Tarihi bir gerçektir ki, Birinci Dünya Savaşı, Mondros ve Sevr'e gelmeden önce Osmanlı hemen her şeyini kaybetmişti. 1854'ten 1918'e kadar 41 borç anlaşması imzalamış. Borçlarını ödeyememiş, moratoryum (iflas) ilan etmiş. Ekonomisini, Fransa ve İngiltere'nin kontrolüne bırakmış. Adı 'Osmanlı Lirası' olan parayı bile yabancılar basmış.
Ekonomik nedenlerden ötürü Girit, Rodos, 12 ada ve Kıbrıs gibi stratejik adalarımızı İngiliz ve İtalyanların kontrolüne bırakmış, Filistin'de toprak satışını kabul etmişti.
Anadolu'daki limanları, demiryolları özelleştirilmişti. Üretim yapan fabrikaların neredeyse tamamı yabancıların kontrolündeydi. Vatandaşın üzerine ise 25 kalemden fazla vergi yüklenmişti.
Osmanlı ordusunu bile Almanlar komuta ediyordu. Osmanlı'ya ait tek şey 'padişahlık' makamı idi. Türk Milletine ait olarak ise şanlı bayrağımız kalmıştı geriye.
İşte o bayrağı da indirmek için Türk Milletinin önüne bir anlaşma ve bir de harita konulmuştu. Anlaşmada, Padişahın imzası vardır.
Haritada ise Türk Milletinin kanı, canı ve imanıyla vatan edindiği Anadolu vardı. Şanlı milletimiz tercihini vatanından yana kullanarak Padişahın kararını kabul etmedi. İngiliz bayrağını, ABD, Yunan, Fransız bayraklarını kabul etmedi.
Kısaca emperyalistlere uşak olmayı, uşak olanları taltif etmeyi, yüceltmeyi kabul etmedi. İşte bu imani duruşu, Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde ortaya koydu. Meydanlarda kazandığı zaferleri ekonomik adımlarla taçlandırdı ve tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.
Atatürk bir taraftan Osmanlı'nın sattığı işletmeleri, kurumları yeniden devletleştirip, Osmanlının borçlarını öderken diğer taraftan da fabrikalar açıyor, tarımda, sanayide dev adımlar atıyordu. Madenleri de devletleştiren Atatürk, o günün şartlarında uçak bile üretebilen bir ülke inşa ediyordu.
O günde, bugünde kendilerini İslamcı, batıcı, çağdaş, tırnak içerisinde 'Atatürkçü' olarak tanımlayan birbirine zıt kutuplar, Atatürk'e değişik söylem ve eylemlerle muhalif hatta düşman olmuşlardır.
Bu zıt kutupların, Atatürk'e düşmanlıklarının temeli aynıdır: Atatürk'ün emperyalizm karşıtı olması ve bu karşıtlığını imanından alması yani tam bağımsızlık ruhundan dolayıdır.
Dün, padişahın gölgesine sığınıp sözde din adına Atatürk'e saldıranlarla, aslını unutup batının gücünü kabul eden mandacılar aynı saftaydı.
Bugünde sözde 'din-hilafet' adına Atatürk'e saldıranlarla, çağdaşlığı, batılı gibi olmak olarak zannedenler yine aynı safta.
İslamcısında da, muhafazakârında da, sağcısında da, solcusunda da yabancı sermaye hastalığı var, serbest piyasa ekonomisi kabulü var. ABD zaten hepsinin dostu. AB ise hepsinin nihai hedefi.
Aksini iddia edenlere sorun ki, bu ülkenin yeraltı ve yerüstü zenginlikleri peşkeş çekilirken, cumhuriyetin kazanımları yok pahasına satılırken, para, ekonomi ve enerjide devlet devre dışı bırakılırken neredeydiniz?
Bu ülkede Atatürk ruhunu yani tam bağımsızlık ruhunu temsil eden tek parti vardır. O da Bağımsız Türkiye Partisi'dir.
Bağımsız Türkiye iktidarında paramızda, sanayimizde, tarımımızda, ekonomimizde millileşecek, satılanlar geri alınıp devletleştirilecektir. Var mısınız?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024