Bol hakaret, aşağılama, her türlü maddi ve manevi değerlerin tarumar edilerek geçen seçim sürecinden sonra şimdilerde partiler bayrakları indirmiş adeta birbirlerine kur yapıyorlar.Yapılan "kur" gösterilerin içinde en çok dikkatimi çeken "kırmızıçizgilerimiz var" çıkışıydı. Evet, her inancın, her devletin, her anlayışın, her bireyin kırmızıçizgileri vardır, olmalıdır. Ama günümüz Türkiye'sinde "kırmızıçizgi" kavramı anlamını yitirmiştir. Bugün, kendimizden bahsedelim. Hepimizin özel kırmızıçizgileri vardır. Artı birde inanç ve medeniyetimizden gelen ortak "kırmızıçizgilerimiz" vardır. Mesela! "Hepimiz, "Müslüman'ız", dimi." "Elhamdulillah." "Kırmızıçizgilerimiz var mıdır?" "Var mı?" "Var, olmak zorunda." "Nelerdir?" "Kısaca anlatayım?" Müslüman'ın kırmızıçizgileri nelerdir? İtikat kurallarıdır. Yani Müslüman olmak için, Müslüman kalmak için Allah (c.c) ve Resulü'nün ortaya koyduğu kural, anlayış, tutum ve davranışların tümü itikat (inanç) kurallarıdır. Bir kaçını hatırlayalım; Allah'ın tek olduğunu inanacaksın. Hz. Muhammed'in, O'nun kulu ve elçisi olduğunu kabul edeceksin. Allah'a eş koşmayacaksın. Allah'a ve Resulüne muhalefete kalkışmayacaksın. Haramları meşru kılmayacaksın. Helalleri yasaklamayacaksın. Bile bile sünneti inkar etmeyeceksin? Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyeceksin. Onların arzu ve isteklerine uymayacaksın. Senin dinin sana, benim dinim bana, mantığı ile tüm inanç guruplarına saygı göstereceksin ama bu inanç grupları, senin inanç ve toprakların üzerinde gizli ve açık rüyalar kurmaya, projeler geliştirip, uygulamaya kalkmışsa bunlara karşı kendi adına, "ülkeyi yönet" yetkisini verdiğin siyaseti gereken önlemleri alma konusunda uyaracaksın. Zulme yarım kelime dahi olsa ortak olmayacak, destek vermeyeceksin.Hülasa ölçün Allah ve Resulü olacak. Bir iş yapacaksın, bir ideolojiye, bir düşünceye sahipsin. Kendini sorgulayacaksın. Ben böyle düşünüyorum ama beni yaratan ne diyor? O'nun Resulü nasıl bir hareket tarzı sergiliyor, araştıracaksın. Bilmiyorum, diyemesin. Bilmiyorsan, bir bilene soracaksın. Buda Allah'ın emri.Liste daha uzun, ben bir kaçını yazdım. İşte itikadımızın bu kırmızı çizgilerine sahip çıkmadığımız için maalesef hem iç dünyamızda, hem de toplumda gelişen olaylara karşı "kırmızı çizgilerimizi" silindi. İşte bireylerle başlayan bu başıboşluk, sorumsuzluk ülkeyi yöneten siyasilere ve devletimizin, dünya devletleri arasındaki duruşuna da yansıdı. Her sahada olduğu gibi bu sahada da bizleri ayıktırma görevini yine prof. Dr. Haydar Baş yaptı. Kitaplarında olsun, yayın organlarında olsun milletimize yönelik maddi ve manevi tehlikeleri deşifre etti, anlattı. Bu oyunlarla neleri hedeflendiğini anlattı. Artık görüyor ve yaşıyoruz ki, Sayın Baş'ın her tespiti, vatandaş tarafından sahiplenilmediği, siyaset tarafından tedbir alınmadığı için bugün tehdit haline gelmiştir. Sayın Baş, yaklaşık 20 yıl önce yazdığı "Din Tahripçilerine K.Kerimin Cevabı" adlı eserinde şöyle diyordu; "Üç büyük din imajıyla Hıristiyanlık da, hak din olan İslam'la beraber anılacak böylece meşruet kazanacaktır. Özellikle İslam dünyasında kökleşmiş kin ve acılar unutulacak, böylece Müslümanların, Hıristiyanlara olan tepkileri azalacak, İslam dünyasının hafızası, Hıristiyan dünyasına karşı tepkisiz ve süt liman hale dönüştürülecektir. Böylece Müslümanlara ve İslam coğrafyasına nüfus etme imkân ve fırsatı kazanılmış olacaktır." (sh:188)Bu gerçeği millet olarak görmedik. Görmediğimiz gibi bu gerçeği hayata geçirecek olan siyasi ve sosyal yapılanmaları sahiplendik, aldık iktidar yaptık. Onlar ne yaptı?"Dört hak din var" dediler. İmar kanununu değiştirerek Kilise ve Havra açtırmak için yarışa girdiler. Bazılarını bizzat besmele ile kendileri açtılar. Yetmedi İzmir'de camide ayin yapılmasına izin verdiler. Büyük şehirlerde sözde cami-kilise-havra birçok noktada yan yana ibadete açtılar. Tabi yetinmediler! Okul kitaplarına dört hak din ibaresi koydular. Yetmedi, ekranlardan Müslüman olmayanlarında cennete gideceğini işlediler.Allah'ın farzlarına (zina, faiz, domuz eti gibi) karşı getirdikleri kanuni serbesiyetler, Müslümanlara karşı Haçlı safındaki duruşlar vs. ortada ne çizgi bıraktı. Ne de ölçü. Farkında olmadığımız veya kabul etmediğimiz gerçek ise "itikadımızın kırmızı çizgilerini" ortadan kaldıran kişi ve anlayışlara ortak olduğumuzdur. Nasıl mı? Sen olduğun için sen, destek verdiğin için onlar var. Sen elini çek, onlar yok olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025