logo
29 MART 2024

Para "basmazsan" enflasyon olur

04.02.2018 00:00:00
Diyeceksiniz ki, biz başlıkta ifade edilenin tam tersini, yani "para basarsan enflasyon olur" diye biliyoruz; doğrudur, yıllarca bu yalanla kandırıldınız.
Hatta bu yalana inandığınız ve savunduğunuz kadar Allah'a ve Peygambere inanıp savunsaydınız eminim ki manen çok iyi noktalara gelirdiniz. 
Kime, "Her ülkenin para basma hakkı vardır. Bu ülkelerin bağımsızlık hakkıdır" dediğimizde hep önümüze  "Para basarsan enflasyon olur" yalanını bir duvar gibi ördü.
"Bütün bir insanlık yalana teslim" diyor ya rahmetli Necip Fazıl, aynen öyle, sadece dini, ahlaki konularda değil, başta ekonomi olmak üzere her sahada?
Bizlere bu yalanı yutturan küresel iradeler, "Sen basma ben sana satarım" hesabıyla hareket ediyorlar. Siyasilerimiz yıllardır, hatta Atatürk'ün vefatından günümüze kadar diyelim, gerçek anlamda yerli para basmıyor, dışarıdan Dolar borç alıyor, Merkez Bankası'na koyuyor, bu rezerv ne kadarsa onun karşılığı basıyor.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifadesiyle bugünkü TL'miz "Doların tercümesi."  
Şu işe bakın, "para basınca enflasyon olur" diyen içimizdeki zavallılar, ne hikmetse, ekonominin dönebilmesi için ihtiyaç duyulan paranın dışarıdan faizle ve kur değeriyle borç alınmasının asıl enflasyon sebebi olduğunu hiç dillendirmiyorlar.
İnsanoğlunun papağandan önemli bir farkı var, o da aklı ile düşünebilmesidir, değerlendirmesidir, yanlışı doğruyu ayırt edebilmesidir. Söyler misiniz, birilerinin hiçbir bilimsel gerçekle örtüşmeyen, hatta bağımsızlık hakkımızı yok farzedercesine bizlere empoze ettiği bir yalanı sürekli tekrar edenlerin kendisine akıl verilen insanoğluyla mı benzerliği var, yoksa akıldan yoksun, sırf ezberletileni tekrarlayan papağanla mı?
Amacımız papağanlara hakaret etmek değildir, çünkü papağanlara verilen fıtri özellik budur; insanoğlu ise kendisine verilen nimetlerin hakkını verirse Kur'an'ın ifadesiyle, meleklerden de üstün olabilir, o nimetleri yok kabul ederse hayvandan da aşağı olabilir.
Niçin ve ne kadar para basmamız gerektiğini anlayabilmek için, paranın icat edilmesindeki mantığı çok iyi kavrayabilmemiz lazımdır. Önceden para yoktu, insanlar takas yaparak ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. 
Diyelim ki, birinin elinde buğday var ama mısıra ihtiyacı var, diğerinin de elinde mısır var ama buğdaya ihtiyacı var. Değiş tokuş yapıyorlardı ve sorun çözülüyordu. Ama bu yöntem sağlıklı değildi. Elinde buğday olanın mısıra ihtiyacı var da, mısır olanın buğdaya ihtiyacı yoksa nasıl olacak? Elbette ki işler karışıyor.
Dediler ki, ortak bir değer üretelim, bu "para" olsun ve hem mısırı, hem de buğdayı alabilsin. Yani para, buğday ve mısırın karşılığıdır. Gerçek bu olmasına rağmen, asırlardır bu gerçek insanlardan saklandı, para bir meta gibi faizle alınıp satılmaya başlandı, tekelleşti, yanlış ellerde insanların emek ve üretimini sömüren bir unsur haline dönüştü.
Prof. Dr. Baş, Milli Ekonomi Modeli'nde (MEM) parayı, emek ve üretimin karşılığı olarak tanımlamaktadır ve paraya asli görevini iade etmektedir. Sayın Baş'ın eserinde bahsettiği "Milli Para" işte bu paradır. Bu manada Türkiye'de gerçek Milli Para yoktur.
Para, doğru ellerde ekonomideki trafiği sağlar; kimi zaman mal ve emek üretimini temin eder, kimi zaman da insanların mal ve emeğe ulaşmasını sağlar. Prof. Dr. Baş, MEM kitabının 78'inci sayfasında parayı mükemmel bir şekilde her yönüyle şöyle tanımlamaktadır:
"Emeği devreye koyan, atıl duran yeraltı ve yerüstü kaynaklarını harekete geçirerek ekonomik değer üreten, tüketicinin ihtiyaçlarını talebe dönüştüren, piyasalarda oluşan talebe cevap verecek üretimi devreye koyan, üretim faktörlerini tetikleyen, üretimde ve tüketimde tahrik unsuru olan maliyetsiz para, ekonomide her şeydir."
Peki, para basmayınca neden enflasyon olur? Bugünkü Türkiye şartlarıyla değerlendirirsek; gayri safi milli hasılamız (GSMH) 2017 itibarıyla 3 trilyon liradır; piyasada dolanan para ise Ocak 2018 itibarıyla 126 milyar lira? 3 trilyonluk mal ve emek karşılığında, 126 milyar gibi komik bir para miktarı? 
Yok denecek kadar az?
Ekonominin dönebilmesi için dışarıdan borç almak zorundasın, bankalardan kredi çekmek zorundasın, çek ve senet yazmak zorundasın. Bunun da hem faiz, hem kur, hem de taviz maliyeti var. Dışarıdan borç istediğinde faiz ve kur değerinin dışında, adamlar senden madenlerini istiyorlar, kamu kuruluşlarını istiyorlar, hayvancılıkta, tarımda her sahada ithalatçı olmanı istiyorlar. Böyle olunca da 2017'de olduğu gibi borçların dışında 76 milyar dolar da dış ticaret açığı vermek zorunda kalıyorsun.
Sonuç; Türkiye'deki enflasyon, Prof. Dr. Baş'ın yıllardır ifade ettiği gibi, talep enflasyonu değil, maliyet enflasyonudur. Yani maliyetlerin yüksekliğinden kaynaklanmaktadır.
Bunun sebebi de temelde gerçek milli ve yerli paranın, Prof. Dr. Baş'ın modelinde belirttiği gibi emek ve üretim karşılığı basılmamasıdır. Yapılması gereken, emek ve üretim karşılığı paramızın basılması ve bunun sosyal devlet projeleriyle adil bir şekilde vatandaşın cebine konulmasıdır. Böylece Milli Para vesilesiyle emek ve üretim vatandaşla buluşmuş, ekonominin çarkları düzenli olarak dönmeye başlamış olur.
MEM'de para sürekli emek ve üretim karşılığı olduğundan hem maliyet enflasyonu, hem de talep enflasyonu sürekli sıfır olacaktır.
Talep enflasyonu artmaz, çünkü milletin cebindeki para en fazla üretilen mal ve emek yani GSMH kadardır.
Anlayamıyorsanız anlamaya çalışmayın, nasıl yıllardır ülkemiz üzerinde menfur hesapları olanların yalanlarının peşinde bilmediğiniz halde inatla gittiniz, biraz da bu işin dünya çapında kitabını yazan, özü sözü doğru olan Prof. Dr. Baş'ın doğrularının peşinde gidin. Kimse sizden ekonomist olmanızı beklemiyor.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.