Cenab-ı Hakk'ın, Tathir ayeti (Ahzab, 33) ile tertemiz olduklarını ilan ettiği, Meveddet ayeti (Şura, 23) ile de sevilmelerini farz kıldığı Ehl-i Beyt, her konuda olduğu gibi ibadet konusunda da zirvede?
Onlar ve onların kutlu neslinden gelen imamlar, Kur'an'ın müşahhas örnekleridir. Ve Peygamber Efendimizin (s.a.a.) ifadesiyle Onlar Havz-ı Kevser'in başına kadar birbirlerinden asla ayrılmazlar.
Ehl-i Beyt'in beşincisi, Oniki İmam'ın üçüncüsü ve şehitlerin efendisi olan İmam Hüseyin Efendimizin (a.s.) sözlerini ve yaşantısından bazı kesitleri aktararak Onların nasıl "canlı Kur'an" olduklarını bir nebze de olsa anlatmaya çalışalım.
İmam Zeynelabidin'e şöyle sordular: "Baban İmam Hüseyin'in evladı neden azdır?"
İmam cevaplarında şöyle buyurdu: "Ben nasıl doğduğuma şaşıyorum. Çünkü Babam İmam Hüseyin, her bir gece ve gündüzde bin rekat namaz kılardı." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Hüseyin, s.63; Sünni İbn Abdirabbih, İkdu'l-Ferid)
İmam Zeynelabidin'in de aynen Babası ve Dedeleri gibi günde bin rekat namaz kıldığını ifade edelim.
İmam Hüseyin (a.s.), ibadet anlayışı konusunda şöyle buyurmaktadır: "Bazıları cennet beklentisi ile Allah'a ibadet ederler; bu tüccarların ibadetidir. Bazıları cehennem korkusu ile Allah'a ibadet ederler, bu kölelerin ibadetidir. Bazı kimseler de, nimetlere şükretmek maksadı ile Allah'a ibadet ederler, bu da özgür insanların ibadetidir. İbadetin en faziletlisi de budur." (Prof. Dr. Haydar Baş, a.g.e, s.63; Tuhefu'l-Ukul, s.483)
İmam Hüseyin'in günümüzdeki Müslümanların halini de yansıtan şu ifadeleri dikkat çekicidir: "İnsanlar dünya kullarıdır; din ise onların dillerine yalaktır. Din sayesinde geçimlerini sağladıkları müddetçe onun etrafını sararlar ama zorluklarla imtihan edildiklerinde, dindarlar azalır." (Prof. Dr. Haydar Baş, a.g.e, s.63; Tuhefu'l-Ukul, s.493)
İmam Hüseyin'in hac döneminde Arafat çadırında yaptığı muhteşem duadan bir örnek:
"Sen ne zaman kayboldun ki, Seni gösterecek bir delile ihtiyaç duyulsun? Ne zaman uzak oldun ki, izlerden hareketle Sana ulaşılmaya çalışılsın? Senin kendisini gözetlediğini görmeyen göz kör olmuştur.
Senin kendisi için sevginden bir pay ayırmadığın kulun alışverişi hüsrana uğramıştır.
İlahi! İşte zelilliğim, Senin önünde ortadadır. İşte durumum, Sana gizli değildir. Senden Sana kavuşmayı diliyorum. Seninle, Seni kanıtlıyorum. O halde, nurunla Beni Kendine ilet. Samimi kullukla önünde durmamı sağla?
Dostlarının kalplerini Sen marifet nurlarıyla aydınlattın da Seni tanıdılar, birliğini ikrar ettiler. Sevenlerin kalplerinden yabancıları Sen söküp attın da, Senden başkasını sevmez, Senden başkasına sığınmaz oldular. Alemler onları dehşete düşürürken, Sen onların munisi oldun.
Seni yitiren ne bulmuş ki? Seni bulan ne yitirmiş ki?
Seni bırakıp başkasına sarılan kaybetmiştir. Senden yüz çevirip yoldan çıkan, büyük hüsrana uğramıştır." (Prof. Dr. Haydar Baş, a.g.e, s.64; el-Muntahabu'l-Hasani li'l-Ed'iye ve'z-Ziyarat, s.924-925)
Cenab-ı Hakk'a olan aşk daha nasıl anlatılabilir ki? Zaten bu aşk uğruna, O'nun rızasını kazanmak için Kerbela'ya ölüme koşarak gitmedi mi?
