ABD'nin en üst düzey yetkililerinden, ABD'nin Ortadoğu'daki hedefleriyle alakalı çok önemli açıklamalar geliyor.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, önceki gün Amerika'nın Ulusal Güvenliği İçin Yahudi Enstitüsü'nün (JINSA) yıllık yemeğinde Yahudi lobisine hitap etti.
Pompeo İsrail için şunları söyledi:
"Demokratik ve müreffeh, barış istiyor, özgür basını ve büyüyen ekonomisi var. Yani Ortadoğu'nun olmasını istediğimiz her şey… İleride Ortadoğu'nun tamamının bunun gibi olmasını istiyoruz."
Filistin topraklarında işgalci olan ve işgalini sürekli genişleten, milyonlarca Filistinli'yi yerinden yurdundan eden, sivil protesto eylemlerini bile topla tüfekle, gerçek mermilerle bastıran İsrail demokratikmiş, barış istiyormuş.
Değil İsrail topraklarında, diğer ülkelerde bile basına, gazetecilere müdahale eden, eylemlerde gazetecileri de öldürmekten çekinmeyen İsrail'in basın özgürlüğü varmış.
İsrail Ortadoğu coğrafyasına girdiğinden bu yana, bu coğrafyada kan ve göz yaşı ne zaman durdu?
"İleride Ortadoğu'nun tamamının İsrail gibi olmasını istiyoruz" demek ne demek?
"İsrail, Ortadoğu'nun olmasını istediğimiz her şey" demek ne demek?
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yıllardır Ortadoğu le ilgili 2 önemli projeye dikkat çekiyor.
Bunlardan birincisi, büyük İsrail devleti projesi…
ABD-İsrail ikilisinin arzı mevut hayali çerçevesinde bir büyük İsrail hedefi olduğunu vurguluyor.
Büyük Ortadoğu Projesi'nin de bu hedefe hizmet eden bir proje olduğunu belirtiyor.
İkincisi ise, ABD'nin vatan projesi…
Küresel ısınma sebebiyle eriyen buzulların Gulf Stream akıntısında bozulmaya neden olacağını, bunun da iklim şartlarını değiştireceğini, neticesinde ABD'nin bulunduğu coğrafyanın buzullarla kaplanacağını, yaşanamaz bir hal alacağını ve ABD'nin kendisine bir vatan aradığını vurgulamıştı.
Sayın Baş, ABD'nin vatan olarak Ortadoğu coğrafyasını seçtiğini belirtmişti.
Esasen ABD'nin derin devletinin İsrail kökenli olduğunu dikkate aldığımızda birinci projeyle ikinci projenin aynı amaca hizmet ettiğini görürüz.
Bölge ülkeleri bu gerçekleri dikkate almayıp, sadece mevcut lokal gelişmelere göre bir politika geliştirmeye çalışırlarsa gerçek bir çözüme asla ulaşamazlar.
Örneğin Suriye'nin kuzeyinde yaşananlar burada sadece bir YPG terör devleti oluşturmaya yönelik değil; Irak'ın kuzeyinde yaşananlar da Barzani'ye bir devlet oluşturmak için değil…
Esasen ABD, Barzani'nin bağımsız bir devlet kurmasına müsaade etmeyerek, bir nebze de olsa gerçek niyetini göstermiş oldu.
Prof. Dr. Haydar Baş, yıllar önce "Eğer Kürt kardeşlerimiz ABD ve İsrail'in oyununa gelirlerse Filistinlinin kaderini yaşarlar" demişti.
Yani ABD, bugün devlet ve bağımsızlık vaatleriyle kılıf olarak kullandığı Kürt kardeşlerimize aynen Filistinlilerin kaderini yaşatacak.
Nedir Filistinlinin kaderi?
Vatansız kalmak, evinden, yurdundan olmak, İsrail'in vatandaşı dahi olsan her şeyini kaybetmek, Yahudi ulus yasasıyla dışlanmak, eğer direniyorsan her gün her türlü zulme maruz kalmak, Gazze'de olduğu gibi adeta açık hava hapishanesinde ambargolarla, çaresizlik içinde bir hayat yaşamak, fosfor bombalarına hedef olmak…
Yaser Arafat'ın, "Öldüğüm zaman gömüleceğim bir karış toprağım bile yok" sözlerini asla unutmayalım.
YPG'nin Suriye'de ele geçirdiği her yerde ABD'nin üs açmasını nasıl yorumluyorsunuz?
Menbiç'e Fırat'ın doğusuna her operasyon ihtimalinde, karşımızda ABD askerlerini bulmamızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dikkat ederseniz, Menbiç konusunda ortak devriye yapacağız, hatta eğitim başladı haberleri yapılırken, ABD bir anda Kamışlı'ya ağır silah ve zırhlı araç takviyesi yaptı.
300'den fazla tır silah ve 30 zırhlı araç Türkiye sınırına gönderildi.
Kamışlı Nusaybin'e 3 kilometre mesafade bir yer…
Dedik ya Suriye'de YPG eşittir ABD…
ABD, YPG'ye yönelik her türlü tehdidi kendi üzerine alınıyor, işte bu sebeple…
Pompeo'nun dediği gibi Ortadoğu'nun her karışını İsrail yapmak için…
Buralar ABD'nin bir vatanı olsun diye…
Bu projelerin bir gerçek olduğunu ABD Dışişleri Bakanı'nın cümlelerinde açıkça görebiliyoruz.
Artık gizlemiyorlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025