Ülkemizin kötü idare edilmesi sonucunda gelinen nokta içler acısı. Milli mücadele yıllarında Mustafa Kemal Atatürk'ün başlattığı sanayileşme süreci kısa zamanda meyvelerini vermiş; toplu iğne bile yapacak alt yapısı olmayan ülkemizde uçak imal edilmiş hatta imal edilen uçaklar Belçika'ya ihraç edilmiştir. Gel gör ki,1938 yıllarından sonra ülkemizin idaresinde ortaya çıkan zafiyet, son yıllarda AB, IMF ve dünya Bankasına endeksli politikalarla sanayiimiz ciddi anlamda kan kaybetmiştir.
Ülke ekonomisiyle ilgili hangi göstergeye bakılırsa bakılsın, içler acısı durum hemen görülecektir. İSO'nun açıkladığı "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2001" raporu ülkemizin içine düşürüldüğü durumu bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor.
Raporda; sanayide yaşanan sorunun iç talepteki daralma ve üretimdeki küçülmenin yanı sıra ödenen yüksek faizler, finansman giderleri ve kur farklarından kaynaklandığı; sanayiinin yüksek faizler ve kur farkları nedeniyle çöküş içinde olduğu belirtiliyor.
Şirketlerin toplam net kârı (cari fiyatlarla) 2000'de 1,5 katrilyon lira iken bu rakamın 2001'de 718 trilyon liraya gerilediği; bu sonuçların sanayi açısından şimdiye kadar yaşanan en kötü dönem olduğu ifade ediliyor.
İSO, özel sektör kuruluşlarının borçlarının, toplam varlıklarının yüzde 67'sine yaklaştığını belirtiyor.
Şirketlerin, geçen yıl açıklarını, ihracata dönük üretim çabalarının yanı sıra eldeki varlıklarını satarak kapatmaya çalıştıklarının altı çiziliyor.
İfade edilen bu tespitlerin hiç birisi Prof. Dr. Haydar Baş beyi takip edenler için sürpriz değil. Çünkü Kuvay-ı Milliye hareketinin mimarı, yıllardan beri bu tehlikelere dikkat çekiyor; dikkat çekmenin yanında çözüm yolları gösteriyor.
Bütün bu kötü gidişe sebep olan, bir başka ifade ile bu tablodan bizi kurtaramayan, iktidarı ile muhalefeti ile boyalı basında bazen lehte bazen aleyhte lanse edilen partiler ve başkanlarıdır. Yeni diye takdim edilen siyasiler ise, görüş ve düşüncesi yeni olmayıp manevrası yeni olanlardır.
Ülke olarak yaşadığımız sorunların çözümü zor değildir. Prof. Dr. Haydar Baş beyin milli ekonomik modeli, liderlik karizması, akademik birikimi, tecrübesi ve Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarıyla çözüm için gereken müddet, '24 saat'tir.
Artık milletimiz yaşanan olumsuzlukların AB, IMF, Dünya bankasının tavsiye ve talimatlarının uygulanmasından kaynaklandığını biliyor. AB'ci IMF'ci siyasilere 'hayır' diyor.
Çözüm olarak bir tek Prof. Dr. Haydar Baş beyi görüyor. Miting meydanlarına sığmayan yüz binlerin verdiği mesaj çok açık. Yurdun dört bir yanındaki coşkulu kalabalıklar, Kuvay-ı Milliye ruhuyla kuşanmış ve ülke olarak içine düşürülen badireden Bağımsız Türkiye partisinin iktidarı ile çıkacaklarının inancını dile getiriyorlar.
Not:Karadeniz ve İç Anadolu'da yağışların yol açtığı felakette canlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı dilerim.
Ülke ekonomisiyle ilgili hangi göstergeye bakılırsa bakılsın, içler acısı durum hemen görülecektir. İSO'nun açıkladığı "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2001" raporu ülkemizin içine düşürüldüğü durumu bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor.
