Geçtiğimiz Pazar günü Rusya’da yapılan devlet başkanlığı seçimlerinden Putin ezici bir galibiyetle çıktı. Putin, 44,9 milyon seçmenin oyuyla, oyların yüzde 64’ünü aldı.
Seçim sonuçlarında diğer partilerin esamesi bile okunmuyor. Putin’den sonra en fazla oy alan Komünist Parti, o da oyların sadece yüzde 17’sini almış durumda… Diğerlerinin hepsi yüzde 10’un altında…
Rusya Federasyonu Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra geride kalan en büyük cumhuriyet ve yaklaşık 20 yıldır dünya sahnesinde… Rusya kurulunca ilk devlet başkanı Boris Yeltsin oldu.1999’un sonlarında Yeltsin istifa edince yerine Vladimir Putin görevi devraldı. Putin önce 2000 yılının mart ayında yapılan başkanlık seçimlerini, sonra da 2004 mart seçimlerini kazandı. Böylece iki dönem üstü üste başkanlık görevini yürüttü ama Rusya kanunları üçüncü dönem başkanlığa müsaade etmiyordu.
Putin bu noktada yasal bir değişikliğe gidebilirdi ama bunu yapmadı. 2008 yılında yapılan başkanlık seçimlerini Putin’in yetiştirdiği ve de güvendiği Dmitriy Medevedev kazandı. O da Putin’i başbakanlığa getirdi. Her ne kadar başkanlık koltuğunda Medvedev oturduysa da ülkeyi asıl yöneten kişinin Putin olduğu herkesin malumuydu.
Batının her türlü alicengiz oyununa rağmen Putin’in ve kadrosunun tam 12 yıldır iktidarda kalmasının ve buna rağmen yüzde 64 gibi yüksek oy almasının nedenleri nelerdir, bunu biraz irdeleyelim.
Öncelikle Putin yönetimi, iktidara geldiği andan itibaren Batıdan alma akılla, IMF politikalarıyla düze çıkamayacağını gördü ve milli politikalara yöneldi. Sürekli olarak ayaklarını yere sağlam olarak basabilecekleri bir ekonomik çıkışın arayışı içerisindeydiler ve aradıklarını 2005 yılında buldular. İstanbul’da bir kongre yapılıyordu, ismi “Uluslar arası Milli Ekonomi Modeli Kongresi”… Bu kongreye Putin’inde talimatıyla çok üst düzeyde Rus bilim adamları katıldılar. Sonra da Model’i incelemeye başladılar.
16 Mayıs 2006 yılında Rusya’nın başkenti Moskova’da, Rusya’nın 80 ayrı bölgesinden 457 akademisyen, işadamı ve siyasetçinin katılımıyla gerçekleşen Rusya’nın gelecek stratejilerini ve bugünkü durumunu değerlendirme toplantısında Milli Ekonomi Modeli, Rusya’nın 3 yıllık kalkınma planına alındı.
Milli Ekonomi Modeli’ni stratejik kalkınma planına alan Rusya 2006’dan bu yana şu adımları attı:
Doğum yapan her kadına 9 bin dolar doğum yardımı vermeye başladı. Ev hanımlarına emeklilik hakkı verildi. Yer altı kaynaklarını devlet–millet ortaklığıyla işletmeye başladı. Bazı stratejik ürünlerin ihracatında Rus Rublesi talep edilmeye başladı. Asgari ücreti 2000 dolara çıkarma kararı aldı. Maaşlara büyük oranlarda zamlar yapıldı. Dar gelirliye vergi indirimi yapıldı. Enerji, iletişim, savunma ile alakalı 42 sektörü stratejik ilan etti, yabancılara özelleştirilmesinin önünü kapattı. Çiftçi devlet tarafından desteklenerek üretimin artması sağlandı. Gıda ihracatı hükümetin kontrolüne alındı. Rusya ve Çin aralarında yapacakları ticarette dolar yerine kendi paralarını kullanma kararı aldı…
Bütün bu ekonomik hamlelerle Rusya dışa bağımlılıktan kurtuldu, milli ekonomisini güçlendirdi. Ekonomisi güçlenen Rusya, ABD’nin ve diğer rakiplerinin karşısına dimdik vaziyette çıktı ve dünya politikalarında söz sahibi olan ülkelerden birisi oldu. İran ve Suriye konularında Batılı ülkelere fren bastıran Rusya’dır.
Bu ekonomide ve siyasette atılan milli adımlar Rus halkının Putin ve arkadaşlarına olan güvenini daha da artırdı ve bugünkü tablo karşımıza çıktı.
