KIRAAT Hadiste şöyle buyurulur: "Kim imanın arkasında namaz kılarsa, imamın kıraati onun da kıraatidir. (İbn Mâce, İkâme, 13). Bu hadis, gizli ve açık okunan bütün namazları kapsamına alır. Başka bir hadiste söyle buyurulur: "İmam, kendisine uyulmak için öne geçirilmiştir. Bu yüzden, o tekbir alınca siz de alınız. Okuduğu zaman ise susunuz" (Buharî, Salât, 18, Ezân, 51, 74, 82, 128, Taksîru'sSalât, 17; Müslim, Salât, 77 , 82). Hz. Peygamber bir gün ikindi namazını kıldırırken, arkasında cemaatten bir adam "Sebbihi'sme Rabbike la'lâ" suresini okumaya başladı. Rasûlüllah (s.a.s), namazın sonunda cemaate dönerek, okuyanın kim olduğunu sordu. Bir adam kendisinin okuduğunu söyleyince Hz. Peygamber: "Ben, sizden bazılarınızın benimle münâkaşa ettiğinizi sandım" (Müslim, Salât, 48) buyurdu. Bu hadis, gizli okunan namazda cemaatın kıraatte bulunmaması gerektiğine delâlet eder. Sessiz kılman namazda böyle olunca, sesli okunan namazlarda öncelikle gerekli olur.Cemaat üzerine kıraat gerekseydi, diğer rükünlerde olduğu gibi, namaza imam rukuda iken yetişen (mesbûk) kıraatten sorumlu tutulurdu. Ama rükû'da yetişen kimse o rek'ate yetişmiş sayılır. Böylece, cemaatin kıraati, cemaate sonradan yetişenin (mesbûk) kıraatine kıyas yapılmıştır (Kâsânî, a.g.e., l, 110 vd.; ezZühaylî, a.g.e., l, 648) Hanefilerin dışında kalan çoğunluk İslâm hukukçularına göre, namazda kıraat olarak Fâtiha'nın okunması gerekir. "Fâtiha okumayanın namazı yoktur", "Kendisinde Fâtiha okunmayan namaz yeterli olmaz", "Namazı ben nasıl kılıyorsam, siz de öyle kılınız" hadisleri bunun delilleridir (bk. İbn Rüşd, Bidâyetü'lMüctehid, Mısır, ty., I, 119 vd.; İbn Kudâme, el-Muğnî, 3. baskı, Kahire, ty., I, 376491, 562568; Şîrâzî, Mühezzeb, Matbaatü'l Bâbî el-Halebî, I, 72). Her namazın ilk iki rekatında Fâtiha'dan sonra bir sûre okunması ise sünnettir. İmama uyan kimse, gizli okunan (sırrı) namazda Fâtiha ve bir sûre okur. Mâlikî ve Hanbelîlere göre sesli okunan (cehrî) namazda hiçbir şey okumaz. Şâfiîlere göre ise, cehrî'de yalnız Fâtiha'yı okur. Ahmed b. Hanbel'in, açıklık kazanan görüşüne göre, cemaat, imamın ilk ara verişinde, Fatihâ'nın yarısını, ikinci arada ise geri kalanını okur. Bu ikisi arasında, imamın okuyuşunu dinler (Zühaylî, a.g.e., I, 649).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.