İmam Hüseyin (a.s.) yirmi beş kere yürüyerek hacca gitmiştir. (Prof. Dr. Haydar Baş, a.g.e, s.65; Yenabiu'l-Mevedde, s.41)
İmam Hüseyin, abdest almaya başladığında, mübarek yüzünün rengi değişir, mafsalları titremeye başlardı. Bunun sebebini sorduklarında, "Yüce Allah'ın karşısında duran kimsenin rengi sararmalı ve mafsalları titremelidir" buyururdu. (Prof. Dr. Haydar Baş, a.g.e, s.65; Camiu'l-Ahbar, 29. fasıl)
Son olarak günah işlemeyle alakalı şu ifadelerini aktaralım:
Bir adam Ona geldi ve dedi ki: "Ben günahkar bir adamım. Günaha karşı direnemiyorum. Bana öğüt ver."
Buyurdu ki: "Şu beş şeyi yapabiliyorsan, dilediğin günahı işle. Birincisi; Allah'ın rızkından yemeyebiliyorsan, istediğin günahı işle. İkincisi; Allah'ın egemenliğinin altından çıkabiliyorsan istediğin günahı işle. Üçüncüsü; Allah'ın seni göremeyeceği bir yer bulabiliyorsan, istediğin günahı işle. Dördüncüsü; ölüm meleği canını almak üzere geldiğinde, ona engel olabiliyorsan, istediğin günahı işle. Beşincisi; cehennem bekçisi Malik, seni cehenneme koyduğu zaman, cehenneme girmeyebiliyorsan, istediğin günahı işle." (Prof. Dr. Haydar Baş, a.g.e, s.65; Bihar'ul Envar, c.78, s.126)
Allah şefaatlerinden mahrum etmesin.
Onlar ve onların kutlu neslinden gelen imamlar, Kur'an'ın müşahhas örnekleridir. Ve Peygamber Efendimizin (s.a.a.) ifadesiyle Onlar Havz-ı Kevser'in başına kadar birbirlerinden asla ayrılmazlar.
Ehl-i Beyt'in beşincisi, Oniki İmam'ın üçüncüsü ve şehitlerin efendisi olan İmam Hüseyin Efendimizin (a.s.) sözlerini ve yaşantısından bazı kesitleri aktararak Onların nasıl "canlı Kur'an" olduklarını bir nebze de olsa anlatmaya çalışalım.
İmam Zeynelabidin'e şöyle sordular: "Baban İmam Hüseyin'in evladı neden azdır?"
İmam cevaplarında şöyle buyurdu: "Ben nasıl doğduğuma şaşıyorum. Çünkü Babam İmam Hüseyin, her bir gece ve gündüzde bin rekat namaz kılardı." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Hüseyin, s.63; Sünni İbn Abdirabbih, İkdu'l-Ferid)
İmam Zeynelabidin'in de aynen Babası ve Dedeleri gibi günde bin rekat namaz kıldığını ifade edelim.
İmam Hüseyin (a.s.), ibadet anlayışı konusunda şöyle buyurmaktadır: "Bazıları cennet beklentisi ile Allah'a ibadet ederler; bu tüccarların ibadetidir. Bazıları cehennem korkusu ile Allah'a ibadet ederler, bu kölelerin ibadetidir. Bazı kimseler de, nimetlere şükretmek maksadı ile Allah'a ibadet ederler, bu da özgür insanların ibadetidir. İbadetin en faziletlisi de budur." (Prof. Dr. Haydar Baş, a.g.e, s.63; Tuhefu'l-Ukul, s.483)
İmam Hüseyin'in günümüzdeki Müslümanların halini de yansıtan şu ifadeleri dikkat çekicidir: "İnsanlar dünya kullarıdır; din ise onların dillerine yalaktır. Din sayesinde geçimlerini sağladıkları müddetçe onun etrafını sararlar ama zorluklarla imtihan edildiklerinde, dindarlar azalır." (Prof. Dr. Haydar Baş, a.g.e, s.63; Tuhefu'l-Ukul, s.493)
İmam Hüseyin'in hac döneminde Arafat çadırında yaptığı muhteşem duadan bir örnek:
"Sen ne zaman kayboldun ki, Seni gösterecek bir delile ihtiyaç duyulsun? Ne zaman uzak oldun ki, izlerden hareketle Sana ulaşılmaya çalışılsın? Senin kendisini gözetlediğini görmeyen göz kör olmuştur.
Senin kendisi için sevginden bir pay ayırmadığın kulun alışverişi hüsrana uğramıştır.
İlahi! İşte zelilliğim, Senin önünde ortadadır. İşte durumum, Sana gizli değildir. Senden Sana kavuşmayı diliyorum. Seninle, Seni kanıtlıyorum. O halde, nurunla Beni Kendine ilet. Samimi kullukla önünde durmamı sağla?
