Yüz yıllarca Afrika'yı sömüren, insanları katleden, köleleştiren, yer altı ve yer üstü zenginliklerini tekellerine alan emperyalistlere karşı bağımsızlık hareketi başlatanlardan biri de, Kenya'nın kurucu devlet başkanı Jomo Kenyatta'dır. Prof. Dr. Haydar Baş Hocamın, "Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler" adlı eserinde de bahsettiği Jomo Kenyatta'nın şu sözü emperyalistlerin ve hangi dinden olursa olsun onlara uşaklık edenlerin kullandığı en etkili yolun adeta kısa bir özetidir.Jomo Kenyatta şöyle diyordu; "Avrupalılar geldiklerinde, onların elinde İncil, bizim elimizde ise topraklarımız vardı. Bize, gözlerimizi kapatıp, dua etmeyi öğrettiler. Gözlerimizi açtığımızda baktık ki, İncil bizim elimizdeydi. Topraklarımız ise beyazların olmuştu."Benzer bir tablo İslam dünyasında da ve ülkemizde de yaşanıyor. İnsanlarımız beyin ve gönülleri köleleştirilmiş vaziyette. Bu kelepçeleri takanlar, Yahudi veya Hıristiyan değiller. Bizzat Müslüman'ım, iddiasında bulunan kişi ve anlayışlardır.Öyle bir noktaya getirildik ki, artık insanlarımızın bir kısmı İslam'ı kıyafetlere hapsetmiş. Bir başka kısmı kalp temizliği, diye tariflendirir olmuş. Bir diğer kesim ise slogan atmakla kendini tatmin ederken, bir başkaları ise ağzı iyi laf yapanları Müslüman zannedip, onların dinini, İslam olarak kabul etmiş, en meşhurları ise cenneti tekeline almış, gelene geç, diyor. Durum bu!Ülkemiz ve İslam Coğrafyası kana bulanmış, bütün zenginlikleri talan edilmiş vaziyette. Nasıl bu duruma ve tepki vermeyen kıvama geldik veya nasıl getirildik? Yukarıda dedim ya! Ortaya birçok inanç şekli konuldu ve hepsinin adına İslam, denildi. Herkeste pazardan meyve seçer gibi kendine göre bir İslam inancı seçti. Din budur, diye sahiplendi. Dikkat edin! Yıldır televizyon ekranlarından arabeskçi ilahiyatçılar eksik olmuyor. Bol bol dua ediyorlar. Dua etmesini öğretiyorlar. Hele gözleri yaşardı mı veya arka plana birkaç mazlum resmi konuldu mu, o sahneyi izleyen insanlarımız uçuyor adeta. Şimdi işi daha da geliştirdiler. Ekranlardan sesli ve yazılı dua kitapları da satıyorlar. Arşı titreteceklermiş! Bunları alan, dinleyen insanlar ağlıyor, ağlıyor, ağlıyor. Bir başkaları cübbesinin, sakalının himmetiyle geçmiş milletin önüne, gelene sayıyor, gidene saldırıyor. Kelime-i Şahadet getirene (Şii ve Alevilere) kâfir, diyor. Millette onu İslam abidesi sanıyor.Hele siyasetteki din tacirleri yok mu? Her laflarına dini cümlelerle başlayıp, dualarını eksik etmeyip, üstü açık veya kapalı bir şekilde yine dini cümlelerle siyasi rakiplerini, medyayı veya insanları itham edip, hedef gösterdikten sonra duayla cümlelerini bitiriyorlar. Bu anlayışların birde negatif boyutu var. "Ben Müslüman'ım" diyorlar. Sonra İslam ve değerlerini hedef alıyorlar. "Allah ile kula arasına kimse giremez", "benim kalbim temiz", "Ben onu, bunu bilmem. Allah'a inanıyorum, gerisi boş" gibi ifadelerle kendilerine bir inanç yörüngesi çiziyorlar. Tabi pazara itilen insanımız son şıkkı görünce hemen duacılara, ayet, hadis okuyanlara, şalvar, cübbe giyenlere, cihat naraları atanlara koşuyor, onlara sahip çıkıyor, laf ettirmiyor.Kimse ülkenin haline bakmıyor. Cana, mala, namusa kastediliyormuş, yer altı ve yer üstü zenginliklerimiz satılıyormuş, yetimin hakkı yeniyor, fakir fukaranın ekmeği, işçinin, memurun emeği elinden alınıyormuş. Hiç önemli değil. Dua ediyorlar ya! Birde namaz kılan, Allah, diyen kişileri destekliyorlar ya! Tamam! Tertemiz olacaklar. Bakın! Allah ve Resulü, cana, mala, namusa kastedenler için, yetim malı yiyenler, alın terinin hakkını vermeyenler, devlet malını satanlar, hakkı gizleyenler, insanları tekfir edenler ve bunların peşinden gidenler, destekleyenler için neler diyorlar. (yarın)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -1- / 14.07.2025
- Diyanet’in 15 Temmuz hutbesi / 13.07.2025
- PKK, ‘ak’landı / 12.07.2025
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025
- Milletin sorunlarını artık kale bile almıyorlar / 02.07.2025
- Ortadoğu'da ikinci dizayn dönemi / 30.06.2025
- Fitneye karşı Hüseyin olmak / 29.06.2025
- Sözde ‘Terörsüz Türkiye’ye’ feda edilen değerlerimiz / 28.06.2025
- NATO toplantısı öncesi ve sonrası / 27.06.2025
- Diyanet’in 15 Temmuz hutbesi / 13.07.2025
- PKK, ‘ak’landı / 12.07.2025
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025
- Milletin sorunlarını artık kale bile almıyorlar / 02.07.2025
- Ortadoğu'da ikinci dizayn dönemi / 30.06.2025
- Fitneye karşı Hüseyin olmak / 29.06.2025
- Sözde ‘Terörsüz Türkiye’ye’ feda edilen değerlerimiz / 28.06.2025
- NATO toplantısı öncesi ve sonrası / 27.06.2025