Rahmetli duayen siyasetçi Süleyman Demirel "Tencerenin düşüremediği hükümet yoktur" demişti ve gerçekten de tencere, 31 Mart yerel seçimlerine damgasını vurdu. Bunu ben demiyorum Reuters haber ajansına konuşan ve ismi verilmeyen bir kısım AKP'li yetkililer bu gerçeğin altını çizmişler.
Bu yetkililerden birisi, ekonomideki küçülmenin ve makroekonomik göstergelerdeki bozulmanın olumsuz etkilerinin seçim sonuçlarına yansıdığını ifade etmiş.
Bir diğer yetkili ise, "En önemli iki şehri kaybettik" dedikten sonra, "Ekonomide yaşananlar nedeniyle bir bedel ödendi" ifadelerini kullanmış. Ayrıca, Hükümetin eğitim, ekonomi ve tarım politikaları ile ilgili "ciddi eleştiri" aldığını da belirtmiş.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Av. Lütfullah Önder'in seçim değerlendirmesinde de altını çizdiği gibi, İstanbul ve Ankara gibi Büyükşehirlerin el değiştirmesinin nedeni ana muhalefet partisinin başarısı değil, iktidarın başarısızlığı… Bunun da göstergesi, iktidar partisinin toplamda oy kaybetmemesi, yine birinci parti olarak kalması…
Yani seçmen, tenceredeki yangının sorumlusu olarak gördüğü iktidara, Büyükşehir belediyelerini elinden alarak, sandıkta büyük bir ders verdi, tepkisini böyle gösterdi.
Yeri gelmişken bir kez daha altını çizelim, peki, bu tepki mutfaktaki yangını söndürür mü? Tabii ki evet diyemiyoruz, bu seçilen tercihe bağlıdır.
Tek başına tepki çözüm getirmez, önemli olan tercih ettiklerimizin çözüm ve proje sahibi olmalarıdır.
Peki, İstanbul'un ya da Ankara'nın problemlerine seçtiğimiz tercihlerin bir çözümü var mı? Elbette ki yok. O halde tepkimiz yerini bumuştur, tamam; ama bu tepki bize mevcut durumda asla bir çözüm getirmeyecektir.
Hükümet, 31 Mart seçimlerine olumsuz yansımasın diye tanzim satış yöntemini devreye koydu. Hem de bu yılın Şubat ayında bütçe 16,8 milyar TL gibi devasa bir açık vermesine rağmen… Mart ayındaki açık, tanzim satışlar sebebiyle kimbilir nerelere ulaştı?
Bu yama tutmayan bütçe açıklarıyla tanzim satışların kalıcı olması asla mümkün değil… Pazardaki fiyatlar seçim sonrası daha da uçmuş vaziyette…
Kırmızın biberin kilosu 20 TL, sivri biber 16 TL, patates 8 TL, domates 10 TL, soğan 8,5 TL vs…
2020 TL'lik bir asgari ücretle vatandaş neyi nasıl alıp karnını doyuracak, merak konusu… Ama bunu sandığa oy atarken düşünmediği için bu yaşadığı tablonun sorumlusu da esasen kendisi, kimi kime şikayet edecek?
BTP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selim Kotil, seçim çalışmalarında sık sık "Tercinizi değiştirmeden hiçbir şey düzelmez" demişti.
Seçim sonuçlarına bakıldığında Kotil'i anladınız, doğru, tercihinizi değiştirdiniz ama elbette ki yanlış anladınız, çünkü yine hiçbir çözümü olmayanları seçtiniz.
Biz, tercihleriniz kötüdür, kötü insanlardır anlamında söylemiyoruz, mutlaka iyi insanlar; bizim altını çizdiğimiz gerçek, bunu çok yakında da göreceksiniz, yaşadığınız ve bundan sonra yaşayacağınız sorunlara hiçbir çözümleri yok.
Çözüm sahibi tek siyasi hareket olan BTP'yi de, her ilde, ilçede, beldede işi bilen adaylar göstermesine rağmen ısrarla görmezden gelmeye devam ediyorsunuz.
Bir parti ki, Çin'i ekonomik bataklıktan kurtarıp dünyanın zirvesine oturtan bir modele, Milli Ekonomi Modeli'ne sahip… 5 Mart 2013 tarihinde Çin'de gerçekleştirilen Ulusal Halk Kongresi'yle, Milli Ekonomi Modeli Çin'in ekonomi politikası oldu.
Öyle bir parti ki, onun Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'ni 27 Şubat 2013 tarihinde Rusya parlamentosunda 6 saat anlattı, ayakta alkışlandı ve bu model Rusya'nın ekonomi politikası oldu.
Öyle bir parti ki, Liderinin Milli Para ve Milli Paralarla Ticaret formulü BRICS devletlerinin temelini oluşturdu. 4 milyar nüfusa sahip bu birlik dünyanın merkezi oldu.
Şimdi duyuyoruz ki, iktidar ekonomiyi rahatlatmak için para basmayı düşünüyormuş.
Bazı ekonomistler de para basmayı tavsiye edip duruyorlar. Örneğin Mahfi Eğilmez yazısında şunları söylüyor: "Para basıp dağıtsanız Türkiye'de anında harcamaya dönüşür ve enflasyonu azdırma pahasına da olsa ekonomiyi canlandırıcı etki yaratabilirsiniz."
İktidara ve bu ekonomistlere şunu ifade etmek istiyorum: Önemli olan para basmak değil, parayı neyin karşılığı bastığındır. Ekonomik bir hamle yaparken son derece dikkatli olunmalıdır. "Yarım doktor candan eder" der atalarımız bunu asla unutmamalıyız.
Hükümet ve kapitalist ekonomi ile yoğrulmuş olan ekonomistler para basmaktan bahsederken, elbette ki alınan dolar borcun karşılığı basmaktan bahsediyorlar.
Yani Prof. Dr. Baş'ın meşhur ifadesiyle doların tercümesi olan TL'den… Milli Ekonomi Modeli'nin (MEM) bir projesi olan Milli Para ise bunların anlattığından ve kastettiğinden çok çok farklı…
Bunların bastığı para ekonomiyi çökertir, MEM'in bahsettiği Milli Para ise ekonomiyi dengeye kavuşturur.
Milli Para'nın, MEM'in bütünlüğü içinde bir anlamı vardır.
MEM'in her bir projesi birbiriyle bağlantılıdır, bir tanesini cımbızla çekip, yalan yanlış uygularsanız ekonomiyi düzelteceğinize daha da batırırsınız.
Bu gerçeği gören BRICS yetkilileri MEM'in kodlarını modelin sahibine, Prof. Dr. Baş'a sorarak uyguladılar ve sonra netice alabildiler.
Vatandaşın da, siyasilerin de, ekonomistlerin de tercihleri yine duvara toslamaksa, buyurun duvar da sizin, kafa da…
Murat Çabas / diğer yazıları
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024