logo
25 NİSAN 2024

Parayı altına endekslemek

26.11.2016 00:00:00
Birkaç gün önce İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin (İSEDAK) 32. toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan paranın, Dolar ya da Euro'nun etkisinden kurtulması için altına endekslenmesini teklif etti. Sayın Erdoğan'ın ifadeleri aynen şöyle:
"?İslam ülkeleri olarak, ülkelerimizi küresel düzeyde yaşanan krizlere karşı daha dayanıklı hale getirmek mecburiyetindeyiz. Bu bağlamda, İslami finans, varlık temelli yaklaşımı ve ahlaki ilkelere verdiği önemle krizlere deva olacak çözümleri önemsiyorum.
Onun için de sürekli, faizsiz, faizsiz, faizsiz bunu konuşuyoruz da burada bizler uluslararası döviz baskısından nasıl kurtulacağız?
Finans sektöründe, katılımcı finans anlayışının, para biriminde hatta altına endeksli bir adımın atılmasının çok daha isabetli olacağı inancındayım. İslami finans piyasasının hacmi, 2009'dan 20015'e kadar yılda ortalama yüzde 15'lik büyüme gösterdi.
2015 yılında küresel İslami finansın büyüklüğü, 2,1 trilyon dolara ulaştı. Biz bunları artık şu veya bu parayla değil, gelin bu paraları altına dönüştürelim ve altınla ifade edelim. Altınla bunu ifade ettiğimiz zaman işte o para birimlerinin baskısı altında kalmayız, ondan bunu kurtarmış oluruz?"
Ülkelerin, küresel krizden kurtulmak için daha dayanıklı hale getirilmesi doğru?
Ülkelerin uluslar arası döviz baskısından kurtulma çabası doğru?
Ama maalesef para birimlerinin altına endekslenmesi doğru değil.
Parayı altına endekslediğimiz zaman Doların baskısından kurtulur muyuz?
2,1 trilyon dolarlık bir hacimden bahsediliyor ve ülkeler para birimleri karşılığında altına ihtiyaç duyacaklar ve bunun için de dünya altın rezervlerini elinde bulunduran ülkelerden altın borç almak durumunda kalınacak ve bu da bugünkü şartlarda yine Dolarla olacak.
Dolayısıyla para birimleri altının oynaklığından etkileneceği gibi ayrıca Doların oynaklığından da etkilenecek. Çifte baskı?
Bugün altının fiyatını, Doları elinde bulunduran güçler belirlemektedir. Bu sebeple Doların baskısından kurtulamadığımız gibi birçok nedenlerle Dolar kurunu kullanıp ekonomik dengelerimizi alt üst eden, bizlere ayar vermeye çalışan iradelerin baskısından da bu şekilde kurtulamayız.
Paranın altına endekslenmesi dünya iktisat tarihinde ilk kez ortaya atılan bir fikir değil, hatta daha önce uygulandı ve başarısız olduğu için sistem değişikliğine gidildi.
Bir sömürü sisteminin etkisinden kurtulmak için daha önce denenmiş ve başarısız olunmuş eski bir sömürü sistemine geçmekten bahsediliyor.
Sayın Erdoğan konuşmasında, "krizlere deva olacak çözümleri önemsiyorum" diyor.
Bizler de Sayın Cumhurbaşkanımızın bu ifadesinde samimi olduğunu düşünerek acizane bir teklifte bulunmak istiyoruz.
Amerika'yı ikinci kez keşfetmeye gerek yok, gelin, hakkında 9 adet uluslar arası kongre yapılmış olan, küresel kriz döneminde 120'yi aşkın ülkenin krizden kurtulmak için can simidi olarak sarıldığı, Rusya'yı bağımlılıktan kurtarıp dünyanın zirvesine oturtan, BRICS ülkelerinin temel ekonomik model olarak uygulayıp etrafında kenetleştikleri, Prof. Dr. Haydar Baş'a ait Milli Ekonomi Modeli'nin "para"ya yaklaşımını dikkate alalım.
Sayın Cumhurbaşkanım, illaki parayı bir ürüne endeksleyeceksek, neden bu bize ait olmayan altın olmalı? Bir bağımlılıktan başka bir bağımlılığa doğru neden koşalım?
Halbuki Milli Ekonomi Modeli, paranın, "emeğin ve üretimin karşılığı olarak basılması" gerektiğini vurgulamaktadır. Ve esasen paranın gerçek ve doğru anlamı da budur.
Para, ülkemizdeki altın madenlerini yabancı şirketlerin işlettiğini dikkate aldığımızda, bize ait olan bir ürün değildir. Ama Rize'de yetişen çay, Ege'de yetişen tütün, İç Anadolu'da yetişen buğday, Trakya'da yetişen ayçiçeği, Karabük'te üretilen demir-çelik, Zonguldak'ta, Soma'da çıkartılan kömür, ülkemizde ürettiğimiz, kaynağı bizde olan her ürün ve ortaya konulan emek bize aittir ve paranın bize ait olan ürün ve emek karşılığı basılması gerekmektedir.
Bu manada, Türkiye'nin resmi rakamlara göre 2 trilyon liralık milli emek ve üretimi dikkate alındığında, Türkiye için gerçek milli para, bu emek ve üretim karşılığı bastığı paradır. Ya da tespit ettiği yeraltındaki madenleri karşılığı devreye koyduğu paradır. Ve bugün bu gerçeği ifade eden tek kişi Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır, Milli Ekonomi Modeli'dir.
Millet olarak bizler, bu gerçeklere sırt dönmeye, görmezden gelmeye devam edersek, inatla Prof. Dr. Haydar Baş gerçeğinin üstünü örtmeye çalışırsak, kaybeden Türkiye olur, Türk milleti olur; Türkiye ve Türk milleti bir fırtınadan başka bir fırtınaya savrulup durur.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.