Merhum Prof. Dr. Haydar Baş hocamız, emperyalistleri, küresel ekonomiyi herkesin bildiği bir atasözümüz ile özetlemişti.
Ne demişti? "ABD, dünyayı at etmiş biniyor, eşek etmiş sürüyor." Peki, bunu nasıl yapıyordu? Parası ile yani dolarla.
At ve eşek olmaktan birileri çok yorulmuş olacak ki, geçen hafta, dolara bağımlılığın azaltılması gerektiğine dair tartışmaların en az 10 yıldır sürdüğünü ve dolar güvenirliliğinin bugün her zamankinden daha çok tartışıldığını ifade eden Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova dün de şu cümleleri kurdu;
'Rusya'nın ulusal ekonomisinde doların payını azaltmak ve dünyanın dolara olan bağımlılığıyla mücadele etmek için giderek daha fazla adım attığını' belirterek "son dönemde Rusya, Türkiye ve Çin ile karşılıklı ödemelerde ulusal para birimlerinin kullanımının genişletilmesini öngören anlaşmalar imzaladı. BRICS kapsamında da benzer anlaşmalar mevcut" ifadelerini kullandı.
O soruyu yine sormak zorundayım; Ne oldu da Rusya böylesi dünyanın ekonomik dengesini değiştirecek bir atağa kalktı? O Rusya değil miydi paramparça olan! O Rusya değil miydi 100 dolara tank satan. O Rusya'nın kadınları, para için ülkemize gelmiyor muydu?
Ne oldu da o Rusya şimdi ABD dolarını yok etme planları yapıyor?
Aslında ne olduğunu çok iyi biliyorsunuz! Türk Milletinin, siyasetçilerin görmediği, görmek istemediği, ekonomistlerin ise gizlediği hakikati ve hakikat adamını Ruslar gördü.
Evet, Ruslar Prof. Dr. Haydar Baş'ı ve Milli Ekonomi Modeli'ni gördü. Bu benim iddiam da değil, bizzat kendileri itiraf ettiler.
Rus siyasetçi ve bilim insanı Prof. Dr. Victor Minin 2013 yılında aynen şöyle diyordu: "Ben 1990'larda Rus hükümetinde çalışırken artık eski ideolojilerin zamanının geçtiğini ve yeni ideolojilere ihtiyaç olduğunu anladık ve araştırmaya başladık.
İslam dünyasını araştırdık. O dönem biz, arkadaşlarla birçok İslam ülkesini gezdik, İran da dahil. Modelleri aradık ancak bulamadık.
Aradığımız modeli sadece Türkiye'de Prof. Dr. Haydar Baş'ta bulduk. 2000'li yıllarda Prof. Dr. Haydar Baş ile tanışınca ve Milli Ekonomi Modeli'ni görünce aradığımızı bulduk. Bu modelin aktif bir şekilde uygulanabileceğini gördüm ve anladım.
Milli Ekonomi Modeli (MEM) bir alfabe gibi harflerden oluşmakta ve herkes bu alfabeyi kullanarak kendi kitabını yazabilir. Milli Ekonomi Modeli kitabına Allah-u Teâlâ'nın yasaları konulmuştur. MEM şöyle bir üçlüyü kendi içinde toplamıştır; ruh, gönül ve beden!" demişti.
Bu gerçeği Allah'ın selamı üzerine olsun Prof. Dr. Haydar Baş hocamız, 2008 yılında şöyle anlatıyordu:
"Rusya, bizim dediğimiz kuralları hayata geçirmeye başladı. Hatta bu konu için Prof. Dr. Victor Minin'i gönderdi. Victor, sonradan Müslüman oldu. Şimdi adı Ali Victor'dur. Prof. Dr. Minin'le birlikte o zaman Gaziantep'e gittik. Orada iktisat konusu üzerine saatlerce sohbet ettik onunla. O günlerde Amerika'nın durumu hakikaten iyi değildi. Minin, bana ABD'nin çökeceğini söyledi. Ben ise Amerika'nın çökmeyeceğini söyledim. Niçin, diye sordu. "Amerika'nın sistemi zaten çökmüş, batmış. Amerika'yı ayakta tutan sistemi değil, parasıdır. Arkasında da Amerikan ordusu var. Binaenaleyh bunları kolay kolay sarsmanız mümkün değil. Eğer ABD'nin geri kalmasını istiyorsanız güçlü bir para birimi devreye koyacaksınız, doları devreden çıkartacaksınız" dedim."
