof. Dr. Baş'ın Ehl-i Beyt Külliyatı ve Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt eserinde bu kaynakları ve hadisin detaylarını bulabilirsiniz.
Gadir-i Hum olayı, Prof. Dr. Baş'ın önemle ifade ettiği gibi, esasen nübüvvet yolunun son bulduğunun, velayet yolunun da başladığının bir ilanıydı.
Tebliğ ayeti olarak bilinen Maide 67'inci ayet ve de İkmal ayeti olarak bilinen Maide 3'üncü ayetle bizzat Cenab-ı Hakk'ın emriyle gerçekleşen bu hadise, "siz başıboş yaratılmadınız" hakikatinin velayet yoluyla devam edeceğinin bir ifadesiydi.
Hz. Peygamber Gadir-i Hum'da İmam Ali'yi kendisinden sonra halife olarak ilan ettikten sonra, kıyamete kadar da bu yetkinin kimlerde olduğunu şöyle ifade ediyordu: "Benden sonra Ali, Allah'ın emriyle sizin veliniz ve imamınızdır. İmamet makamı Ondan sonra da Allah ve Resulü ile görüşeceğiniz güne kadar Onun evlatlarından olan Benim neslimin hakkıdır."
Peki, kimdir bu sevilmiş ve seçilmiş olan örnek şahsiyetler; belli midir, yoksa zamanın akışına mı bırakılmıştır?
Elbette ki isim isim bellidir. Hz. Peygamber birçok hadis-i şerifinden bu altın silsileyi isim isim saymıştır.
Cabir bin Abdullah'tan şöyle naklediliyor:
Allah'a, Resulü'ne ve emir sahiplerine itaat etmenin vacip olduğunu bildiren ayet indiği gün Peygamber'e (s.a.v.) sordum: "Allah ve Rusulü'nü tanıyoruz. Ama emir sahiplerinin kimler olduğunu bilmiyoruz. Onlar kimlerdir?"
Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Onlar Benim halifelerimdir. Onların ilki Ali bin Ebi Talib, sonra Hasan, sonra Hüseyin, sonra Ali bin Hüseyin (İmam Zeynelabidin), sonra da Tevrat'ta 'Bakır' diye anılan Muhammed bin Ali'dir (İmam Muhammed Bakır). Ey Cabir! Sen onu göreceksin. Gördüğünde Benim selamımı ona iletirsin. Ondan sonra Cafer bin Muhammed es-Sadık (İmam Caferü's-Sadık), sonra Musa bin Cafer (İmam Musa Kazım), sonra Ali bin Musa (İmam Rıza), sonra Muhammed bin Ali (İmam Muhammed Taki), sonra Ali bin Muhammed (İmam Naki, İmam Hadi), sonra Hasan bin Ali (İmam Hasan el-Askeri) ve en sonuncusu ve Benim isim ve künyemi taşıyan Hasan bin Ali'nin oğludur (İmam Mehdi)."
Bu hadis-i şerif birçok Sünni kaynakta geçmektedir.
Bazıları şunlardır:
Tefsir-i Kebir, Fahri Razi, c.3, s.357; Şevahidü't-Tenzil Tefsiri, Hâkim el-Heskani el-Hanefi, c.1, s.148; Yenabiü'l-Mevedde, el-Kunduzi el-Hanefi, s.114,117,494; Feraidu's-Simtayn, el-Himvini, c.1, s.314…
Sünni dünya olarak maalesef, Hz. Peygamberin bize miras bıraktığı ve ayrılığa düşmememiz için sımsıkı sarılmamız gerektiğini ifade ettiği bu Ehl-i Beyt neslini hiç tanımıyoruz.
Allah kendisinden razı olsun, Prof. Dr. Haydar Baş, yazmış olduğu 14 ciltlik Ehl-i Beyt Külliyatı ile Hz. Peygamber'i, bu örnek imamları, Hz. Fatıma'yı, Hz. Zeynep'i ve de Hz. Masume'yi bizlere detaylıca tanıtmaktadır.
12 İmam'ı anlatan bir Ehl-i Beyt Külliyatı şu ana kadar hiç kimse tarafından yazılamamıştır, bu sadece ve sadece Prof. Dr. Baş'a nasip olmuştur, ilk ve tektir.
Bu gerçeği Nehcu'l-Belağa'nın yazarının torunu 2010 yılında katıldığı Ehl-i Beyt sempozyumunda, Sayın Baş'a hediyesini takdim ederken ifade etmişti.
"Dedem 12 İmam'la ilgili bir külliyat hazırlamak istedi ama muvaffak olamadı, bu size nasip oldu" demiştir.
Cenab-ı Hak Kur'an'ında "De ki (Muhammedim): Ben, peygamberliğimi tebliğime karşılık sizden, Ehl-i Beyt'imi sevmenizden başka hiçbir ücret istemiyorum" buyurmaktadır.
İmam Şafi, "Bu ayete göre Ehl-i Beyt'i sevmek farzdır" demektedir. (Savaiku'l-Muhrika, İbn-i Hacer, s.148,175)
Sevebilmek için tanımak lazım, tanımadığımız şahsiyetleri nasıl sevebiliriz?
Bu açıdan da bakıldığında Prof. Dr. Baş'a sonsuz teşekkürlerimizi iletmek zorundayız, çünkü büyük bir emek harcayarak, belgelerle Ehl-i Beyt gerçeğini, Ehl-i Beyt imamlarını bize tanıttı. Ehl-i Beyt'i nasıl sevmemiz gerektiğini ölçüleriyle, örnekleriyle önümüze koydu.
Bize de bu yol haritasıyla Ehl-i Beyt'i tanımak ve onların yoluna sımsıkı sarılmak düşer.
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024