Geçtiğimiz aylarda hükümetin eski
bakanlarından Erdoğan Bayraktar, Trabzon'un Of ilçesinde; "Türkiye'nin, Müslüman bir ülke olduğunu ve
"konumu itibariyle" mucitler çıkaramadığını, bunun için gençlerini ara eleman
olarak yetiştirmeye odaklanması gerektiğini" söylemişti.
Alınmıştık! Türk Milletine (bizlere)
iftira atılıyor, diye isyan etmiştik. Ama geçen birkaç ay gösterdi ki, Sayın
Bayraktar'a boşuna kızmışız. Çünkü Sayın Bayraktar "ara elamanlık" tabirini,
Yüce Türk Milleti için kullanmamış. Eğer Türk Milleti için kullansaydı, tarih dile gelip anında yalanlardı. Kendileri
için, partisi için, parti politikaları için kullanmış.
Yargıya intikal ettirilmeyen ses
kayıtları, iddialar, bu iddiaların mecliste bile okutulmaması, yüz milyonlarca
dolarların eritilmesi, taşınması sırasında kullanılan ara elamanlık
yöntemlerini vs. görüyorsunuz, duyuyorsunuz?
Benim gelmek istediğim nokta ise başka.
Ben, AKP icraatlarına ve seçim sürecinde izlediği "ara elamanlık" rolüne gelmek
istiyorum. Malum! Başbakan Erdoğan, seçim gezilerine devam ediyor. Her gittiği
yerde, bir taraftan cemaat ve muhalefet yüklenirken diğer taraftan şunları,
bunları yaptık, diye anlatıyor.
Ne yaptınız? Tam 11 yıl boyunca cemaat
ile Türk Milleti arasında "ara elamanlık" yapan AKP'dir. Erdoğan ve
hükümetleridir.
Yol yaptık. Milletin parasıyla, yandaş
şirketler arasında "ara elamanlık" yaparak bu yolları yaptırdınız. İlk yerli
uydu gönderdik, denildi. Öğrendik ki, % 80'i montajmış. Marmaray'ı yaptık.
Tamamen yabancı sermaye ve mühendislerin ortaya koyduğu bir proje? Yani hükümet
yine "ara elamanlık" yapmış. Milletten toplanan vergilerle IMF'ye borç ödenmiş.
Tamamen bir "ara elamanlık".
Milli bir tarım politikası, hayvancılık
politikası, üretim, sanayi, bilim ve teknoloji politikası, para politikası vs.
geliştirebildiniz mi? Avrupa'dan, Amerika'dan, Uzak doğudan al, getir, monte
ettir, sonra "ben yaptım", de. Yaptın ama "ara elamanlık" yaptın.
Şimdi seçim dönemindeyiz. AKP, "ara
elamanlığına" seçim sürecinde de devam ediyor. Başbakanın bizzat
dillendirdiği "Beraber Yürüdük Biz Bu
Yollarda" şarkısı kaçak çıktı. Şarkının sahibi Selçuk Tekay, AKP'den telif
talebinde bulunduğunu ama karşılık bulamadığını belirterek, 30 Mart sonrası
yargıya müracaat edeceğini açıkladı. Dombra şarkısı da çalıntı çıktı.
Şimdi bir reklam filmi vizyona sokuldu.
İlk izlediğimde tüylerim diken diken oldu. Hain bir el, Türk Bayrağını indirmek
istiyor. Türk Milleti, İstiklal Marşı eşliğinde, kendini siper ederek bu bayrağı
indirmeye kimsenin gücü yetmez, mührünü bir daha vuruyor.
Ama filmin sonunda AKP'nin ampulünü
görünce, "bu kadarda olmaz kardeşim" dedim. Harbiden bu kadar da olmaz.
Türk'üm, diyemeyen, andımıza tahammül
edemeyen artı aşağılayan zihniyet, Türk Bayrağını (dikkat edin! Türkiye
Bayrağını, demiyorum Türk Bayrağını) ve İstiklal Marşını seçim malzemesi
yapmış.
AKP gözlükleriyle, İstiklal Marşı ve
andımızı yan yana getirin ve bakın! Bu mantığa göre istiklal Marşı, andımızdan
daha "ırkçı" bir içerik taşımaktadır.
M. Akif, Türk Milletine "korkma" diyor.
Türk Bayrağına, "çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl!... Kahraman
Irkıma bir gül" diyor. Türk Milletinin imanına şahitlik ediyor ve "ulusum
korkma, nasıl böyle bir imanı boğar" diyor.
Yani Rahmetli Akif, Türk Milleti, ırk,
ulus kavramlarından gocunmak bir tarafa sahipleniyor, benim, diyor. Artı
bugünkü iktidar sahiplerinin sahiplendiği, dost, müttefik dediği batıyı "tek
dişi kalmış canavara" benzetiyor.
Bende milletimize sesleniyorum; Sandık
ile aranızda, milli ve manevi değerlerinizi kullanarak "ara elamanlık"
yapanlara dikkat edin?
bakanlarından Erdoğan Bayraktar, Trabzon'un Of ilçesinde; "Türkiye'nin, Müslüman bir ülke olduğunu ve
"konumu itibariyle" mucitler çıkaramadığını, bunun için gençlerini ara eleman
olarak yetiştirmeye odaklanması gerektiğini" söylemişti.
Alınmıştık! Türk Milletine (bizlere)
iftira atılıyor, diye isyan etmiştik. Ama geçen birkaç ay gösterdi ki, Sayın
Bayraktar'a boşuna kızmışız. Çünkü Sayın Bayraktar "ara elamanlık" tabirini,
Yüce Türk Milleti için kullanmamış. Eğer Türk Milleti için kullansaydı, tarih dile gelip anında yalanlardı. Kendileri
için, partisi için, parti politikaları için kullanmış.
