Pazarın olmadığı yerde üretim niye teşvik ediliyor?

Medyada gazetelerde sık sık rastlarsınız, esnafa, KOBİ'lere, sanayiciye, çiftçiye şu kadar kredi, bu kadar fon diye.  Hatta "şu kadar AB fonu proje bekliyor" gibi haberleri de mutlaka görmüşsünüzdür.Öncelikle şunun altını çizmek lazım, hiç kimse kimseye babasının hayrına kredi vermiyor, fon tahsis etmiyor. Kredi ve fon sağlayanların her birinin kendi çapında bir beklentisi var. Ama konu AB ve ABD olunca bu çapın biraz daha geniş kapsamlı olduğunu söylemeliyiz. İç pazar vatandaşın alım gücünün düşmesi, ithal ürünlerin önünün açılması? ile sıfıra düşmüştür. Dış pazar ise üretimde maliyetlerin yüksekliği, rekabet edememe, kur politikası? gibi sebeplerle can çekişmektedir. İşte böyle bir ortamda esnafa, KOBİ'lere, sanayicilere kredi vermenin onu haczin kucağına atmaktan öte bir faydası olmayacaktır.Pazar yok, üretimi teşvik ediyorsun, hem de faizli krediyle, hem de sonunda ciddi hesapları olan fonlarla. Ürettin stoka koydun, zarar; ürettin zararına sattın yine zarar. Borcu ödeme günü geldi, daha büyük zarar.Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde yaptığı, "Esnaf ve sanatkarları destekliyoruz" açıklamasına esnafın verdiği cevap oldukça önemlidir.Esnaf ve Sanatkarlar Derneği (ESDER) Başkanı Mahmut Çelikus "Piyasada nakit sıkıntısı söz konusu. Bizlerin gelir kaynaklarından olan memur, işçi, emekli ve çiftçiler zor durumda. Böyle bir piyasada esnaf ve sanatkarların iyi olması kesinlikle söz konusu olamaz" dedi.Bir reel sektör temsilcisinden gayet açık ve net bir cevap. İç pazarın en önemli unsurlarından olan işçi, memur, çiftçi ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir gelire sahip olabilecek ki alışveriş yapsın, esnafın yüzünü güldürsün.Çoğunluğu açlık sınırının altında olan asgari ücretle yaşayan işçi kesimi; maaşının yüzde 90'ınını sadece gıda ve barınmaya ayırabilen memur kesimi; ürünlerini sürekli maliyetinin altında satmak zorunda kalan, bu sebeple tarlasına ektiğiyle yaşamaya devam eden çiftçilerimiz belini doğrultup da nasıl sıhhatli bir alışveriş yapsın?Ya hayatının son demlerini hastane kuyruklarında geçirmek zorunda kalan emekliler? Değiştirilen sağlık sistemiyle ellerindeki üç kuruşa da el konulmaya başlandı.Ya iş bulamayan, sayıları reelde 20 milyonu aşan işsizler ordusu?Toplumun azınlık bir kesimi hariç çoğunluğu ciddi bir gelir problemi yaşarken esnafların pazar bulması hiç mümkün olabilir mi?Üstelik vatandaşların da şirketlerin de, köşe başlarına kadar inen kredi imkanlarıyla, onlarca yılı ipotek altına alınmış durumdayken...Pazar darlığı bilinmesine rağmen, üreticilere, esnafa verilen krediler sizce ne anlama gelmektedir? Ödeme imkanları kısıtlanmasına rağmen vatandaşa verilen tüketim kredileri ne anlama gelmektedir?Vatandaşın kredi borcu 94 milyar YTL'yi aştı. Şirketler, bankalar, belediyeler de eklendiğinde kredi borcu 300 milyar YTL'yi buluyor.Vatandaş bu parayı ödeyebilir mi? Ya şirketler, bankalar??  Devlet de borçlandırılıyor, millet de?Acaba bu gidişat Sevr'in ekonomik ayağı mı oluyor? Alacaklı olanlar -ki hepsi öyle ya da böyle dış kaynaklı- yarın alacaklarını istediklerinde karşılığını hangi bedelle ödeyeceğiz?Bize küçüğünden büyüğüne krediler sunanlar, bizim kaşımızı gözümüzü sevdiklerinden bunları vermiyorlar. Gözleri topraklarımızda, madenlerimizde, topyekün vatanımızda. Şark Projesi'yle yatıyorlar, Şark Projesi'yle kalkıyorlar.Dün devleti sıkıştırdılar, milletin direnciyle karşılaştılar. Bu sefer işlerini şansa bırakmak istemiyorlar. Bu sefer her bir ferdi de içine alan, bağlayıcı projeleri hayata geçiriyorlar.70 milyonluk ülkemizde 40 milyon insanımızın bilfiil borçlu olduğunu hesaba katarsak proje gerçekten büyük.Oynanan küresel oyun oldukça büyük, ama "hayali" olması sebebiyle çözümü de bir o kadar basit. Sadece bir karar olayı.Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli'nde çözüm ayrıntısıyla ifade ediliyor.Senyoraj gelirimiz devreye sokulacak ve vatandaşın asgari ihtiyacı sosyal devlet projeleriyle sağlanacak, ticari oluşumların da ihtiyaç duyduğu kredi sıfır faizle proje mukabili devlet eliyle temin edilecek. Devlet kendi emisyonunu değerlendirecek, artık yabancı fonlara, borçlara kredilere son?Vatandaşın gelirinin artması üretim, senyoraj geliri ve vergi olarak fazlasıyla geri gelecektir. Üreticiye sunulan sıfır faizli kredi ise sadece bir kalemde - kredi faizleri yüzde 20 civarında- maliyetleri yüzde 20 aşağıya çekecektir.Vatandaşın desteklenmesiyle üretici, esnaf, KOBİ malını satamama sıkıntısından tamamen kurtulacaktır. Gerçek çözüm bu. Uygulaması da kolay. Ve proje içimizden birine ait. Üstelik dünyanın sayılı bilim adamları takdir ediyor ve bazı maddeleri, başta ABD, Rusya olmak üzere birçok ülkede uygulanmaya başladı. Hala yanlışta ısrar etmenin mantığı nedir?