AKP hükümeti ve Başbakan Erdoğan bugüne kadar hep "yeter söz milletin" sloganıyla milletin karşısına çıktılar ama birçok konuda hiç de öyle olmadı.Milletin sözü hiç dinlenmedi, dertlerine çare bulunmadı, millete ait olan kaynaklar, kamu kuruluşları, topraklar cüzi paralarla yabancılara, azınlıklara devredildi."Analar ağlamasın" denildi, teröristlerin anaları ağlamadı, terör açılımlarıyla terörist anaları zafer sevinci yaşadılar, bu milletin şehitlerinin analarının ağlamaları ise feryad ü figana dönüştü.Devletine, milletine, bayrağına, andına, marşına, Atatürk'üne, üniter yapısına, Türklüğüne sahip çıkanlar terörist muamelesi gördü, bu aziz milletin 40 bin canını zalimce alanlar ise baş tacı edildi, onlara açılım üstüne açılım yapıldı.Başbakan Erdoğan birkaç gün önce Edirne'de yaptığı mitingde önce "Türkiye'de karar milletin, söz milletindir. Yetki milletindir. Türkiye'nin istikametini millet çizer, millet ne derse o olur. Millet neyi arzu ederse nasıl istikamet ederse o yerine getirilir" ifadelerini kullandı sonra da bu sözlerin tam tersini ifade eden şöyle bir hadise gerçekleşti:Mitingde dinleyiciler arasında bulunan iki bayan vatandaş, Başbakan'a genel öğrenci affı istediklerini söylediler.PKK'lı teröristlerin Kuzey Irak'taki hamisi olan Barzani'yi ve Türkiye Cumhuriyeti'ne terörist devlet diyen Şivan Perver'i Diyarbakır'da "hasretle" kucaklayan, burada, içinde iki defa Kürdistan ifadesi geçen konuşmasında "Dağdakiler inecek, cezaevleri boşalacak" sözünü veren Sayın Başbakan, aynı müsamahayı bu ülkenin üniversite gençleri için ortaya koymadı.Başbakan Kasımpaşalı üslubuyla, "Kardeşim sınırsız af yok. Af getirdik, aftan gelenler üniversiteleri terör alanına çevirdiler. Bundan sonra buna müsaade etmeyeceğiz. Belli bir yılda bitiren bitirecek. Bitirmeyen kusura bakmasın. 6 yılda bitiren bitirir. Öyle 7 yılda 10 yıl sınırsız olur mu" cevabını verdi. 2 bayan taleplerinde ısrarcı olunca yaka paça gözaltına alındılar.Sayın Başbakan'ın milletten gelen bu talebe bu tepkiyi göstermesinin ana nedeni bildiğiniz gibi Gezi Parkı ve ODTÜ eylemleriydi.Peki, ne yapmışlardı gençler bu eylemlerde, araya sızan ve emniyet güçleri tarafından görmezden gelinen provokatörlerin yaptıkları taşkınlıkları saymazsak, Hükümetin icraatlarını protesto etmişlerdi, siyasilerin duyması içinse tencere tava çalmışlardı, Gezi Parkı'nda çadır kurup, halay çekmişlerdi.Yani ortada bir terör eylemi yok, anayasanın verdiği gösteri hürriyetinin bir uygulaması vardı. Eğer Sayın Başbakan, Prof. Dr. Haydar Baş'ın tavsiye ettiği gibi, bu gençlerle oturup bir bardak çay içseydi, onların dertlerini dinleyip ne demek istediklerini anlamaya çalışsaydı hiçbir sorun yaşanmayacaktı. Ama o böyle yapmadığı gibi üslubunu daha da sertleştirdi.Şimdi de üniversite öğrencilerini budama icraatlarına devam ediyor. Pireye kızıp yorgan yakmaya soyunmak, siyasi irade için deliğe süpürülmenin hızlanmasından başka bir işe yaramaz.Önü açılan ve bilinen birkaç provokatörün yaptığı taşkınlıklar bahane gösterilerek, üniversite gençlerinin masum ve akıllı projelerinin önünü kesmek, onların öğrenim haklarını ellerinden almak anayasal bir suçtur. Ve siyasilerimiz milletin haklarına karşı bu tür suçları sıkça işlemektedir. Şu bir gerçek ki milletin deliğe süpürmesi, ABD'nin, İsrail'in deliğe süpürmesine hiç benzemez.Siyasi irade olarak, taleplerini silahla dayatanları baş tacı edeceksin, anayasal hakkını masum bir şekilde talep eden üniversite gençlerine ise sırf muhalefet ediyorlar diye terörist yakıştırmasını yapacaksın, bu ne garipliktir böyle?Milletin karşısında konuşurken "söz milletin, yetki milletin, Türkiye'nin istikametini millet çizer, millet ne derse o olur" ifadelerini kullanılıyor, icraata gelince "söz APO'nun, yetki APO'nun, Türkiye'nin istikametini APO çizer, APO ne derse olur" uygulanıyor? Gidişat nereye böyle?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025