07. 03. 1954 tarih, 6326 sayılı Petrol Kanunu'nu savunacağım, daha doğrusu "mumla arayacağım" böyle günlerin geleceğini hiç ama hiç tahmin etmezdim. Aleyhinde onlarca yazı yazıp, televizyon programları icra ettiğim; Yahudi asıllı ABD'li Max Ball tarafından Türkiye'ye dayatılan ve Türkiye'nin petrol aramaması için ustaca kaleme alınmış 1954 tarihli petrol kanununu, maalesef bugün mumla arıyoruz. Dün de ifade ettiğimiz gibi AKP'nin devr-i iktidarı, Türkiye'nin 80 küsur yıllık tarihinde görüp göreceği bütün tehlikeli icraatların 5 yıllık konsantre dönemi.Tam bu noktada Türkel Minibaş'ın şu sözlerine hak vermemek büyük insafsızlık ve dahi vicdansızlık olur:"Petrol Yasası yeterince tartışılmadı diye eleştirenleri doğrusu hiç anlamıyorum. Açın Maden Yasası'nı, Yabancı Yatırımları Yasası'nı, Endüstri Bölgeleri Yasası'nı, Tarım Yasası'nı bir bakın. Türk Petrol Yasası'nın son nokta olduğunu göreceksiniz."Evet son noktadayız. Bir ülke düşünün; yüzbinlerce askerle, en gelişmiş teknolojik silahlarla dünya devletlerini zorla da olsa arkasına almış olan bir güç tarafından işgal ediliyor. İşgal edilmiş o ülkenin 1 milyona yakın insanı bu işgalde hayatını kaybediyor. Ülkenin altyapısı, üst yapısı topyekûn bütün yapısı tarumar ediliyor.İşgalci güç sonunda ülkeyi tam anlamıyla eline alıyor ve işgal ettiği ülkeyi tam anlamıyla sömürgeleştirecek ve asırlar boyunca bağımlı hale getirecek yasaları kukla yönetimine ard arda çıkarttırıyor.Oradaki kukla yönetimi ne kadar eleştirirsek eleştirelim ama son noktada "ülke işgal edilmiş ve bu adamlar da ne kadar hain ve işbirlikçi olurlarsa olsunlar bu işi silah zoruyla yapıyorlar" diye bir çıkış noktası bulabiliriz.Ama Türkiye öyle mi?Görünürde bir işgal yok ama görünmeyen işgal çok vahim boyutlarda.Tohumculuk Kanunu'ndan sonra da ifade etmiştik ülkenin "savaşsız işgal" edildiğini. Ama görüyoruz ki, son nokta Petrol Kanunu ile konuluyor. Bugün için kafanızı karıştırmadan 1954 tarihli kanun ile 2007 tarihli kanun arasındaki birkaç farkı aktaracağım. Hani şu beğenmediğimiz 1954 tarihli Petrol kanunu var ya, işte o kanunda 6 kez "milli" kelimesi, 3 kez "milli menfaat" ve 4 kez de "memleket ihtiyacı" kavramları yer alıyor. Ama AKP hükümetinin 17 Ocak 2007 tarihinde Meclis'ten geçirdiği 5574 nolu kanunda ne milli, ne memleket, ne de menfaat kelimeleri yer almıyor. 1954 tarih 6326 sayılı Petrol kanununun ilk iki maddesi şöyle:"MADDE 1- Türkiye'deki petrol kaynakları Devlet'in hüküm ve tasarrufu altındadır.MADDE 2- Bu Kanun'un amacı Türkiye Cumhuriyeti petrol kaynaklarının Milli menfaatlere uygun olarak, hızla, sürekli ve etkili bir şekilde aranmasını, geliştirilmesini ve değerlendirilmesini sağlamaktır."AKP'nin çıkardığı kanunda Türkiye Cumhuriyeti'nin imzası ve devletin çıkarlarını teminat altına alan bu maddeler yok. "Milli menfaat", "memleket ihtiyacı" ise hak getire...Adamlar zaten "milli" olan herşeye karşı, biz de kalkmış "milli menfaat" falan arıyoruz.TPAO'nun atıl hale getirilmesi, Yabancı petrol şirketlerinin Türkiye'de buldukları petrolü diledikleri gibi kullanma özgürlükleri, bulunan petroldeki devlet hissesinin yüzde 1'lere kadar düşürülmesi ve yabancı petrol şirketlerine diledikleri gibi at koşturma özgürlüğünün verilmesi bir yana, yeni kanunun 19. maddenin son paragrafında bakın ne diyor:"Karalarda elde edilen Devlet hissesinin % 50'si işletme ruhsatının bulunduğu ilin il özel idaresinin açtıracakları hesaba aktarılır."Şimdi bu maddenin yanına Ekim 2006'da, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'in Avrupa Parlamentosu'nca tertip edilen, "AB, Türkiye ve Kürtler" konulu konferansta sarfettiği, "bölgedeki petrol ve su kaynakları ile baraj gelirlerinin bir bölümü yerel yönetimlere devredilsin" cümlesini koyun ve öyle düşünün.Ülkenin milli-üniter yapısını parçalamak isteyenlerin taleplerinin nasıl yerine getirildiğini görmek için kâhin olmaya gerek yok. Biz hala kalkmış "milli menfaat"ten, milli devletten bahsediyoruz. Adamlar bunları çoktan aşmışlar... Bizler "kafatasçılık ve ırkçılık"la iştigal ederken, onlar milliyetçiliğin doruk noktasında fantezi kıvamına- tüy dikme raddesine- çoktan gelmişler.Ülke elden gidiyor, uyan ey millet!