Noktayı koyuyorum

* Ermeniler, Türk Milletinden, kafatası yapısından dolayı mı nefret ederler?
* Rumlar, Türk Milletinden, kafatası yapısından dolayı mı nefret ederler?
* Yunanlılar,  Türk Milletinden, kafatası yapısından dolayı mı nefret ederler?
* İngiltere’si, Almanya’sı, Fransa’sı, Belçika’sı hülasa haçlı toplumu, Türk Milletini kafatası yapısından dolayı mı sevmezler ve nefret ederler?
* Yine İsrail, Türk Milletini, kafatası yapısından dolayı mı sevmez ve nefret eder?
* ABD, ülkemizde iktidara gelen (sağ, sol, muhafazakâr vs.) partilerin tam teslimiyetine, sadakatine, ABD’nin bir dediğini iki etmemelerine rağmen Türk Milletini, kafatası yapısından dolayı mı sevmez? Her fırsatta önden veya arkadan vurur?  
Bu soruların hepsinin cevabı “HAYIR” dır. O halde haçlı AB ve ABD, bin yıldır Türk Milletini neden sevmez? Çünkü Türk Milleti, Ehl-i Beyt eliyle İslam olmuş, Müslüman olmuş, İslam sancağını eline almış, “Allah’ın Askeri” olma şerefiyle şereflenmiş, bin yıldır haçlının İslam’ı yok etme hedeflerini kursağında bırakmış bir millettir.
Yani haçlı dünyasının, Türk Milletinin, kafatasının şekliyle, biçimiyle bir derdi yoktur. Haçlının derdi, Türk Milletinin kalbinde olan “İMAN” iledir. Bunun için haçlılara göre “TÜRK” eşittir “İSLAM”, “İSLAM” eşittir “TÜRK” demektir.
Bu gerçeği Tayyip Erdoğan ve şürekâsı bilmiyor mu? Emin olun çok iyi biliyorlar. O zaman ne yapmaya çalışıyorlar? Ateşle oynuyorlar.
Kim, bu ülkede “ben Türk’üm, benim kafatasım senden daha kaliteli, ben, senden üstünüm” vs. gibi inancımızın asla kabul etmeyeceği bir söylemi dile getirmiştir?
Bu ülkede “ben Laz’dan, ben Kürt’ten, ben Gürcü’den vs. üstünüm” diyen bir tek kişi var mıdır? Gürdünüz mü? Duydunuz mu? Yok, hayır. Bu coğrafyada İslam olan herkes “Türk Milleti” adı altında yüz yıllardır birdir, beraberdir, tek bilek, tek yürek olmuştur.
O zaman bir daha soralım; Tayyip Erdoğan ve şürekâsının derdi ne, ne yapmaya çalışıyorlar? Cevabı yine Tayyip Erdoğan’dan alalım; “Zehir içilecekse içerim”. Erdoğan farkında değil ama kendi eliyle zehir içiyor. Yazık! Çok yazık!
Şimdi haçlının bile kabul ettiği ama içimizdeki nasipsizlerin anlamadığı, algılayamadığı daha ötesi anladığı, algıladığı halde kabul edemediği “TÜRK” eşittir “İSLAM”, “İSLAM” eşittir “TÜRK” gerçeğine birkaç örnek verelim… Hem de haçlılardan…
İngiliz Başbakanı (1916-1922) David Lloyd George; “Türkler, Avrupa’dan atılmalıdır. İstanbul Türklerden alınmalıdır. Türkler Asya’nın Kızılderilileridir, sonları da onlar gibi olacaktır” demişti. Bu zat Türkleri, Avrupa ve İstanbul’dan kafatasları yüzünden mi atmak gerektiğine inanıyor?
Danimarka, ilkokuldaki çocuklarına ne öğretiyor; “Her ne kadar her Müslüman terörist değilse de, her terörist Müslüman’dır” (!)
Şimdilerde yaşından dolayı istifa ettiğini açıklayan ama gerçekte kiliselerdeki ahlaksızlık ve yolsuzluklardan dolayı istifa kararını aldığını okuduğumuz Papa 16. Benedictus ne diyordu; “Tarihinizi unutmayın, Türkleri, AB’ye almayın.”
Yine (Eski Papa) V. Nikolas ise; “Her şeye kadir Tanrım; lütfunla Hıristiyanlığa güç ver, Türkleri ve onlardan yana olanları ne Yunanistan’da, ne Asya’da ve ne de Avrupa’da tek bir Türk kalmayana kadar kovalamamız için büyük bir ordu kurmamızı nasip et”  demektedir.
Şimdi! Bu Papa veya papaz kafası anlayış, kafatasçılık mı yapıyor? Türklerle dertleri ne? Hala anlamadınız mı? Haçlıya göre Türkleri yok etmek, İslam’ı yok etmektir.
Son olarak inancını, siyasetini, icraatlarını, sosyal hayatını, aile hayatını vs. Avrupa’ya veya haçlıya göre dizayn eden herkese, bir Hıristiyan’ın şu tespiti ders olsun, kapak olsun; “Türkler 1683 Viyana’da yenilmeseydi Kur’an, Oxford’un okullarında okutuluyor olacaktı”, (Edward Gibbon “ Roma İmparatorluğunun Gerileyişi ve Düşüş Tarihi”  adlı kitabından)
Türklerin derdi neymiş? Kur’an. Sizin derdiniz ne o zaman?