Bugün sadece Putin değil, milli hamleler konusunda Türk siyasiler de benzer adımlar atsın aynı güveni ve dik duruşlu elde eder. Türkiye olarak Rusya’dan alacağımız dersler var.
Seçim sonuçlarında diğer partilerin esamesi bile okunmuyor. Putin’den sonra en fazla oy alan Komünist Parti, o da oyların sadece yüzde 17’sini almış durumda… Diğerlerinin hepsi yüzde 10’un altında…
Rusya Federasyonu Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra geride kalan en büyük cumhuriyet ve yaklaşık 20 yıldır dünya sahnesinde… Rusya kurulunca ilk devlet başkanı Boris Yeltsin oldu.1999’un sonlarında Yeltsin istifa edince yerine Vladimir Putin görevi devraldı. Putin önce 2000 yılının mart ayında yapılan başkanlık seçimlerini, sonra da 2004 mart seçimlerini kazandı. Böylece iki dönem üstü üste başkanlık görevini yürüttü ama Rusya kanunları üçüncü dönem başkanlığa müsaade etmiyordu.
Putin bu noktada yasal bir değişikliğe gidebilirdi ama bunu yapmadı. 2008 yılında yapılan başkanlık seçimlerini Putin’in yetiştirdiği ve de güvendiği Dmitriy Medevedev kazandı. O da Putin’i başbakanlığa getirdi. Her ne kadar başkanlık koltuğunda Medvedev oturduysa da ülkeyi asıl yöneten kişinin Putin olduğu herkesin malumuydu.
Batının her türlü alicengiz oyununa rağmen Putin’in ve kadrosunun tam 12 yıldır iktidarda kalmasının ve buna rağmen yüzde 64 gibi yüksek oy almasının nedenleri nelerdir, bunu biraz irdeleyelim.
Öncelikle Putin yönetimi, iktidara geldiği andan itibaren Batıdan alma akılla, IMF politikalarıyla düze çıkamayacağını gördü ve milli politikalara yöneldi. Sürekli olarak ayaklarını yere sağlam olarak basabilecekleri bir ekonomik çıkışın arayışı içerisindeydiler ve aradıklarını 2005 yılında buldular. İstanbul’da bir kongre yapılıyordu, ismi “Uluslar arası Milli Ekonomi Modeli Kongresi”… Bu kongreye Putin’inde talimatıyla çok üst düzeyde Rus bilim adamları katıldılar. Sonra da Model’i incelemeye başladılar.
16 Mayıs 2006 yılında Rusya’nın başkenti Moskova’da, Rusya’nın 80 ayrı bölgesinden 457 akademisyen, işadamı ve siyasetçinin katılımıyla gerçekleşen Rusya’nın gelecek stratejilerini ve bugünkü durumunu değerlendirme toplantısında Milli Ekonomi Modeli, Rusya’nın 3 yıllık kalkınma planına alındı.
Milli Ekonomi Modeli’ni stratejik kalkınma planına alan Rusya 2006’dan bu yana şu adımları attı:
Doğum yapan her kadına 9 bin dolar doğum yardımı vermeye başladı. Ev hanımlarına emeklilik hakkı verildi. Yer altı kaynaklarını devlet–millet ortaklığıyla işletmeye başladı. Bazı stratejik ürünlerin ihracatında Rus Rublesi talep edilmeye başladı. Asgari ücreti 2000 dolara çıkarma kararı aldı. Maaşlara büyük oranlarda zamlar yapıldı. Dar gelirliye vergi indirimi yapıldı. Enerji, iletişim, savunma ile alakalı 42 sektörü stratejik ilan etti, yabancılara özelleştirilmesinin önünü kapattı. Çiftçi devlet tarafından desteklenerek üretimin artması sağlandı. Gıda ihracatı hükümetin kontrolüne alındı. Rusya ve Çin aralarında yapacakları ticarette dolar yerine kendi paralarını kullanma kararı aldı…
Bütün bu ekonomik hamlelerle Rusya dışa bağımlılıktan kurtuldu, milli ekonomisini güçlendirdi. Ekonomisi güçlenen Rusya, ABD’nin ve diğer rakiplerinin karşısına dimdik vaziyette çıktı ve dünya politikalarında söz sahibi olan ülkelerden birisi oldu. İran ve Suriye konularında Batılı ülkelere fren bastıran Rusya’dır.
Bu ekonomide ve siyasette atılan milli adımlar Rus halkının Putin ve arkadaşlarına olan güvenini daha da artırdı ve bugünkü tablo karşımıza çıktı.
Bugün sadece Putin değil, milli hamleler konusunda Türk siyasiler de benzer adımlar atsın aynı güveni ve dik duruşlu elde eder. Türkiye olarak Rusya’dan alacağımız dersler var.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025