Prof. Dr. Haydar Baş, Kur'an ve Ehl-i Beyt ışığında sentezlediği ekonomik, sosyal, siyasal fikirlerini 2001 yılında siyasetçi olarak insanımızın önüne koydu. 2005 yılında ise dünyaya ilan etti. Dünya ışığı gördü ama milletimiz gözlerini açmamakta ısrar etti.
Baş Hocamız bu duruma isyan edercesine şöyle diyordu:
"Benim evim burada dağın başındadır. (Trabzon-Akçaabat, Sarıtaş Mahallesi) Rus'u, Çinlisi evime kadar yürüyerek çıktılar. Benim yanıma geldiler ve saatlerce benimle konuştular. Rusya, beni en az 6 kez ülkesine davet etti, kabul etmedim. 'Ben, Milli Ekonomi Modeli tezini Türk Milleti için yazdım, evvela bu milletin karnını doyuracağım' dedim. Ama milletimiz bunu istemedi. Bunu ben kabul etmiyorum. Ne Allah'ın indinde bunun hesabını verebilirsiniz, ne de insanların huzurunda bunu iyi bilin."
Rusya, Prof. Dr. Haydar Baş'ın peşini bırakmadı, davetlerinde ısrar ettiler ve daveti kabul edip, 27 Şubat 2013'te Rus Meclisi Duma'da o tarihi sunumu yaptı.
Ve o tarihi gerçeği açıkladı; "Bugün, Milli Ekonomi Modeli sessiz bir devrimle kapitalizmi tarihe gömmüştür."
Toplantıya katılan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in danışmanı Prof. Dr. Andrei Korotkoi ise şunları söyledi:
"Milli Ekonomi Modeli, Rusya'nın iktisadi bağımsızlığını sağlıyor ve sürekli büyüme ile insana adaletli yaklaşmayı getiriyor. Bu modelin temelinde adalet yatmaktadır ki, bu da Ruslar için uygundur. Bu model sadece milli değil, uluslararası tüm seviyelerde uygulanabilir. Milli Ekonomi Modeli Rusya'nın istediği kalkınmayı sağlamaktadır. Eski ekonomi modelleri ömrünü tamamlamıştır ve yeni bir ekonomi modeline ihtiyaç vardır; o da MEM'dir. Rusya olarak MEM ile başarıya ulaşacağız."
Baş Hocamız, Türkiye'ye döndüğünde yanında yine biz vardık. Baş Hocamız tabloyu şöyle özetlemişti:
"Rusya Parlamentosu'nda beş saat süren ve tarihinde konuk olarak sadece Çin Devlet Başkanı'nı ağırlamış Duma'da, ülkesinde mecliste dahi yer bulamayan bendenizin 'sessiz devrimi' Türk kanallarında tek kare yer bulamadı."
Şimdi o kanallarda ne konuşuluyor; 128 milyar dolar nerede? 179 ton altın nerede? Ekonomi battı, Türkiye borçlarını ödeyemeyecek noktaya geldi. Bir kısmı da atın, itin derdinde.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın Hakk'a vuslatının 1. yıl dönümünde BTP Lideri Hüseyin Baş şöyle diyordu: "Söz bitti evet ama fikirler bitmez, davalar bitmez. Kıyamet sabahına kadar savunulacak bir kale bıraktı bize."
O kaleye hala sığınabilirsiniz.
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024