Basiret sözlükte doğru görüş, uzağı görüş, seziş, uyanıklık, anlayış, kavrayış, dikkat olarak açıklanırken feraset ise anlayış, seziş, sezgi olarak tarif edilmekte.
Bu iki kavram hayatımızın hem bir parçası, hem de sıklıkla kullandığımız tabir ve kelimelerindendir. Ama birçok değerimizde olduğu gibi bu iki değerinde, kavramında ne asıl mahiyetini bilmekte ve ne de hakkını vermekteyiz.
Şimdi bu iki kavramın mahiyetine inelim. Nedir basiret ve feraset, sorusunun cevabını bu iki kavramda da zirvede olan Prof. Dr. Haydar Baş'tan aldıktan sonra hem kendimize, hem gündemimize bakalım;
Nedir basiret ve feraset?
"Hem gezegenimizde, hem bölgemizde, hem de ülkemizde cereyan eden olaylar ve bu olaylar üzerine yapılan yorumlar o kadar karmaşık, o kadar karmakarışık ki gerçekten basiret gerektiriyor.
Vuku bulan bir olay üzerine kim ne dedi ve neden böyle dedi türünden sorulara isabetli cevaplar verebilmenin ve isabetli tavırlar koyabilmenin yolu da yine basiret ehli olmaktan geçiyor.
Peki, basiret nedir ve nasıl elde edilir?
Her halde her hangi bir eşya gibi seçkin marketlerde satılan ve para ile satın alınabilen bir şey değil. Anlamları itibariyle biri birine yakın iki kelime olan basiret ve feraset kelimelerinden ferasetin bir hadis-i şerifte şöyle geçtiğini biliyoruz:
"Müminin ferasetinden sakının. Çünkü o, Allah'ın nuru ile bakar"
Demek ki feraset, bir müminin cereyan eden olaylara ve arka planlarına "Allah'ın nuru ile bakma" melekesini kazanmasıdır. Allah'ın nuru ile bakabilen müminler için her halde karanlık noktalar söz konusu olamaz.
O meleke (özellik, alışkanlık) nasıl elde edilir?
Cevap; Enfal suresi 29'da: "Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız O, size bir furkan (hakkı batıldan ayırt edecek bir anlayış) verir ve günahlarınızı örtbas eder, sizi bağışlar. Allah büyük lütuf sahibidir".
Demek ki Allah tarafından ihsan edilecek olan "furkan" sıfatı aynı zamanda "Allah'ın nuru ile bakma melekesinin" müjdecisi.
Basiret nasıl yer alıyor kerim kitabımızda?
"Muhakkak size, Rabbinizden basiretler (kalp gözleri) geldi. Artık kim hakkı görürse faydası kendisine, kim de körlük ederse zararı kendisinedir. Ben, sizin bekçiniz değilim!"(En'am 104)
"Onlara (arzularına göre) bir ayet getirmediğin zaman, derleyip toplasaydın ya derler. Sen de, de ki; ben ancak Rabbimden bana ne vahyolunuyorsa ona uyarım, işte bütünüyle bu Kuran, Rabbinizden gelen basiretlerdir (kalp gözünü açacak beyanlardır), iman eden bir kavim için hidayettir, rahmettir" (Araf 203)
"De ki: İşte benim yolum budur; basiret üzere Allah'a davet ediyorum. Ben ve bana uyanlar (işte böyleyiz). Ben, Allah'ı tespih ederim ve ben müşriklerden değilim." (Yusuf 108)
"Bu (Kuran) insanların kalp gözünü açan bir nur, kesin bilgi edinmek isteyen bir toplum için de hidayet ve rahmettir." (Casiye 20)
"Bunlar, Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir." (Kaf:8)
Kuran'dan ve mesajından-muhtevasından uzak bir toplum doğal olarak basiretten de ferasetten de uzak düşecektir, sadece İslam ikliminde kazanılacak bu melekelerden uzak kalınca da başı dertlerden kurtulamayacaktır."
Sayın Baş ne kadar da haklı dimi!
İşte bu iki kavramın hakkını Sayın Baş'ın da dile getirdiği biçimde yaşayıp, verebilseydik bugün, 'aldatıldık, onları öyle bilmiyorduk, yanılmışız, bizim niyetimiz başkaydı?
Geçinemiyoruz, hayat şartları zor, saygı sevgi kalmadı, fuhşiyat her tarafı sardı, adalet yok, emeğimizin karşılığını alamıyoruz vs. yakarışlarında bulunmayacaktık. Ortadoğu kan gülüne dönmeyecekti. Müslüman Müslüman'ı katletmeyecekti. Herkesin can, mal, namus, vatan, bayrak güvenliği olacaktı.
Bu hazin tabloyu yaşadığımıza göre demek ki, hem bizim vekalet verdiğimizde, hem de bizzat bizlerde ve tüm Müslümanlarda Allah ve Resulünün istediği basiret ve feraset yok, yok olmuş, kaybedilmiş.
