Türkiye de adım adım Suriye'nin kaderini yaşıyor."Eden bulur" diye meşhur bir atasözü vardır; taşeron AKP siyasetiyle Suriye'de terör ektik, şimdi terör biçiyoruz; daha doğrusu o terör bizi de vuruyor, bizi biçiyor.Atalarımız güzel söylemişler, "Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste" diye?"Suriye'de Esad gitsin" diyenler bunu ABD ve İsrail ikilisinin Büyük İsrail Devleti projesinin önündeki en büyük engel olduğu için diyorlardı; halbuki bunun bir sonraki adımı "Türk milleti Anadolu coğrafyasından gitsin" idi.Basiretsiz siyasilerimiz ve onları oylarıyla icraatın başında tutan milletimiz, Esad'ın mücadelesinin Türkiye'nin ve Türk milletinin menfaatine olduğunu görebilselerdi, onu yok etmek isteyen küresel güçlere ve küresel teröre değil, Esad'a destek olurlardı.Eğer böyle olsaydı bugün ne endişe edeceğimiz bir terör sorunumuz olurdu ne de içimizde bir bomba gibi duran ve büyüyen bir mülteci sorunumuz olurdu.AKP iktidara gelmeden önce terör sıfır noktasına inmişti, sınırlarımız tamamen güvenli hale gelmişti; AKP iktidara geldi, yok çözüm süreciydi, yok demokratik açılımdı, yok komşularla sıfır sorundu, yok küresel barıştı derken şimdi ülkemizin her sokağına kadar inen iki adet terörümüz var; PKK ve IŞİD?Terör hem sayı hem de işlev olarak güçlenirken, bununla mücadele edecek devlet ve asker ise zayıflatıldı, yanlış politikalarla da millet terörün kucağına itildi.Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş yaşanan bu kötü gidişatla alakalı yıllardan bu yana uyarılarda bulunmaktadır. Sayın Baş hem yapılanların yanlışlığını vurgulamaktadır hem de bu yanlışlar zincirinin devam etmesi durumunda ülkemizin ve milletimizin nasıl bir sonuçla karşılaşacağını belirtmektedir.17 Mart 2013'te yaptığı konuşmada, çözüm sürecinin barışı değil çatışmayı getireceğini, herkesin beline silahını koyarak mahallerini, sokakları pay edeceğini belirtmişti.8 Şubat 2015'te yaptığı konuşmada, Barzani hareketinin bir Kürt hareketi değil Yahudi hareketi olduğunu, Kobani'de Büyük İsrail'in temellerinin atıldığını, Kürt kardeşlerimiz ayıkmazsa bu sürecin sonunda Filistinli kardeşlerimizin kaderini yaşayacağını ifade etmişti.6 Temmuz 2015'te yaptığı konuşmada, ülkeyi kana bulayacaklarını, yumurtanın kapıya dayandığını ve Meclis içindeki siyasilerin hiçbir şeyi bilmediğini, hiçbir şey yapamayacaklarını vurgulamıştı.24 Ekim 2014 tarihli yazısının başlığını "Sıra Türkiye'ye gelecek" koyan Sayın Baş Büyük İsrail Devleti projesinin Güneydoğu bölgemizi de içine aldığını, siyasi iktidarın uyguladığı stratejinin bizi iyi bir noktaya götürmeyeceğini belirtmiş ve Peşmergenin Kobani'ye geçişine zemin hazırlamanın aslında ülke olarak kendi sonumuzu hazırlamamız anlamına geldiğini vurgulamıştı.7 Ağustos 2014 tarihli "IŞİD, BOP ve Türkiye'nin akıbeti" yazısında ise, Suriye'yi Irak'ı kan gölüne çeviren IŞİD terörünün Türkiye'ye de girmek isteyeceğini ve bu terör örgütünün kendiliğinden ortaya çıkmadığını Büyük İsrail Devleti projesinin bir parçası olduğunu belirtmişti.Bakıyoruz son yaşadığımız gelişmelere aynen dediği gibi?Sayın Baş'ın aynen ifade ettiği gibi "Türkiye karanlık bir döneme girdi".Ve Meclis içindeki hiçbir parti bu durumu düzeltecek formülü bilmiyor. Kimin ve hangi formülle çözeceğini bilseler de kimisinin Büyük Ortadoğu Projesi'nde eşbaşkan olması, kimisinin de yine aynı projede misyon sahibi olması çözüme adım atmalarına mani oluyor.Türkiye'yi bu badireden ancak ülkemizi bölme hedefli Batı ve İsrail projelerinde taşeron, figüran ve misyon sahibi olmayan ve de milli projelere sahip olan bir siyasi anlayış kurtarabilir.Kabul etseniz de etmeseniz de bu siyasi hareket bir tanedir o da lideri Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş olan Bağımsız Türkiye Partisi'dir.Prof. Dr. Baş, olaylar yaşanmadan doğru olarak öngörüp uyaran tek liderdir.Yanlışları yanlış, doğruları da doğru olarak ifade eden tek liderdir.Siyasi, ekonomik, hukuki, askeri, toplumsal bütün olayları doğru olarak yorumlayabilen tek liderdir.Her türlü probleme doğru, yerinde ve de milli çözüm üretebilen tek liderdir.Bu ve daha birçok özelliğe sahip olan bir lidere sahip bir millet olarak, onu baş tacı etmemiz gerekirken ona sırtımızı dönmemiz bu kadar gaflet içinde olmamız gerçekten ne dünyada ne de ahirette hesabını veremeyeceğimiz bir durumdur.Allah cümlemize daha büyük bedeller ödemeden ayıkmayı nasip etsin.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024