Birkaç ay önce yıllardır dillendirilen yerli otomobil için şaşalı bir tanıtım toplantısı yapıldı. Katılımcıların tamamı gülücük saçıyor. Sahneye çıkanlar müthiş cümleler kuruyordu.
Gerçi ortada % 100 yerli denilen otomobilin üretileceği bir fabrika yoktu. Fabrikanın projesi, inşaatı da yoktu ama olsun cümleler hepsinin üstünü kapatıyordu.
Neyse! O şaşalı açılışta örnek otomobillerin üzerindeki brandalar kaldırıldı. Araçlar güzel tasarımlanmış, göze hoş da geliyor. Diğer taraftan çok da tanıdık geliyordu.
Hatta medyada Çinli bir firmanın iki yıl önce piyasaya sunduğu araçlarla yan yana koy, ayırt edemezsin. O derece yani!
Araç tanıtılıyor. Ekran görüntüleri, sinyal düğmeleri üzerinde hep yabancı kelimeler var.
Yabancı dilim olmadığı için bu kelimelerin anlamını bilemedim. Sosyal medyadan, 'neresi yerli ve milli' diye sorunca bir anda taarruzlar başladı.
'Siz, Türkiye'nin önünü kesiyorsunuz, hükümeti çekemiyorsunuz, ülkemizin gelişmesini istemiyorsunuz' vs.
En çok da Sayın Erdoğan'ın cümleleriyle tepki gösteriliyordu; "Devrim otomobilinin önünü kestiler ama devrin otomobilinin önünü kesemeyecekler."
Ya hu kardeşim! Biz, gazeteciyiz. Kimsenin önünü vs. kestiğimiz yok.
Biz, Türkiye'de otomobil üretilmesine karşı değiliz. Hele hele yerli otomobile hiç karşı olamayız.
Bu milletin 26'larda, 30'larda uçak ürettiğini, yerli uçağını da, otomobilini de, telefonunu da, silahını da vs. üretebilecek kapasitede olduğunu, üniversitelerin, bilim insanlarının, girişimcilerin devlet tarafından desteklenmediği, piyasanın emperyalistlere peşkeş çekildiğini vs. her daim dile getiren ve devlet tarafından fırsat verildiğinde insanımızın her türlü teknolojiyi geliştirebileceğini biz yazdık, örnekler verdik.
Bizim karşı olduğumuz yalandır. Milletin milli ve manevi duygularının istismarıdır.
'Yerli otomobil' söylemleri de bu yalanın, istismarın son örneklerindendir.
Malum otomobilin, yerli olmadığını bizzat Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) CEO'su Gürcan Karakaş açıkladı.
Ne dedi Sayın Karakaş?
Aracın elektrikli motoru için Bosch ile görüşüyoruz.
Aracın bataryası için Çin ağırlıklı 6 firma ile gizlilik sözleşmesi imzaladık. Bunlardan biri ile anlaşacağız.
Araç entegrasyonu konusunda teknoloji partneri olarak Alman mühendislik firması EDAG'ı seçtik.
Myra, İngiltere'nin kabul gördüğü, özelikle mekanik aksamlarda şasi sistemleri konusunda partnerlerimizden birisi. Tasarım için İtalyanlarla anlaştık."
Bu nasıl yerlilik, bu nasıl millilik?
Sayın Karakaş'ın açıklamalarındaki bir başka nokta ise 'milli' denilen otomobil modellerinin isimleri bile Türkçe değil.
Gürcan Karakaş 5 modelden bahsediyor ve isimlerini sıralıyor; "Bunlar C-SUV, C-Sedan, C-Hatcbak, B-Suv ve C-MPV."
Allah aşkına! Bari Türkçe bir isim bulsaydınız.
Malum otomobillin yerli olan tek özelliği ise fiyatı. Gürcan Karakaş, C-SUV segmentinde şu anda satışta olan dizel ya da benzinle çalışan otomobillerin fiyat aralığı 250 bin ile 300 bin TL aralığında değiştiğini, açıkladı.
Peki, 250-300 bin TL'lik bir aracı kim alabilir? Hadi bu kadar paranız var ve araç alacaksınız. Bu aracı mı alırsınız yoksa markası tescilli araçları mı?
Soru; Tamamı yani % 100'ü bu ülkede üretilen ve Türkiye'de en çok kullanılan otomobilleri biliyorsunuz; Peki, onlara yerli ve milli diyebiliyor musunuz? Hayır.
Neden? Çünkü tasarımı, markası, motoru kısaca patenti ya Fransız, ya da İtalyan.
O halde tasarımı, şasesi, motoru, bataryası vs. yabancı olan bir otomobile nasıl yerli ve milli, diyeceğiz?
Bu kadar yalan, bu kadar istismar milletimizin sinir sistemini bozdu.
Bakın! Ülkemizde sinir sistemi ilaçları en çok tüketilen 3. grup ilaç oldu. 2017'de 298.4 milyon kutu sinir sistemi ilacı satılırken, bu rakam bir yıl içinde 10 milyon kutu artarak, 308 milyona ulaştı.
2019'u ve her gün depremlerle sallandığımız bu yılki rakamları siz düşünün!
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024