Dostlarının kalplerini Sen marifet nurlarıyla aydınlattın da Seni tanıdılar, birliğini ikrar ettiler. Sevenlerin kalplerinden yabancıları Sen söküp attın da, Senden başkasını sevmez, Senden başkasına sığınmaz oldular. Alemler onları dehşete düşürürken, Sen onların munisi oldun.
Seni yitiren ne bulmuş ki? Seni bulan ne yitirmiş ki?
Seni bırakıp başkasına sarılan kaybetmiştir. Senden yüz çevirip yoldan çıkan, büyük hüsrana uğramıştır." (Prof. Dr. Haydar Baş, a.g.e, s.64; el-Muntahabu'l-Hasani li'l-Ed'iye ve'z-Ziyarat, s.924-925)
Cenab-ı Hakk'a olan aşk daha nasıl anlatılabilir ki? Zaten bu aşk uğruna, O'nun rızasını kazanmak için Kerbela'ya ölüme koşarak gitmedi mi?
İmam Hüseyin (a.s.) yirmi beş kere yürüyerek hacca gitmiştir. (Prof. Dr. Haydar Baş, a.g.e, s.65; Yenabiu'l-Mevedde, s.41)
İmam Hüseyin, abdest almaya başladığında, mübarek yüzünün rengi değişir, mafsalları titremeye başlardı. Bunun sebebini sorduklarında, "Yüce Allah'ın karşısında duran kimsenin rengi sararmalı ve mafsalları titremelidir" buyururdu. (Prof. Dr. Haydar Baş, a.g.e, s.65; Camiu'l-Ahbar, 29. fasıl)
Son olarak günah işlemeyle alakalı şu ifadelerini aktaralım:
Bir adam Ona geldi ve dedi ki: "Ben günahkar bir adamım. Günaha karşı direnemiyorum. Bana öğüt ver."
Buyurdu ki: "Şu beş şeyi yapabiliyorsan, dilediğin günahı işle. Birincisi; Allah'ın rızkından yemeyebiliyorsan, istediğin günahı işle. İkincisi; Allah'ın egemenliğinin altından çıkabiliyorsan istediğin günahı işle. Üçüncüsü; Allah'ın seni göremeyeceği bir yer bulabiliyorsan, istediğin günahı işle. Dördüncüsü; ölüm meleği canını almak üzere geldiğinde, ona engel olabiliyorsan, istediğin günahı işle. Beşincisi; cehennem bekçisi Malik, seni cehenneme koyduğu zaman, cehenneme girmeyebiliyorsan, istediğin günahı işle." (Prof. Dr. Haydar Baş, a.g.e, s.65; Bihar'ul Envar, c.78, s.126)
Allah şefaatlerinden mahrum etmesin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Et tüketiminde Zimbabve'nin bile gerisindeyiz! / 31.10.2025
- Gebze'de yıkılan binanın bize anlattıkları / 30.10.2025
- PKK, Türkiye’de ‘demokratik entegrasyon’ hedefinde / 29.10.2025
- Birinci vazifemiz, Cumhuriyetimizi ilelebet muhafaza etmektir / 28.10.2025
- Bahçeli’nin Kıbrıs duruşu: 2000 ve 2025 / 25.10.2025
- ABD-İsrail ikilisinin şekillendirdiği Suriye, Türkiye'nin menfaatine değil / 23.10.2025
- Enflasyonda itibarımız yerlerde / 22.10.2025
- 22 Ekim'in 1'nci yılında endişe verici tablo! / 21.10.2025
- İsrail'in hedefinde Kıbrıs var! / 18.10.2025
- Gazze'de ateşkes sonrası ABD'nin odağında hangi ülkeler var? / 17.10.2025
- Gebze'de yıkılan binanın bize anlattıkları / 30.10.2025
- PKK, Türkiye’de ‘demokratik entegrasyon’ hedefinde / 29.10.2025
- Birinci vazifemiz, Cumhuriyetimizi ilelebet muhafaza etmektir / 28.10.2025
- Bahçeli’nin Kıbrıs duruşu: 2000 ve 2025 / 25.10.2025
- ABD-İsrail ikilisinin şekillendirdiği Suriye, Türkiye'nin menfaatine değil / 23.10.2025
- Enflasyonda itibarımız yerlerde / 22.10.2025
- 22 Ekim'in 1'nci yılında endişe verici tablo! / 21.10.2025
- İsrail'in hedefinde Kıbrıs var! / 18.10.2025
- Gazze'de ateşkes sonrası ABD'nin odağında hangi ülkeler var? / 17.10.2025












 
 




































































