Yaşadığımız hayat pahalılığına dikkat çekmek isteyen bir grafik tasarımcısı vatandaşımız, bazı ürünlerin üzerine Sayın Erdoğan ve Bahçeli'nin resimleri üzerine; 'Bu ürün size pahalı mı geldi? Bizim sayemizde' şeklinde bir etiket tasarlaması yaptı.
Çok güzel bir çalışma. Hem güldürdü, hem düşündürdü, hem de yüzleştirdi. Ama birileri yüzleşmekten kaçtı ki, bu fikrin sahibi Mahir Akkoyun'lu anında gözaltına alındı.
Adli kontrol ve yurt dışı yasağı ile serbest bırakıldı.
Gazeteci Nevşin Mengü, "Gözaltına alınan Mahir Akkoyun hakkında iki dosya var. Biri Cumhurbaşkanına hakaret; biri de 298 sayılı kanunun 151/1 151/2 maddeleri, özetle seçimin düzenini bozma, asılsız şayia çıkarma ile suçlanıyor" dedi.
Yargı boyutu, isnat edilen suçlamalar, topluma verilmek istenen mesaj bir tarafa. Soralım, terazisi bozulmuş ekonominin sebebi 21 yıllık tek parti iktidarı mı yoksa ben miyim?
Büyük bir afet yaşadık. Afet bölgesinde kira fiyatlarını bile kontrol edemeyen bir iktidar var karşımızda. Sebebi, ben miyim?
Bu ülkede peynir fiyatları et fiyatlarını geçti. Sonra et, şaha kalktı. Sebebi ben miyim?
Başta temel tüketim maddelerindeki fahiş fiyatların sebebi ben miyim?
Fazla uzatmaya gerek yok. Paramız pul oldu. 2002'de çeyrek altın aldığımız rakama şimdi 1 kilo soğan alıyoruz. Sebebi soğan mı yoksa ben miyim?
Futboldan örnek vereyim
Bir Trabzonsporlu olarak TS'nin yönetim anlayışı ve geldiği nokta ülkemizin ekonomi yönetimini özetler mahiyette.
Ahmet Ağaoğlu 8 Nisan 2018 de Trabzonspor başkanlığına seçildiğinde Trabzonspor'un 184 milyon Euro yani o günün Euro kuruna göre 912 milyon TL borcu vardı.
5 sene sonra istifa etti. Trabzonspor'un güncel borcu 139 milyon Euro yani 2 milyar 843 milyon.
Euro kuruna göre Ahmet Ağaoğlu borcu 45 milyon Euro azaltmış.
Ama TL'ye göre borç 1 milyar 931 milyon lira artmış ve kulüp batmış. Anlayana bu örnek yeter sanırım.
Sebebin kim olduğunun iktidar da farkında
Yıllardır Sayın Erdoğan ne diyordu? 'Ben aynı zamanda iyi bir ekonomistim'.
Şimdi Sayın Erdoğan ne diyor? "Ekonomi politikalarımızı daha da güçlendirmek için ciddi hazırlıklar yürütüyoruz. Mehmet Şimşek'in koordinasyonundaki ekip bu doğrultuda hazırlıklar yapıyor".
Ekonomiyi yeni bir kaptan aradıklarına göre demek ki sebebi ben değilmişim!
Bu noktaya nasıl geldik?
Bu sorunun en güncel cevabını BTP lideri Hüseyin Baş aylar öncesinden vermişti:
'Müslüman kanaat ehlidir sabredin, halinize şükredin' diye bizlere tavsiyelerde bulunuyorlar. 20 yılımız böyle geçti. Açız, sabret. Paramız yok, kanaat göster. İşimiz yok, şükret…
Tamam da, size ufak bir farktan bahsetmek istiyorum; dinin tavsiye ettiği şükür, kanaat ve sabır Yaradan'a karşı gösterilen şükürdür, kanaattir, sabırdır, kadere karşı bir kanaattir.
Dinin şöyle bir tavsiyesi yok; biri gelip, senin hakkını yerse ona şükret, ona sabır göster. Biri gelip senin cebindeki paraya kastederse ona sabır göster…
Dinin böyle bir tavsiyesi yok. Bilakis benim dinimin tavsiyesi, 'Sana bunları yapanlara hesap sor' şeklindedir.
O yüzden 20 yıldır İslam'ı kullanarak size şükrü, sabrı ve kanaat etmeyi tavsiye edenlere önümüzdeki ilk seçimde ne yapmanız gerektiğini gayet iyi biliyorsunuz!".
Bu noktaya neden geldik?
Satarak.
AKP'nin özelleştirme ve satma politikaları hızlandırdığı dönemlerde, bu satışa hayır, diyenlere Sayın Erdoğan, "Bize dışarıda düşman aramak gerekmez içerdeki düşman yetiyor. (…) Afra tafra ile milliyetçilik yapılmaz. Ben Türkiye'yi pazarlamakla mükellefim' şeklide cevap veriyordu.
"Babalar gibi satarız; kâr edeni de, zarar edeni de satacağız. Parayı veren düdüğü çalar. Ne banka bırakacağız, ne fabrika, ne de işletme. Liman da bırakmayacağız, hepsini satacağız…
Sümerbank tarihten siliniyor; elinde bir şey kalmadığı için ismini de kaldırıyoruz…
SEKA stratejik yermiş! Ne stratejisi? Önemli olan müşteri bulmak. Müşteri gece gelsin, pijamayla çıkarım karşılarına! Seviyorum bu işleri, arkadaş…
Ülkenin işgal altına girdiği söyleniyor; gelsinler işgal etsinler!" (Kemal Unakıtan).
"20 bin dolar veren kızımızı götürür!" (Dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım).
Yetmedi! 100 milyon metrekareye yakın tarım arazisi sattılar. 100 binden fazla konut sattılar. Ormanları sattılar, boğaz kenarında yalıları da sattılar.
E! Sebebi ben miyim?
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025