Raporda; sanayide yaşanan sorunun iç talepteki daralma ve üretimdeki küçülmenin yanı sıra ödenen yüksek faizler, finansman giderleri ve kur farklarından kaynaklandığı; sanayiinin yüksek faizler ve kur farkları nedeniyle çöküş içinde olduğu belirtiliyor.
Şirketlerin toplam net kârı (cari fiyatlarla) 2000'de 1,5 katrilyon lira iken bu rakamın 2001'de 718 trilyon liraya gerilediği; bu sonuçların sanayi açısından şimdiye kadar yaşanan en kötü dönem olduğu ifade ediliyor.
İSO, özel sektör kuruluşlarının borçlarının, toplam varlıklarının yüzde 67'sine yaklaştığını belirtiyor.
Şirketlerin, geçen yıl açıklarını, ihracata dönük üretim çabalarının yanı sıra eldeki varlıklarını satarak kapatmaya çalıştıklarının altı çiziliyor.
İfade edilen bu tespitlerin hiç birisi Prof. Dr. Haydar Baş beyi takip edenler için sürpriz değil. Çünkü Kuvay-ı Milliye hareketinin mimarı, yıllardan beri bu tehlikelere dikkat çekiyor; dikkat çekmenin yanında çözüm yolları gösteriyor.
Bütün bu kötü gidişe sebep olan, bir başka ifade ile bu tablodan bizi kurtaramayan, iktidarı ile muhalefeti ile boyalı basında bazen lehte bazen aleyhte lanse edilen partiler ve başkanlarıdır. Yeni diye takdim edilen siyasiler ise, görüş ve düşüncesi yeni olmayıp manevrası yeni olanlardır.
Ülke olarak yaşadığımız sorunların çözümü zor değildir. Prof. Dr. Haydar Baş beyin milli ekonomik modeli, liderlik karizması, akademik birikimi, tecrübesi ve Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarıyla çözüm için gereken müddet, '24 saat'tir.
Artık milletimiz yaşanan olumsuzlukların AB, IMF, Dünya bankasının tavsiye ve talimatlarının uygulanmasından kaynaklandığını biliyor. AB'ci IMF'ci siyasilere 'hayır' diyor.
Çözüm olarak bir tek Prof. Dr. Haydar Baş beyi görüyor. Miting meydanlarına sığmayan yüz binlerin verdiği mesaj çok açık. Yurdun dört bir yanındaki coşkulu kalabalıklar, Kuvay-ı Milliye ruhuyla kuşanmış ve ülke olarak içine düşürülen badireden Bağımsız Türkiye partisinin iktidarı ile çıkacaklarının inancını dile getiriyorlar.
Not:Karadeniz ve İç Anadolu'da yağışların yol açtığı felakette canlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı dilerim.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Haydar Baş ve Türkiye'nin dönüşüm yolculuğu / 20.04.2024
- Seçmen eğilimi niçin değişti? / 08.04.2024
- 41 maddede 'BTP'ye Evet' demenin gerekçeleri / 30.03.2024
- Yine ikilem yine istismar / 18.03.2024
- Ekonomik gerçekler ve beklentiler / 11.03.2024
- Partilerin mesajı ve seçmenin sınavı / 10.03.2024
- Vatandaşın çığlığına kim cevap verecek / 09.03.2024
- Yerel seçimlerde emeklilerin tercihi ne olacak? / 29.02.2024
- BTP, güçlü bir alternatif / 23.02.2024
- Belediyecilik: Yol mu, su mu yoksa daha fazlası mı? / 16.02.2024
- Seçmen eğilimi niçin değişti? / 08.04.2024
- 41 maddede 'BTP'ye Evet' demenin gerekçeleri / 30.03.2024
- Yine ikilem yine istismar / 18.03.2024
- Ekonomik gerçekler ve beklentiler / 11.03.2024
- Partilerin mesajı ve seçmenin sınavı / 10.03.2024
- Vatandaşın çığlığına kim cevap verecek / 09.03.2024
- Yerel seçimlerde emeklilerin tercihi ne olacak? / 29.02.2024
- BTP, güçlü bir alternatif / 23.02.2024
- Belediyecilik: Yol mu, su mu yoksa daha fazlası mı? / 16.02.2024