Yargıya intikal ettirilmeyen ses
kayıtları, iddialar, bu iddiaların mecliste bile okutulmaması, yüz milyonlarca
dolarların eritilmesi, taşınması sırasında kullanılan ara elamanlık
yöntemlerini vs. görüyorsunuz, duyuyorsunuz?
Benim gelmek istediğim nokta ise başka.
Ben, AKP icraatlarına ve seçim sürecinde izlediği "ara elamanlık" rolüne gelmek
istiyorum. Malum! Başbakan Erdoğan, seçim gezilerine devam ediyor. Her gittiği
yerde, bir taraftan cemaat ve muhalefet yüklenirken diğer taraftan şunları,
bunları yaptık, diye anlatıyor.
Ne yaptınız? Tam 11 yıl boyunca cemaat
ile Türk Milleti arasında "ara elamanlık" yapan AKP'dir. Erdoğan ve
hükümetleridir.
Yol yaptık. Milletin parasıyla, yandaş
şirketler arasında "ara elamanlık" yaparak bu yolları yaptırdınız. İlk yerli
uydu gönderdik, denildi. Öğrendik ki, % 80'i montajmış. Marmaray'ı yaptık.
Tamamen yabancı sermaye ve mühendislerin ortaya koyduğu bir proje? Yani hükümet
yine "ara elamanlık" yapmış. Milletten toplanan vergilerle IMF'ye borç ödenmiş.
Tamamen bir "ara elamanlık".
Milli bir tarım politikası, hayvancılık
politikası, üretim, sanayi, bilim ve teknoloji politikası, para politikası vs.
geliştirebildiniz mi? Avrupa'dan, Amerika'dan, Uzak doğudan al, getir, monte
ettir, sonra "ben yaptım", de. Yaptın ama "ara elamanlık" yaptın.
Şimdi seçim dönemindeyiz. AKP, "ara
elamanlığına" seçim sürecinde de devam ediyor. Başbakanın bizzat
dillendirdiği "Beraber Yürüdük Biz Bu
Yollarda" şarkısı kaçak çıktı. Şarkının sahibi Selçuk Tekay, AKP'den telif
talebinde bulunduğunu ama karşılık bulamadığını belirterek, 30 Mart sonrası
yargıya müracaat edeceğini açıkladı. Dombra şarkısı da çalıntı çıktı.
Şimdi bir reklam filmi vizyona sokuldu.
İlk izlediğimde tüylerim diken diken oldu. Hain bir el, Türk Bayrağını indirmek
istiyor. Türk Milleti, İstiklal Marşı eşliğinde, kendini siper ederek bu bayrağı
indirmeye kimsenin gücü yetmez, mührünü bir daha vuruyor.
Ama filmin sonunda AKP'nin ampulünü
görünce, "bu kadarda olmaz kardeşim" dedim. Harbiden bu kadar da olmaz.
Türk'üm, diyemeyen, andımıza tahammül
edemeyen artı aşağılayan zihniyet, Türk Bayrağını (dikkat edin! Türkiye
Bayrağını, demiyorum Türk Bayrağını) ve İstiklal Marşını seçim malzemesi
yapmış.
AKP gözlükleriyle, İstiklal Marşı ve
andımızı yan yana getirin ve bakın! Bu mantığa göre istiklal Marşı, andımızdan
daha "ırkçı" bir içerik taşımaktadır.
M. Akif, Türk Milletine "korkma" diyor.
Türk Bayrağına, "çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl!... Kahraman
Irkıma bir gül" diyor. Türk Milletinin imanına şahitlik ediyor ve "ulusum
korkma, nasıl böyle bir imanı boğar" diyor.
Yani Rahmetli Akif, Türk Milleti, ırk,
ulus kavramlarından gocunmak bir tarafa sahipleniyor, benim, diyor. Artı
bugünkü iktidar sahiplerinin sahiplendiği, dost, müttefik dediği batıyı "tek
dişi kalmış canavara" benzetiyor.
Bende milletimize sesleniyorum; Sandık
ile aranızda, milli ve manevi değerlerinizi kullanarak "ara elamanlık"
yapanlara dikkat edin?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025
- Milletin sorunlarını artık kale bile almıyorlar / 02.07.2025
- Ortadoğu'da ikinci dizayn dönemi / 30.06.2025
- Fitneye karşı Hüseyin olmak / 29.06.2025
- Sözde ‘Terörsüz Türkiye’ye’ feda edilen değerlerimiz / 28.06.2025
- NATO toplantısı öncesi ve sonrası / 27.06.2025
- İsrail, ABD-İran savaşından 15 ders / 26.06.2025
- Türkiye, BOP’un neresinde? / 24.06.2025
- TBMM’deki rezalet BOP’un parçasıdır / 23.06.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025
- Milletin sorunlarını artık kale bile almıyorlar / 02.07.2025
- Ortadoğu'da ikinci dizayn dönemi / 30.06.2025
- Fitneye karşı Hüseyin olmak / 29.06.2025
- Sözde ‘Terörsüz Türkiye’ye’ feda edilen değerlerimiz / 28.06.2025
- NATO toplantısı öncesi ve sonrası / 27.06.2025
- İsrail, ABD-İran savaşından 15 ders / 26.06.2025
- Türkiye, BOP’un neresinde? / 24.06.2025
- TBMM’deki rezalet BOP’un parçasıdır / 23.06.2025