Bir kişi, lider hariç! O kişi, lider kim mi? Bu yazıyı okuduysan zaten kimden bahsettiğimi anlamışsındır?
Bu iki kavram hayatımızın hem bir parçası, hem de sıklıkla kullandığımız tabir ve kelimelerindendir. Ama birçok değerimizde olduğu gibi bu iki değerinde, kavramında ne asıl mahiyetini bilmekte ve ne de hakkını vermekteyiz.
Şimdi bu iki kavramın mahiyetine inelim. Nedir basiret ve feraset, sorusunun cevabını bu iki kavramda da zirvede olan Prof. Dr. Haydar Baş'tan aldıktan sonra hem kendimize, hem gündemimize bakalım;
Nedir basiret ve feraset?
"Hem gezegenimizde, hem bölgemizde, hem de ülkemizde cereyan eden olaylar ve bu olaylar üzerine yapılan yorumlar o kadar karmaşık, o kadar karmakarışık ki gerçekten basiret gerektiriyor.
Vuku bulan bir olay üzerine kim ne dedi ve neden böyle dedi türünden sorulara isabetli cevaplar verebilmenin ve isabetli tavırlar koyabilmenin yolu da yine basiret ehli olmaktan geçiyor.
Peki, basiret nedir ve nasıl elde edilir?
Her halde her hangi bir eşya gibi seçkin marketlerde satılan ve para ile satın alınabilen bir şey değil. Anlamları itibariyle biri birine yakın iki kelime olan basiret ve feraset kelimelerinden ferasetin bir hadis-i şerifte şöyle geçtiğini biliyoruz:
"Müminin ferasetinden sakının. Çünkü o, Allah'ın nuru ile bakar"
Demek ki feraset, bir müminin cereyan eden olaylara ve arka planlarına "Allah'ın nuru ile bakma" melekesini kazanmasıdır. Allah'ın nuru ile bakabilen müminler için her halde karanlık noktalar söz konusu olamaz.
O meleke (özellik, alışkanlık) nasıl elde edilir?
Cevap; Enfal suresi 29'da: "Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız O, size bir furkan (hakkı batıldan ayırt edecek bir anlayış) verir ve günahlarınızı örtbas eder, sizi bağışlar. Allah büyük lütuf sahibidir".
Demek ki Allah tarafından ihsan edilecek olan "furkan" sıfatı aynı zamanda "Allah'ın nuru ile bakma melekesinin" müjdecisi.
Basiret nasıl yer alıyor kerim kitabımızda?
"Muhakkak size, Rabbinizden basiretler (kalp gözleri) geldi. Artık kim hakkı görürse faydası kendisine, kim de körlük ederse zararı kendisinedir. Ben, sizin bekçiniz değilim!"(En'am 104)
"Onlara (arzularına göre) bir ayet getirmediğin zaman, derleyip toplasaydın ya derler. Sen de, de ki; ben ancak Rabbimden bana ne vahyolunuyorsa ona uyarım, işte bütünüyle bu Kuran, Rabbinizden gelen basiretlerdir (kalp gözünü açacak beyanlardır), iman eden bir kavim için hidayettir, rahmettir" (Araf 203)
"De ki: İşte benim yolum budur; basiret üzere Allah'a davet ediyorum. Ben ve bana uyanlar (işte böyleyiz). Ben, Allah'ı tespih ederim ve ben müşriklerden değilim." (Yusuf 108)
"Bu (Kuran) insanların kalp gözünü açan bir nur, kesin bilgi edinmek isteyen bir toplum için de hidayet ve rahmettir." (Casiye 20)
"Bunlar, Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir." (Kaf:8)
Kuran'dan ve mesajından-muhtevasından uzak bir toplum doğal olarak basiretten de ferasetten de uzak düşecektir, sadece İslam ikliminde kazanılacak bu melekelerden uzak kalınca da başı dertlerden kurtulamayacaktır."
Sayın Baş ne kadar da haklı dimi!
İşte bu iki kavramın hakkını Sayın Baş'ın da dile getirdiği biçimde yaşayıp, verebilseydik bugün, 'aldatıldık, onları öyle bilmiyorduk, yanılmışız, bizim niyetimiz başkaydı?
Geçinemiyoruz, hayat şartları zor, saygı sevgi kalmadı, fuhşiyat her tarafı sardı, adalet yok, emeğimizin karşılığını alamıyoruz vs. yakarışlarında bulunmayacaktık. Ortadoğu kan gülüne dönmeyecekti. Müslüman Müslüman'ı katletmeyecekti. Herkesin can, mal, namus, vatan, bayrak güvenliği olacaktı.
Bu hazin tabloyu yaşadığımıza göre demek ki, hem bizim vekalet verdiğimizde, hem de bizzat bizlerde ve tüm Müslümanlarda Allah ve Resulünün istediği basiret ve feraset yok, yok olmuş, kaybedilmiş.
Bir kişi, lider hariç! O kişi, lider kim mi? Bu yazıyı okuduysan zaten kimden bahsettiğimi anlamışsındır?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025