Şom ağızlı deyimi, 'Her olayı kötüye yoran, sürekli olarak kötü, uğursuz şeylerden söz eden, kötü şeyler olacağını söyleyen ve sözlerinin uğursuzluk getireceğinden korkulan kimse' anlamında kullanılıyor.
Kapak olsun tabiri ise Rumca küfür. Türkçe ise 'seni, nasıl mat ettim, sana ders olsun, haddini bil' anlamlarında kullanılıyor.
Neden bu açıklamayı yaptım? Sayın Hazine Bakanımız aynı cümle içinde bu iki tabiri kullandığı için.
Sayın Bakana geleceğim ama önce bir durum tespiti yapalım!
Bu ülkede işsizliğin, yoksulluk, açlık, gelir adaletsizliğinin olduğunu herkes kabul etti ama 20 yıllık iktidar kabul etmiyor.
Bu ülkede kamuda, yargıda, sağlıkta, eğitimde kısaca her kademe de yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, torpil, liyakatsizlik, yandaşı koruma, suçluyu saklama olduğunu, yapıldığını, atandığını herkes kabul etti ama 20 yıllık iktidar kabul etmiyor.
Devletin ve milletin borca battığını, faiz karşıtı iktidarın borçtan fazla borç faizi ödediğini insanlar değil matematik ortaya koyuyor ama 20 yıllık iktidar kabul etmiyor.
Aslında bu yazdıklarım anlayanlar için iyi bir kapaktır.
Evet, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Diyarbakır'da iş insanlarıyla bir araya geldiği toplantıda, Türkiye'nin son iki yıl içinde 5 milyon istihdam yarattığını belirterek, 'bu bir rekordur. Neye göre rekordur, şom ağızlılara göre. 'Öleceğiz, biteceğiz, öldük, bittik yandık' diyenlere aslında bir kapaktır bu' dedi.
Derin polemiğe girmeye gerek yok.
TÜİK'in 2020 yılı Nisan raporuna göre mevsimsellikten arındırılmış işsiz sayısı 3 milyon 775 bin kişi.
TÜİK'in Mayıs 2021 raporuna göre mevsimsellikten arındırılmış işsiz sayısı 4 milyon 237 bin kişi oldu.
TÜİK'in Nisan 2022 raporuna göre mevsimsellikten arındırılmış işsiz sayısı 3 milyon 853 bin kişi oldu.
Bakan Nebati ne diyor? '5 milyon istihdam sağladık'.
Kime sağladınız? Suriyeli ve diğer mültecilere mi?
Nasıl? İyi kapak oldu mu?
Geçtiğimiz Kasım ayından bu tarafa iktidar partisi her dolar, faiz, enflasyon gibi ekonomi başlıklarında her ağızlarını açtıklarında zamlar peş peşe geliyor.
O zaman 'şom ağızlı' tabirini üstümüze almaya gerek yok!
Vedat Bilgin gayri bilgin
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücret ek zammıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Asgari Ücret Tespit Komisyonu en ideal seviyeyi belirleyecek. Hiçbir vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme sözümüz, kararlığımız var" demişti.
Bahsedilen komisyon neyi ölçü alıyor? Hükümetin giderlerini mi yoksa vatandaşın giderlerini mi?
Bu sorunun cevabını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin verdi. Cevaba geleceğim.
Haziran ayında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türkiye'nin Temmuz'da bütün çalışanların 'yüzünü güldürecek' güçte olduğunu söyledi.
Bu açıklamada bir soru daha ortaya çıkıyor: Çalışanların yüzünü güldürecek gelir ne olmalıdır?
Malum taraflar toplandı ve kapılar açıldı. % 30 zam yapmışlar.
Sayın Bakan, 'Enflasyonun üzerinde bir artış yaptık. Vatandaşımızı ezdirmeyeceğiz, dedik, sözümüzü de tuttuk' dedi.
Ama dananın kuyruğu TÜRK-İŞ'in elindeydi. TÜRK-İŞ o toplantıya 'açlık sınırı 6 bin 391 liraya, yoksulluk sınırı da 20 bin 818 lira' rakamlarıyla girmişti.
Sayın Bakan yaptığı açıklamada bu verileri kabul etmedi. 'Sendikaların kendi görüşü' dedi.
Yani Sayın Erdoğan'ın bahsettiği 'asgari ücret tespit komisyonunun' ölçü olarak iktidarın görüşünün kabul edildiğini itiraf etti.
Sayın Bakan, TÜRK-İŞ'i hedef alarak, 'onların dediği gibiyse bu ülkede herkes aç' cümlesini bile kurdu.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ise her zaman ki gibi açıkladıkları rakamların arkasında duramadı. Yani dananın kuyruğu bizde ama sahibi biz değiliz, duruşu gösterdi.
Ve Sayın Bakan, kendi rakamlarını açıkladı: "Türkiye'de bugün açlık sınırının 3 bin, 3 bin 500 lira yoksulluk sınırının da 6 bin civarında olduğunu düşünüyoruz."
Yani bu ülkede aç yok, yoksul ise parmakla gösterilecek sayıda.
Sayın Vedat Bilgin, gayri bilgin tanımına gelirsek!
Memur-Sen tarafından her ay düzenli olarak yapılan "açlık-yoksulluk" araştırmasına göre, Türkiye'deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 3.809,3 TL, yoksulluk sınırı ise 10.939,1 TL olarak belirlendi.
Ne zaman?
Şubat 2002 ayına göre.
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025