Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın, "Hz. Fâtıma" eserinde, Sakife toplantısından sonraki gelişmeler hakkında şu bilgilere yer veriliyor:
"Sakife toplantısından sonra sahabe arasında farklı gruplaşmalar meydana gelmiştir. Hâşimoğulları, Ammar, Selman, Ebuzer ve Mikdad gibi Resûlullah (s.a.v.)'e ve Kur'an ayetlerine gönülden bağlı olan sahabeler, Hz. Ali (a.s.)'a göre hareket etmişlerdir. Yeni hilafet ile, devlet ile bir çatışmaya girmekten özellikle kaçınmışlardır. Bu kaçınma korkma veya başka bir nefsani sebeple değil, tamamen İslam dini ve yeni kurulan devletin fitnelere mâruz kalarak zarar görmesini önlemek içindir. Ensar; Sakife toplantısını düzenleyen taraf olmalarına rağmen kendi aralarında bir birlik sağlayamamışlardır. Halifenin Muhacirler'den seçilmesi Ensar'a karşı bir üstünlük sağlamıştır.
Hz. Ebu Bekir ve yandaşları: Hz. Ebu Bekir halifeliği ele geçirerek, bundan sonra Hz. Ali'nin (a.s.) yanında yer almak isteyen Ensar'ı, biat ile kendine bağlamış oldu. Aynı zamanda Muhacir nazarında da yerini sağlamlaştırmıştır. Çünkü, yaptığı konuşmada Muhacir'in Ensar'a üstünlüğünü vurgulayarak, onu savunmuştur.
Emeviler ve Ebu Süfyan cephesi: Hz. Ebu Bekir'in Medine'de halife seçilmesi, Mekke'de ilk anda duyulmadı. Bunda Mekke'nin komutanı Attab İbn-i Useyd ibnü'l-As'ın Ben-i Ümeyye reisi olan Ebu Süfyan'ın tavrını öğrenmek istemesi gösterilmektedir. Ebu Süfyan ise, başta Hz. Ebu Bekir'in halifeliğine karşı çıkmış, hatta, Hz. Ali (a.s.) ve Hz. Abbas'a, "Ben Medine'yi süvari ve piyadelerle dolduracağım. Siz kalkıp kıyam edin ve idareyi ele geçirin" demiştir.
Sünni yazarlardan Belazuri şunları yazmaktadır: "Hz. Ebu Bekir, Ebu Süfyan'ı yanına almak için yanında getirdiği malları ona bağışlamış ve Ebu Süfyan'ın oğlu Yezid'i Şam Valisi olarak atamıştır. O zamana kadar Hz. Ebu Bekir'i halife olarak istemeyen Ebu Süfyan bu valilik işinden sonra, 'Hz. Ebu Bekir akraba bağlılığını sürdürdü' diyerek tavrını değiştirmiştir." (Belazuri, Fütûh'ul-Buldan, 31-34; Mecme'ul-Beyan, c . 5, s. 260).
Aynı zamanda önemli bazı mevkilere Emeviler'den atayarak, iktidarda onlara pay vermiştir. Kendisi de bir Muhacir olan Hz. Ebu Bekir, Hazrecliler'in kendisine biatı için de bazı yardımlarda bulunması gereğini anlamıştı. Sünni İbn Ebi'l Hadid'in şerhinde Hz. Ebu Bekir'in tavrı ile ilgili olarak şunlar yazmaktadır: "Hz. Ebu Bekir, kadınlar konusunda da çeşitli hediyelerle biat almaya çalıştı. Zeyd ibn-i Sabit, Beni Adiyy kabilesinden olan bir hanıma Hz. Ebu Bekir'den bir bağış getirdiğini söyledi. Kadın bunun ne olduğunu sordu. Zeyd şöyle cevap verdi: 'Bu halifenin kadınlar arasında taksim ettiği bir bağıştır.' Bu kadın kendisine verilen bu bağışın bir tür dinî rüşvet olduğunu fark edince Zeyd'e şöyle dedi: Dinimi satın almak için mi bana rüşvet veriyorsunuz? Allah'a and olsun ki, ben onlardan bir şey kabul etmiyorum." (Şerh-i Nehcü'l-Belağa, İbn-i Ebi'l-Hadid, c. 1, s. 133).
(devam edecek…)
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020