Dünkü yazımın son bölümünü hatırlayıp, devam edelim; (Gadir Hum Hutbesinden) "Ey insanlar! Ben, Cebrail'den Benim için Allah'tan, Beni bu önemli şeyi tebliğ etmekten mazur görmesini dilemesini istedim. Zira takva sahiplerinin az olduğunu, münafıkların çokluğunu, kınayanların fesadını, İslam'ı alaya alanların hilelerini biliyorum. Onlar Allah'ın Kitabında kendilerini şöyle nitelendirdiği kimselerdir:
"Bilmediğiniz şeyleri ağzınıza alıyordunuz. Onu önemsiz bir şey sanıyordunuz, oysa Allah katında önemi büyüktür." (Nur 15)
Hakeza, münafıklar defalarca Bana eziyette bulundular ve Beni, "uzun" (her söze kulak asan kimse) olarak adlandırdılar. Onlar, Ali'nin Benden ayrılmaması, Benim Kendisine teveccüh etmem, O'nun Bana temayülü ve Beni kabullenişi sebebiyle böyle olduğumu sandılar. Sonunda aziz ve celil olan Allah şu ayeti nazil buyurdu:
"İkiyüzlülerin içinde "O her şeye kulak kesiliyor" diyerek, peygamberi incitenler vardır. De ki: "O kulak, Allah'a iman eden ve müminlere iman eden, sizin için hayırlı olan, içinizden iman eden kimselere rahmet olan bir kulaktır." (Tövbe 61)
Eğer Ben, Bana bunu (her söze kulak veren kimse olmayı) isnat edenleri ifşa etmek istersem ifşa edebilirim. Eğer onların şahsına işaret etmek istersem, işaret de edebilirim. Eğer onları alametleriyle tanıtmak istersem tanıtabilirim. Ama Allah'a yemin olsun ki Ben, onların işi hususunda yücelik gösterdim."
ŞİMDİ GADİR HUM'dan önceki yıllara gidelim. Bakın olacaklar için Peygamberimiz nasıl bir endişe içinde.
Resulullah (s.a.a) şöyle buyuruyor: "Eğer Ali'yi, kendinize emir ederseniz ki, öyle yapacağınızı da sanmıyorum, O, sizi doğru yola hidayet edecektir." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.1, s.109).
Huzeyfe'den rivayet edilen hadiste şöyledir: "... Eğer (hilafeti) Ali'ye bıraksanız, O, sizi doğru yola götürür." (Hatib-i Bağdadi, Tarih, c.1, s.47).
Ebu Davud'un rivayet ettiği hadiste ise; "Eğer Ali'yi halife etseniz ve öyle yapmayacaksınız, O, sizi doğru yola götürür. O, hidayet olmuş ve hidayet edicidir." Buyuruyor.
Yine Huzeyfe'den: Resulullah'a, "Ali'yi, Kendine halife etmez misin?" diye sorulduğunda, şöyle buyurdu: "O, hidayet olmuş ve hidayet edicidir. Eğer O'nun emrinde olup, O'nu kendinize emir etseniz O, sizi doğru yola götürür." (Ebu Nuaym, Hilye, c.1, s.64; Kenzu'l-Ummal, c.6, s.160.)
Abdullah b. Mesud'dan; Resulullah'ın yanında oturmuştum. O, derin bir nefes çekti. "Hayır, ola ya Resulallah" dedim. Söz Ali'nin (a.s) hilafetine gelince şöyle buyurdu: "Allah'a and olsun ki, Onu halife yapacak olursanız O, sizi cennete götürür." (Hatib-i Harezmi, Menakıb, s.68).
GADİR HUM'A dönelim;
"Bütün bunlardan sonra Ali hakkında Bana nazil olan şeyi tebliğ etmediğim taktirde Allah asla Benden razı olmayacaktır." Dedi ve Maide 67. Ayeti "Ey Peygamber! Rabbinden, Sana indirileni tebliğ et, eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah, Seni insanlardan korur. Doğrusu Allah, kâfirlere yol göstermez." tekrar okudu. Sonra;
"Ey insanlar! O'nun hakkındaki bu konuyu biliniz ve anlayınız. Biliniz ki Allah, Muhacirlere, Ensar'a ve onlara iyilikle tabi olanlara, köylüye ve şehirliye; Arap'a ve aceme; özgüre ve köleye; büyüğe ve küçüğe; beyaza ve siyaha, O'na (Ali'ye) itaat etmeyi farz bilmiş, O'nu imam ve ihtiyar sahibi kılmıştır.
