Emperyalistlerin yıllar önce planladıkları ve 2014 yılında ilk provasını yaptıkları BOP'un çatısı olan Karadeniz'deki savaşı geçtiğimiz Şubat ayında başlattılar.
ABD ve batı, Ukrayna'yı adeta 'yeter ki sen savaş' mantığıyla paraya boğdu, silaha boğdu, paralı askere boğdu.
Yetmedi! Rusya'ya karşı topyekûn ekonomik ambargo uygulamaya başladılar. Yetmedi! Rus milyarderlerin mallarına el koymaya başladılar. Yetmedi! Rus edebiyatçıların, sanatkarların eserlerini, Rus sporlarını bile ambargo kapsamına aldılar.
Rusya tınmadı bile. Emperyalistlerin her kararına, her tehdidine Rusya anında misliyle cevap verdi.
Peki, Rusya'yı bu kadar cüretkar kılan neydi? Ordusu, silah sanayi ve teknolojisi, derseniz ABD ve batının bu alanda toplam envanteri Rusya'dan daha fazla.
O halde küresel ambargoya karşı Rusya'yı ayakta tutan güç neydi?
Bu sorunun cevabını ülkemiz Cumhurbaşkanı Erdoğan 10 yıl önce vermişti.
Sayın Erdoğan 2012 yılında geçmiş hükümetleri suçlayarak şöyle diyordu: "Para, bayrak gibi bir ülkenin itibarını ve bağımsızlığını simgeler. Paranın itibarı ülkenin itibarıdır. Ama maalesef ülkemizde paranın ve ülkenin itibarını beş paralık ettiler."
Sayın Erdoğan çok doğru diyordu ama hemen her alanda olduğu gibi dediği ile yaptığı yine birbirini tutmuyordu.
Sayın Erdoğan'ın para tabirini Putin hayata geçirdi. Parasını bayrak yaptı. İşte emperyalistler, o bayrak karşısında çaresiz kaldıkları için bugün Rusya hem itibarını sağlamlaştırdı hem de bağımsızlığını korudu.
Tabi bu noktada başka sorularda ortaya çıkıyor. Rusya, kendi parasını nasıl bayrak yaptı?
Rusya Ruble'yi bayrak yapabiliyorsa, bizimkiler para hem bayrak, hem itibar, hem de bağımsızlıktır, dedikleri halde neden paramızı bayrak yapıp göklere yükseltmek yerine, dip yaptırdılar?
Geçtiğimiz hafta Soçi'de Sayın Erdoğan ve Putin bir araya geldi. Medya çok şey konuştu ama Rus doğalgazını Ruble ile alacağımızı konuşmadı.
Putin, 'bizim ile ticaret yapmak isteyen Ruble ile gelecek' diyor.
Ne oldu ki ta 1500'lü yıllardan beri kullanılan Ruble bugün bayrak, bağımsızlık sembolü haline geldi?
Ülkemizdeki emperyalist siyasetçi, akademisyen ve ekonomistlerin başlarını kuma gömdüklerini görür gibiyim! Çünkü cevabı benden çok daha iyi biliyorlar.
BTP'nin kurucu lideri Merhum Prof. Dr. Haydar Baş 2001 yılında siyasete adım attığında ilk kullandığı tabir 'milli para' ve 'milli paralar ile ticaret' kavramlarıydı.
2005 yılında milletimiz için 'Milli Ekonomi Model'ini' ortaya koydu. Tam 10 tane 'Uluslararası Milli Ekonomi Modeli' kongreleri düzenledi.
Rus siyasetçiler, akademisyenler, Putin'in ekonomi danışmanları, BRİCS ülkeleri temsilcileri bu kongrelerin tamamında yer aldılar.
ABD ve batı ülkelerinden akademisyenler, ekonomistler bu kongrelere katılıp, sunum yaptılar.
Bizim siyasetçilerimiz, medyamız, halkımız Prof. Dr. Haydar Baş görmek istemediği gibi göstermekte istemedi.
Ama Rusya 'tam bağımsızlığın anahtarının' Haydar Baş'ın elinde olduğunu gördü, anladı ve ülkesine davet etti.
27 Şubat 2013 tarihinde bu ziyaret gerçekleşti ve Haydar Baş Hocamızın tabiri ile 'sessiz bir devrim' ile doların saltanatı yıkıldı.
İşte o gün sessiz olan devrim bugün çok sesli olarak karşımızda duruyor.
O tarihten sonra Rusya, Çin ve İran kendi aralarında milli paraları ile ticaret yapmaya başladı. Rusya merkez bankasındaki dolar rezervlerini hızlı bir şekilde azaltarak yerine kendi parasını koydu.
Çin elindeki trilyon dolarla ile dünya pazarına açıldı. Çinli şirketler Avrupa'dan, Afrika'dan Amerika katısına kadar bu dolarları kullanarak piyasada, 'bide varız' dediler. Yani ABD'yi, kendi silahı ile vurdular.
Ukrayna savaşı başlayınca Rusya, batıya; 'Bana ruble ile geleceksiniz' restini çekti. Şimdi batı kıvranıyor.
Neden? Teknoloji çağındayız ama enerji olmadan teknoloji devreye giremiyor. Bırak teknolojiyi artık aydınlanma, ısınma, üretim ve ulaşımın temeli enerji.
Enerjide (petrol, doğalgaz, kömür) Rusya'nın elinde. Kışta geliyor. O kibirli batı dünyası tıpış tıpış Ruble ile Rusya'nın kapısını çalacaklar.
Şimdi aynı zamanda çok iyi bir ekonomist olan Sayın Cumhurbaşkanımıza, ekonomiyi gözlerdeki ışıltı olarak tabir eden maliye bakanımıza ve genele soruyorum:
Milli para nedir ve Türk Lirası bağımsız mıdır?
Senyoraj hakkı nedir ve Türkiye Cumhuriyeti bu hakkını kullanıyor mu?
Cevapları bilmiyorsanız (!) BTP Lideri Hüseyin Baş, 'mevzu ekonomi' programlarında aynen babası gibi ilkokul çocuklarının anlayabileceği bir eğitmen diliyle anlatıyor.
Anlamamakta ısrar ediyorsanız bırakın da BTP Lideri Hüseyin Baş paramızı bayrak yapsın, hem itibarımızı kurtarsın, hem de tam bağımsızlığımızı sağlasın.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024