Farkında olmadığımız nimetlerden biri de konuşmaktır. Hz. Şems'in şu sözü konunun mahiyeti özetliyor;
"Sözün kıymetini "lal" olandan
Ekmeğin kıymetini "aç "olandan
Aşk'ın kıymetini "hiç" olandan öğren."
Lal değiliz, konuşuyoruz ama ne konuşuyoruz. İşte asıl mesele bu. Yüce Allah (c.c); "Onlar, boş söz (ve iş)lerden yüz çevirirler" (Müminin 3) ayetiyle Müminin vasıflarından birini tanımlarken Peygamber Efendimizde (s.a.a.v);
'Boş konuşmayı terk etmek kişinin iyi bir Müslüman olduğunun göstergesidir' buyuruyor.
Ya boş konuşanlar! Efendimiz bu kişiler için şöyle diyor; "Allah katında en kötü kimse, ağzının bozukluğundan dolayı insanların kendisiyle buluşmayı ve görüşmeyi terk ettiği kimsedir." (Buhârî, Edeb, 48)
Allah-u Teala (c.c) boş, faydasız konuşanları şöyle vasfediyor; "(Ey Rasûlüm!) Kullarıma söyle ki, sözün en güzelini konuşsunlar (ki kimsenin kalbi kırılmasın.) Çünkü şeytan aralarını bozar. Gerçekten şeytan insanın apaçık düşmanıdır." (İsra 53)
Yine Kuran-ı Kerimde şu uyarı ve ikaz vardır; "İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen (dediklerini yazan bir) melek bulunmasın." (Kaf 18)
Peygamber Efendimizin bizzat yetiştirdiği, 'Bana ne öğretildiyse hepsini Ali'ye öğrettim' dediği Peygamberimizin kendisinden sonraki halifesi, vasisi İmam Ali (a.s) şöyle der;
"Söz ağızdan çıkana kadar senin esirindir. Ağızdan çıktıktan sonra sen onun esiri olursun."
Bu konudaki hikmetli sözlerinden bir kaçını daha hayırlarsak;
"Sözün gümüş olsa da, ey nefs sükut (suskunluk) altındır."
"Söz ilaç gibidir. Azı faydalı, çoğu zararlıdır."
"Bir insana başkaları önünde verilen öğüt, öğüt değil, hakarettir."
"Dil bir ölçüdür; cehalet onu hafiflettiği gibi akıl da onu ağırlaştırır."
Yine Hz. Şems'in şu vurgusunun çok iyi düşünmemiz lazım; "Eğer çok konuşmak faydalı olsaydı, Allah iki ağız bir kulak verirdi. Onun için, çok dinleyip az konuşmak gerek.''
Anlaşılacağı üzere konuşmak yani dil bizler için büyük bir nimet aracı olacağı gibi aynı zamanda fitneye hatta küfre götüren bir araçta olabilir.
Sosyal medyada okumuştum; "Geçer elbet efendim. Bazısı teğet geçer, bazısı deler geçer, bazısı deşer geçer, bazısı parçalar geçer; ama mutlaka geçer."
Dilde öyle, sözde öyle. Ağızdan çıktı mı hedefe gider.
Samimiyet her şeyin temeli. Dinimizin temeli de samimiyet yani ihlas. Yüce Allah (c.c) "Benim( ihlâslı) kullarım üzerinde senin (şeytanın) hiçbir etkin olmayacaktır. Onları koruyucu olarak Allah yeter." (İsra; 65) buyuruyor.
Peygamber Efendimiz ise "Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz, ancak kalplerinize ve amellerinize bakar." (Müslim, Birr, 34)
"Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder." (Nesâî, Cihâd, 24) sözleriyle samimiyetin, ihlasın gerekliliğini ifade ediyor.
İmam Ali Efendimiz ise buyuruyor; "Allah'a verdiğiniz sözde durun. Zira Allah, sadıklarla beraberdir. Yalandan da uzak durun. Zira yalanla iman bir arada bulunmaz. Dikkat edin! Doğruluk kurtuluş ve şeref vesilesidir. Yalan ise alçaklık ve felakete götürür."
Rahmetli Cemil Meriç şöyle diyor; "Samimiyet öyle bir dildir ki; Kör de görür, sağır da duyar."
Aynen öyle. Unutma!
"SANIRSIN Kİ SEN KÜÇÜK BİR CİSİMSİN, OYSA SENDE KOCA BİR ÂLEM DÜRÜLMÜŞTÜR." (Hz. Ali k.v)
"Sözün kıymetini "lal" olandan
Ekmeğin kıymetini "aç "olandan
Aşk'ın kıymetini "hiç" olandan öğren."