Her muvahhid için O'nun hükmünü icra etmesi, sözüyle amel etmesi, emrini kabullenmesi gerekir. Her kim, O'na muhalefet ederse melundur. Her kim, O'na tabi olursa ve O'nu tasdik ederse Allah'ın rahmetine mazhar olacaktır. Allah, O'nu ve O'nu dinleyip Kendisine itaat eden herkesi bağışlamıştır." (Gadir Hum Hutbesinin tam metnini aktarmaya yarın da devam edeceğiz)
"Bilmediğiniz şeyleri ağzınıza alıyordunuz. Onu önemsiz bir şey sanıyordunuz, oysa Allah katında önemi büyüktür." (Nur 15)
Hakeza, münafıklar defalarca Bana eziyette bulundular ve Beni, "uzun" (her söze kulak asan kimse) olarak adlandırdılar. Onlar, Ali'nin Benden ayrılmaması, Benim Kendisine teveccüh etmem, O'nun Bana temayülü ve Beni kabullenişi sebebiyle böyle olduğumu sandılar. Sonunda aziz ve celil olan Allah şu ayeti nazil buyurdu:
"İkiyüzlülerin içinde "O her şeye kulak kesiliyor" diyerek, peygamberi incitenler vardır. De ki: "O kulak, Allah'a iman eden ve müminlere iman eden, sizin için hayırlı olan, içinizden iman eden kimselere rahmet olan bir kulaktır." (Tövbe 61)
Eğer Ben, Bana bunu (her söze kulak veren kimse olmayı) isnat edenleri ifşa etmek istersem ifşa edebilirim. Eğer onların şahsına işaret etmek istersem, işaret de edebilirim. Eğer onları alametleriyle tanıtmak istersem tanıtabilirim. Ama Allah'a yemin olsun ki Ben, onların işi hususunda yücelik gösterdim."
ŞİMDİ GADİR HUM'dan önceki yıllara gidelim. Bakın olacaklar için Peygamberimiz nasıl bir endişe içinde.
Resulullah (s.a.a) şöyle buyuruyor: "Eğer Ali'yi, kendinize emir ederseniz ki, öyle yapacağınızı da sanmıyorum, O, sizi doğru yola hidayet edecektir." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.1, s.109).
Huzeyfe'den rivayet edilen hadiste şöyledir: "... Eğer (hilafeti) Ali'ye bıraksanız, O, sizi doğru yola götürür." (Hatib-i Bağdadi, Tarih, c.1, s.47).
Ebu Davud'un rivayet ettiği hadiste ise; "Eğer Ali'yi halife etseniz ve öyle yapmayacaksınız, O, sizi doğru yola götürür. O, hidayet olmuş ve hidayet edicidir." Buyuruyor.
Yine Huzeyfe'den: Resulullah'a, "Ali'yi, Kendine halife etmez misin?" diye sorulduğunda, şöyle buyurdu: "O, hidayet olmuş ve hidayet edicidir. Eğer O'nun emrinde olup, O'nu kendinize emir etseniz O, sizi doğru yola götürür." (Ebu Nuaym, Hilye, c.1, s.64; Kenzu'l-Ummal, c.6, s.160.)
Abdullah b. Mesud'dan; Resulullah'ın yanında oturmuştum. O, derin bir nefes çekti. "Hayır, ola ya Resulallah" dedim. Söz Ali'nin (a.s) hilafetine gelince şöyle buyurdu: "Allah'a and olsun ki, Onu halife yapacak olursanız O, sizi cennete götürür." (Hatib-i Harezmi, Menakıb, s.68).
GADİR HUM'A dönelim;
"Bütün bunlardan sonra Ali hakkında Bana nazil olan şeyi tebliğ etmediğim taktirde Allah asla Benden razı olmayacaktır." Dedi ve Maide 67. Ayeti "Ey Peygamber! Rabbinden, Sana indirileni tebliğ et, eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah, Seni insanlardan korur. Doğrusu Allah, kâfirlere yol göstermez." tekrar okudu. Sonra;
"Ey insanlar! O'nun hakkındaki bu konuyu biliniz ve anlayınız. Biliniz ki Allah, Muhacirlere, Ensar'a ve onlara iyilikle tabi olanlara, köylüye ve şehirliye; Arap'a ve aceme; özgüre ve köleye; büyüğe ve küçüğe; beyaza ve siyaha, O'na (Ali'ye) itaat etmeyi farz bilmiş, O'nu imam ve ihtiyar sahibi kılmıştır.
Her muvahhid için O'nun hükmünü icra etmesi, sözüyle amel etmesi, emrini kabullenmesi gerekir. Her kim, O'na muhalefet ederse melundur. Her kim, O'na tabi olursa ve O'nu tasdik ederse Allah'ın rahmetine mazhar olacaktır. Allah, O'nu ve O'nu dinleyip Kendisine itaat eden herkesi bağışlamıştır." (Gadir Hum Hutbesinin tam metnini aktarmaya yarın da devam edeceğiz)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Türk Milleti’nin ne kadar çok hasmı varmış / 22.07.2025
- Provokatör olmuşum! / 19.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025
- Suriye’ye barış, huzur yağıyor! / 17.07.2025
- TBMM, Sarayın iradesini mi temsil ediyor / 16.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -2- / 15.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -1- / 14.07.2025
- Diyanet’in 15 Temmuz hutbesi / 13.07.2025
- PKK, ‘ak’landı / 12.07.2025
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025
- Provokatör olmuşum! / 19.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025
- Suriye’ye barış, huzur yağıyor! / 17.07.2025
- TBMM, Sarayın iradesini mi temsil ediyor / 16.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -2- / 15.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -1- / 14.07.2025
- Diyanet’in 15 Temmuz hutbesi / 13.07.2025
- PKK, ‘ak’landı / 12.07.2025
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025