logo
19 MART 2024

Resesyon resmileşti

01.06.2019 00:00:00
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bu yılın ilk çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarını açıkladı. 
Buna göre Türkiye ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,6 küçüldü.
Bir önceki çeyrekte, yani geçen yılın son çeyreğinde de yüzde 3 oranında bir küçülme yaşandığı için Türkiye'nin resesyona (durgunluğa) girdiği "resmen" tescillenmiş oldu.
Bir ülke ekonomisi üst üste iki çeyrek küçülme yaşıyorsa buna "teknik resesyon" deniyor. 
Eğer daralma yaşanıyor ve yüksek enflasyon da varsa –ki Türkiye ekonomisi maalesef böyle- buna farklı bir isim daha veriliyor, slumpflasyon…
Siyasilerimizin ekonomide işbilmezlikleri sebebiyle daha önce duymadığımız birçok ekonomik hastalık ismini öğreniyoruz, hem de pratik olarak yaşayarak…
Ekonomide denge nasıl olur, sürekli sağlıklı büyüme nasıl sağlanır, tam istihdam mümkün mü, gelir adaleti nasıl bir şey, hayal mi yoksa gerçek olabilir mi; bütün bunları yani ekonominin gülen yüzünü pratik olarak görmek ve öğrenmek isterdik ama maalesef mevcut siyasilerimizle bu asla mümkün değil…
Yalnız siyasilerimizin hakkını da vermek lazım; ekonomide bütün veriler negatif göstermesine rağmen, ekonomimiz uçurumdan aşağıya doğru ivmeli düşmesine rağmen, hala vatandaşın karşısına çıkıp bir şeyler anlatabiliyorlar, hatta ekonomi düzeliyormuş gibi cümleler sarf edebiliyorlar. Anlatanlar inanıyormuş gibi yapıyor, dinleyenler de böyle bir şey varmış gibi davranıyor. Kısacası, körler sağırlar birbirini ağırlıyor.
Olan Türkiye'ye oluyor, güzel vatanımıza oluyor. 
Ata'mızın ve dedelerimizin kan dökerek bizlere bıraktığı bu güzelim emanetler her geçen gün elimizden biraz daha kayıyor, bizden uzaklaşıyor.
TÜİK'in resmi verilerine göre 2018'in ilk çeyreğinde yüzde 7,2 büyümüştük! Yani Çin'den daha fazla… 
Tabii kendimiz de dahil hiç kimseyi ikna edemedik bu rakama…
Bizler bu rakam açıklandığı zaman, bu büyümenin gerçek bir büyüme olmadığını, "hormonlu" olduğunu belirtmiştik. 2018 yılının başından sonuna yaşanan ekonomik gelişmeler, büyümenin hormonlu olduğunu açıkça gösterdi.
2018'in ilk çeyreğinde yüzde 7,2 gibi inanılması imkansız olan büyüme rakamı, ikinci çeyrekte yüzde 5,2'ye, üçüncü çeyrekte yüzde 1,6'ya düştü. 
Dördüncü çeyrekte ise yüzde 3 küçülme açıklandı. 
2018'in başında 7,2 ile zirvelerde olan rakam, 2018 sonuna gelindiğinde yerin dibine girdi. 
İşte kırılganlık böyle bir şey… Seni yükseklerde uçururlar, sonra bir anda yere çakılırsın.
İşin asıl garibi ise yıllardır bu kırılganlığa "istikrar" diye diye geldik. Siyasiler "aman istikrar bozlmasın" diye vatandaştan oy istediler, vatandaş da "istikrar bozulmasın" diye bu siyasilere oy verdi. İşte istikrarı gördük; yüzde 7,2 büyümeden, yüzde 3 küçülmeye…
2019'da da bu küçülmeye aynen devam ediyoruz.
Gelir yetersizliği sebebiyle iç talep azalmaya devam ediyor. Milyonlarca aile açlık sınırı altında 2020 TL gibi bir maaşla geçinmeye çalışıyor, yani iç talepte asla bir canlanma olmayacak.
İhracata dayalı bir büyüme hedefi belirledik, üretimimiz ise hem hammadde hem de enerji açısından ithalata bağlı… Döviz kurlarının yüksek ve değişken olması sebebiyle ithalat yapılamıyor. 
Bugüne kadar stokları eriterek üretim yaptık ve bunları ihraç ederek büyüme rakamlarına katkı sağladık. Peki, ya bundan sonra, yeterli hammadde yok, enerji ithalatı ve de finansman çok pahalı; bu şartlarda üretim zor ve imkansız…
Bu arada ihracat pazarlarımızı da hızla kaybediyoruz. Üretimdeki astronomik maliyetler, istikrarsızlık dış pazarda rekabetimizi engelliyor. 
Tabi, başka sorunlar da var. 
Örneğin, en iyi domates müşterimiz Rusya'yı kaybetmek üzereyiz. 
Rusya Ekonomi Bakanı Maksim Oreşkin, Özbekistan'da üretilen sebze ve meyvelerin başka ülkelerden satın alınan tarım ürünlerinin yerini alabileceğini söyledi.
"Özbekistan'dan gelenler yüksek kaliteli ürünler, bunlar Rus tüketicilerin beğendiği ürünler" diyen Oreşkin, "Benim şahsi fikrime göre Türk ürünleri birazcık daha düşük kaliteli. Kişisel olarak, Özbekistan domateslerini Türkiye'den gelenlere tercih ederim" ifadelerini kullandı. Ve bu hususta çalışmalara başladılar bile…
Bütün bu ve benzeri gelişmeler dikkate alındığında, 2019'un ikinci, üçüncü ve dördüncü çeyreklerinde ve de sonrasında büyüme rakamlarında bir iyileşme yaşanacağını düşünmek oldukça zor…
Her zaman ifade ediyoruz, gerçekten sağlıklı bir büyüme istiyorsak, bunun tek adresi Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'dir. Sağlıklı sürekli büyüme ancak iç talebin artmasıyla, bu talebin ise ithalatla değil, milli üretimle karşılanması ile mümkündür.
Elbette ki bu talep artışı ancak Milli Ekonomi Modeli'nin sosyal devlet projeleri ile gerçekleşebilir; yerli üretim artışı ise, yine bu eşsiz Modelin maliyetsiz Milli Para'sı, yerli hammadde ve yerli enerji üretim projeleriyle gerçekleştirilebilir.
O zaman gerçekten sürekli büyümüş oluruz ve bu büyüme yüzde 7'lerde başlayıp, yüzde eksi 3'lere falan düşmez, sürekli yukarı doğru, dengeli ve istikrarlı olur.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.