Lal değiliz, konuşuyoruz ama ne konuşuyoruz. İşte asıl mesele bu. Yüce Allah (c.c); "Onlar, boş söz (ve iş)lerden yüz çevirirler" (Müminin 3) ayetiyle Müminin vasıflarından birini tanımlarken Peygamber Efendimizde (s.a.a.v);
'Boş konuşmayı terk etmek kişinin iyi bir Müslüman olduğunun göstergesidir' buyuruyor.
Ya boş konuşanlar! Efendimiz bu kişiler için şöyle diyor; "Allah katında en kötü kimse, ağzının bozukluğundan dolayı insanların kendisiyle buluşmayı ve görüşmeyi terk ettiği kimsedir." (Buhârî, Edeb, 48)
Allah-u Teala (c.c) boş, faydasız konuşanları şöyle vasfediyor; "(Ey Rasûlüm!) Kullarıma söyle ki, sözün en güzelini konuşsunlar (ki kimsenin kalbi kırılmasın.) Çünkü şeytan aralarını bozar. Gerçekten şeytan insanın apaçık düşmanıdır." (İsra 53)
Yine Kuran-ı Kerimde şu uyarı ve ikaz vardır; "İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen (dediklerini yazan bir) melek bulunmasın." (Kaf 18)
Peygamber Efendimizin bizzat yetiştirdiği, 'Bana ne öğretildiyse hepsini Ali'ye öğrettim' dediği Peygamberimizin kendisinden sonraki halifesi, vasisi İmam Ali (a.s) şöyle der;
"Söz ağızdan çıkana kadar senin esirindir. Ağızdan çıktıktan sonra sen onun esiri olursun."
Bu konudaki hikmetli sözlerinden bir kaçını daha hayırlarsak;
"Sözün gümüş olsa da, ey nefs sükut (suskunluk) altındır."
"Söz ilaç gibidir. Azı faydalı, çoğu zararlıdır."
"Bir insana başkaları önünde verilen öğüt, öğüt değil, hakarettir."
"Dil bir ölçüdür; cehalet onu hafiflettiği gibi akıl da onu ağırlaştırır."
Yine Hz. Şems'in şu vurgusunun çok iyi düşünmemiz lazım; "Eğer çok konuşmak faydalı olsaydı, Allah iki ağız bir kulak verirdi. Onun için, çok dinleyip az konuşmak gerek.''
Anlaşılacağı üzere konuşmak yani dil bizler için büyük bir nimet aracı olacağı gibi aynı zamanda fitneye hatta küfre götüren bir araçta olabilir.
Sosyal medyada okumuştum; "Geçer elbet efendim. Bazısı teğet geçer, bazısı deler geçer, bazısı deşer geçer, bazısı parçalar geçer; ama mutlaka geçer."
Dilde öyle, sözde öyle. Ağızdan çıktı mı hedefe gider.
Samimiyet her şeyin temeli. Dinimizin temeli de samimiyet yani ihlas. Yüce Allah (c.c) "Benim( ihlâslı) kullarım üzerinde senin (şeytanın) hiçbir etkin olmayacaktır. Onları koruyucu olarak Allah yeter." (İsra; 65) buyuruyor.
Peygamber Efendimiz ise "Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz, ancak kalplerinize ve amellerinize bakar." (Müslim, Birr, 34)
"Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder." (Nesâî, Cihâd, 24) sözleriyle samimiyetin, ihlasın gerekliliğini ifade ediyor.
İmam Ali Efendimiz ise buyuruyor; "Allah'a verdiğiniz sözde durun. Zira Allah, sadıklarla beraberdir. Yalandan da uzak durun. Zira yalanla iman bir arada bulunmaz. Dikkat edin! Doğruluk kurtuluş ve şeref vesilesidir. Yalan ise alçaklık ve felakete götürür."
Rahmetli Cemil Meriç şöyle diyor; "Samimiyet öyle bir dildir ki; Kör de görür, sağır da duyar."
Aynen öyle. Unutma!
"SANIRSIN Kİ SEN KÜÇÜK BİR CİSİMSİN, OYSA SENDE KOCA BİR ÂLEM DÜRÜLMÜŞTÜR." (Hz. Ali k.v)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025
- Yorumsuz Gazze yüzleştirmesi / 25.05.2025
- Diaspora Kürtleri ve Devlet Bahçeli / 24.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025
- Yorumsuz Gazze yüzleştirmesi / 25.05.2025
- Diaspora Kürtleri ve Devlet Bahçeli / 24.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025