Partilerin Söylemlerine Değil, Modellerine Bakın

Hatırlarsanız daha önce yazdığım bir yazıda 22 temmuz seçimlerinin merkezinde Bağımsız Türkiye Partisi ve Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın olduğunu söylemiştim.Son günlerde yapılan mitinglerde ve geçtiğimiz pazar günü TRT'de yapılan seçim konuşmalarında parti liderlerinin ifadeleri, beni bir kez daha doğruladı.Siyaset gerçekten Prof. Dr. Haydar Baş'ın etrafında dolanıyordu.Birçok parti Sayın Baş'ın projelerini çalarak seçmenin önüne giderken, iktidar partisi AKP ise 4,5 yıldır ortaya koyduğu başarısız ekonomik ve siyasi tabloyu şirin göstermeye çalışıyor ve Sayın Haydar Baş'ın muhteşem çözümlerine üstü kapalı bir cevap niteliğinde, "bizim yaptıklarımızdan ötesi yapılamazdı" psikolojik savunmasına giriyordu.Medya önünde ve miting meydanlarında her ne kadar CHP-AKP, AKP-MHP, SP-AKP atışmalarına, söz düellolarına şahit olsak da bunun sadece bir tiyatrodan öteye geçmediği artık bilinmektedir.Neden?Bugün CHP lideri ile AKP lideri birbirlerini suçlayıp duruyorlar. Peki, CHP lideri neden 4,5 yıldır sustu da bugün konuşuyor? Atatürk'ün partisi olarak toprak satışlarına, maden satışlarına, kamu kuruluşlarının peşkeş çekilmesine niçin hiç ses çıkarmadı? Her türlü ekonomik ve siyasi yanlışına rağmen AKP'yi dindarlığından dolayı eleştirerek ona oy toplamadı mı? Halbuki AKP, 4,5 yıl zaman zarfında bir tek cami açmadı, ama birçok kilise açtı. Gerçekten muhalefet etseydi bu noktanın üzerinde durması gerekmiyor muydu? Son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP AKP'nin istediği mağduriyet pozisyonunu AKP'ye kazandırmadı mı? Yani CHP'nin 4,5 yıllık bütün muhalefeti AKP'nin ekmeğine yağ sürdü. Soru şu: Deniz Baykal bunu bilerek mi yaptı, bilmeyerek mi?Deniz Baykal gibi yılların siyasetçisinin bilmeyerek yapması elbette ki düşünülemez.CHP'deki çelişkiyi bilmiyorum fark edebiliyor musunuz? İki arada bir derede kaldı. Hem IMF ile devam diyor, AB fotoğrafında olmak istiyor, hem de çiftçiye yardım edeceğini, mazotun fiyatını düşüreceğini söylüyor, sizce bu mümkün mü?AKP neden tarıma desteği kesti? AB ve IMF istediği için. Hem IMF ve AB ile devam edeceksin, hem de çiftçiye destek olacaksın, kimi kandırıyorsunuz?CHP bir taraftan küresel güçlere göz kırpıyor, bir taraftan da tabanını Sayın Haydar Baş'a kaptırmamaya çalışıyor. Çelişkinin sebebi bu.AKP ise farklı bir senaryo devreye koyuyor. Uyguladığı küresel politikalar sebebiyle ciddi bir oy kaybına uğrayacağını iyi biliyor.Bunu toparlamak için milli söylemler kullansa, 4,5 yıllık icraatlarını inkar etmiş olacak, yanlışlığını kabul edecek. Bu noktada Saadet Partisi ve MHP ile paslaştığını görüyoruz.Ne de olsa Saadet Partisi eski göz ağrıları. Dindar düşünüp küresel davrananlardan. Erbakan iktidarı döneminde, İsrail'le 19 stratejik anlaşma imzalanarak Türkiye Cumhuriyeti'nin hala aşılamayan ve de aşılması mümkün olmayan rekoru kırılmıştı.Bakmayın siz Erbakan'ın AKP'yi eleştirmesine? Seçim çalışmalarında SP'liler, "Oylar ya AKP'ye, ya da Saadet'e" diyorlar. Yani beraber çalışıyorlar.Bir de SP lideri Recai Kutan TRT konuşmasında "Milli Ekonomi"den bahsetmiyor mu, insanın aklına, "neden bu milli ekonomiyi Erbakan'ın başbakan olduğu 54. hükümet zamanında göremedik" sorusu geliyor.Tabii savunma hemen hazır, "Tek başımıza değildik". MHP de aynı savunmayı yapıyor. Madem inandığınız, savunduğunuz doğruları yapamayacaksınız neden koalisyonda kaldınız? Tabanlarınızı neden yanılttınız?Size inandığınız doğruları yaptırmadıkları zaman, bu uğurda, vatandaşınıza verdiğiniz sözler aklınıza gelerek, istifa etmiş olsaydınız, bir sonraki seçimde bu onurlu duruşa şahit olan millet sizi tek başınıza iktidar etmez miydi?Şimdi millet size nasıl güvensin?Koalisyondayken yapmanız gerekenleri yapmadınız, tek başınıza iktidara geldiğinizde yapacağınıza nasıl inanalım?Atalarımız, "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" diye boşuna söylememiş.İşin aslı da şu: 4,5 yıllık IMF'ci, AB'ci politikalardan bıkan milletimizin oyları, gerçekten milli projeleri olan BTP'ye değil de, SP'ye ve MHP'ye kaydırılmaya çalışılıyor. Çünkü SP, her ne kadar dindar ve milliyetçi söylem geliştirse, "milli ekonomi" dese de, MHP her ne kadar milliyetçilikten dem vursa da, APO'yu asacağını vaat etse de meclise girdikleri zaman hiç çekinmeden küresel davranacakları kesin. Yani milli ekonomi de rafa, APO meselesi de, yine IMF'ye, AB'ye devam. APO'yu asacak olanlar APO'yu İmralı'ya koydular, bu sefer de herhalde af getirip serbest bırakırlar. SP'nin ve de MHP'nin son zamanlarda şişirilmesinin sebebi de yine milletimizin BTP'ye ve lideri Haydar Baş'a olan ilgisi.Milli söylemlerle ortalığı bulandırarak, milletin BTP'ye oy vermesini engellemeye çalışıyorlar.Ne de olsa hepsi küresel davranma konusunda mutabık. İktidarı döneminde milli davranacak olan bir tek parti görünüyor, o da Bağımsız Türkiye Partisi (BTP).Çünkü milli bir çözümü ve modeli olan tek siyasi hareket.BTP, Milli Ekonomi Modeli adında dünyanın sayılı bilim adamlarının da onayladığı, hatta Nobel'e aday gösterdiği bir projeye sahip.Modelin varsa milli davranırsın, yoksa söylemin ne olursa olsun küresel davranmak zorunda kalırsın.Bu ölçüyü asla unutmayalım. Kimse sizi sandık başında kandırmasın. Bugüne kadar her çeşit partiyi denedik, bir de modeli olanını deneyelim.Aradaki farkı mutlaka göreceğiz.